Sabah ve ikindi namazından sonra, tahiyyatül mescid namazı kılınır mı?

Tarih: 21.11.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İkindi ve sabah namazından sonra nafile namaz kılınmaz. 

Beş vakit vardır ki, onlara mekruh vakitler denir.

Birincisi: Güneş'in doğmasından bir mızrak boyu (beş derece ki), yükselişine kadar olan zamandır. Memleketimize göre Güneş'in doğuşundan sonra kırk ile elli dakika arasında bir zamandır.

İkincisi: Güneş'in yükselip de tam tepeye geldiği zeval anının bulunduğu vakittir. Bu da öğle namazından önceki otuz-kırk dakikalık bir zamandır.

Üçüncüsü: Güneş'in sararmasından ve gözleri kamaştırmaz bir hale gelmesinden itibaren, batışı zamanına kadar olan vakittir. Bu da Güneş'in batmasından yani akşam namazından kırk beş dk. öncedir.

Dördüncüsü: Fecr-i sadıkın doğmasından, Güneş'in doğacağı zamana kadar olan vakittir.

Beşincisi: İkindi namazı kılındıktan sonra Güneş'in batmasına kadar olan vakittir.

İlk üç kerahet vaktinde ne kazaya kalmış farz namazlar, ne vitir gibi vacip olan namazlar ne de önceden hazırlanmış bir cenaze namazı kılınabilir; ne de evvelce okunmuş bir secde ayeti için tilavet secdesi yapılabilir. Bunlar yapılsa iadeleri gerekir.

Bu üç vakitte nafile namaz da kılınmaz. Ancak kılınacak olsa kerahetle caiz olur ve iadesi gerekmez. Çünkü bu kerahet nafile namazların sıhhatli olmasına engel değildir. Bununla beraber bu vakitlerden birine rastlayan bir nafile namazı kerahet vaktinden sonra onu kaza etmek daha fizaletlidir.

Bu üç vakit ateşe tapanların ibadet zamanıdır. Onlara benzemekten kaçınmak, hak dine saygının gereğidir.

Diğer iki kerahet vaktinde ise nafile namaz kılmak mekruhtur. Farz ve vacip namaz mekruh değildir. Cenaze namazı ve tilavet secdesi de mekruh değildir. Bu iki vakitten birinde başlanmış olan bir nafile namazı, kerahetten kurtulması için bozulmuş olursa, sonradan onu kaza etmek gerekir.

Güneş'in batışı halinde yalnız o günün ikindi namazı kılınabilir. Fakat diğer bir günün kazaya kalmış olan ikindi namazı kılınmaz. Çünkü kâmil bir vakitte vacip olan bir ibadet, nakıs olan (keraheti bulunan) bir vakitte kaza edilemez. Kerahet vakti ise ibadetlerin noksanlığına sebebdir.

Güneş'in doğuşuna rastlayan her hangi bir namaz ise bozulmuş olur. Bunun için bir kimse daha ikindi namazını kılmakta iken Güneş batsa namazı bozulmaz. Fakat sabah namazını kılmakta iken Güneş doğsa, namazı bozulur. Çünkü birinci halde, yeni bir namaz vakti girmiş olur. İkinci halde ise, namaz vakti çıkmış; fakat yeni bir namaz vakti girmemiş olur.

Tam zeval anına rastlayan bir namaz farz veya vacip ise bozulur. Eğer nafile ise mekruh olmuş olur. Yalnız İmam Ebu Yusufa göre Cuma günü zeval vaktinde nafile namaz kılınması caizdir ve keraheti yoktur. Zeval vakti son bulup da güneş batıya doğru yönelmeye başlayınca artık ittifakla kerahet vakti çıkmış olur.

Kerahet vaktinde okunan bir secde ayetinden dolayı secde yapılabilir. Ancak kerahet vaktinden sonraya bırakmak daha faziletlidir. Yine kerahet vakitlerinden birinde hazırlanmış olan bir cenazenin namazı o vakitte kılınabilir. Öyle ki faziletli olan bu namazı geciktirmeyip hemen kılmaktır. Çünkü cenazelerde acele etmek menduptur.

Güneşin batışından sonra, daha akşam namazının farzını kılmadan nafile namaz kılmak mekruhtur. Çünkü akşam namazı geciktirilmiş olur. Oysaki, akşam namazında acele etmekte fazilet vardır.

Cuma günü imam hutbeye çıktıktan sonra veya ikamet getirildikten sonra namaza başlamak mekruhtur.

İki bayram namazından önce ve bayram hutbeleri arasında ve bu hutbelerden sonra bayram namazı kılınan yerde nafile namaz kılmak mekruh olduğu gibi; güneş tutulması, yağmur duası ve hac hutbeleri arasında da mekruhtur. Bu hutbeleri dinlemek lazımdır.

Mekruh olmayan bir vakitte başlanmış olan nafile bir namaz bozulmuş olsa, (bunu kaza etmek vacip olduğundan) ikindi namazından sonra güneşin batışına kadar ve fecrin doğuşundan sonra güneşin bir mızrak boyu yükselmesine kadar kaza edilmez, mekruhtur. Bununla beraber kaza edilse sahih olur. Diğer kerahet vakitleri de böyledir. Ancak başta sıralanan ilk üç kerahet vakti böyle değildir. Onların birinde kaza edilmesi sahih olmaz. Yeniden kaza edilmesi gerekir.

(Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali)

İlave bilgi için tıklayınız:

Tahiyyatül mescid namazı ne zaman kılınır?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun