Ruhlar alemi ne zaman yaratılmıştır?
- Ruhlar, bedenlerden önce mi, yaratılmıştır?
Değerli kardeşimiz,
1. Ruhlar alemi, Hz. Âdem (as)’den önce yaratılmıştır. Nitekim birer ruhanî alemlerin üyesi olan melekler ve cinlerin Hz. Âdem’den önce var olduğu bilinmektedir.
Ruhlar aleminden anne karnına, oradan çocukluğa, gençliğe, ihtiyarlığa ve kabir, berzah, cennet veya cehenneme giden yoldayız. Bu yolun başı ruhlar alemidir. Bu itibarla ruhların yaratılması cesetlerinden öncedir.
Nitekim, Peygamber Efendimiz (asm),
“Ruhlar, toplanmış cemaatler gibidir. Onlardan önceden birbiriyle tanışanlar, iyi anlaşırlar. Tanışmayanlar ayrılırlar pek anlaşamazlar.” buyurmuştur. (Buhari, Enbiya, 2; Müslim, Birr, 159; Ebu Davud, Edeb, 19.)
Peygamber Efendimiz (asm)'in bu açıklaması, insanların dünyaya gelmeden bir yerlerde tanışıp kaynaştığını haber vermektedir. Bu durum anne karnında olamayacağına göre, demek ki daha önceden var olduklarının ve anne karnına gelmeden yaratıldıklarının en açık delilidir.
Âzımabadî, bu hadisi şerh ederken “ruhların cesetlerine gelmeden önce tanışıp kaynaşmaları” diyerek ruhların cesetlerden önce yaratıldığını ifade eder. (Âzımabadî, Avnu’l Mabud, XIII, 124)
2. Ruhların kâinatın hangi evrelerinde var edildiğine dair kesin bir bilgiye sahip değiliz. Fakat, melekler göklerin, cinler ise yeryüzünün sakinleri olduğuna göre, buraların onlardan önce yaratılmış olması gerekir.
Unutmamak gerekir ki, “Sana ruh hakkında soru sorarlar. De ki: 'Ruh, Rabbimin emrindendir. Size ilimden ancak, az bir bilgi verilmiştir.'” (İsra, 17/85) mealindeki ayette ifade edildiği üzere, ruh en gizemli bir varlıktır. Onun için ruhun gerçek yaratılış zamanını ve mahiyetini ancak Allah bilir.
3. Cinlerin de ruhu vardır. Ancak, ilgili ayette söz konusu edilen “Ruh aleminde alınan söz” insanlarla ilgili olarak zikredilmektedir. Hatta ayette açıkça ruhtan söz edilmemiştir. Fakat, genel kanaate göre bu olay ruhlar aleminde geçmiştir. İlgili ayetin meali şöyledir:
“Bir vakit Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini almış ve onları kendileri hakkında şâhit tutarak: 'Ben sizin Rabbiniz değil miyim?' demişti. Onlar da 'Evet biz şâhidiz.' demişlerdi. Bunu, kıyâmet günü, 'Bizim bundan haberimiz yoktu.' dememeniz için yaptık.” (Araf, 7/172).
Burada önemli olan konu, Allah’ın ruhlardan söz aldığı “Kalübela” dediğimiz anlaşmanın ne zaman olduğudur. Bu konuda alimlerin görüşleri özetle şöyledir:
Bazı müfessirler, misakın “temsil” ve “istiare” yoluyla bir ilâhî irşat olduğunu söyleyerek şöyle derler:
“Bu bir benzetmedir. İnsanların, Allah’ın rububiyetini tanımaya muktedir bir kabiliyette yaratılmış olmaları, bir bakıma, şahit tutulmaları olarak değerlendirilmiştir.”
Tefsir âlimlerinin büyük çoğunluğu ise, hem ilâhî hitabın, hem de ruhun verdiği cevabın sembolik değil, hakiki olduğu görüşündedirler. Bu görüşü son asrın müfessirlerinden Mehmed Vehbi Efendi şöyle dile getirir:
“Akıl ve hayat vermeksizin lisan-ı hâlle cevap vermek ihtimalleri varsa da daha doğru olanı, akıl, hayat ve nutuk verdi, halıkıyetine ve rububiyetine delalet edecek delilleri gösterdi... Onlar da suali fehmedip (anlayıp), akılları idrak ederek lisanlarıyla söylemek suretiyle cevap verdiler.”
İlave bilgiler için tıklayınız:
- Kalubela ve misak hakkında bilgi verir misiniz?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İnsanın yaptığı her şey kaderinde var mı? Ruhlar alemindeki ruhlar birbiriyle görüşmüş mü?
- Ruhlar ne zaman yaratıldı; bedenden önce mi sonra mı yaratıldı?
- Ruhlar alemi ne zaman yaratılmıştır? Ruhlar, bedenlerden önce mi, yaratılmıştır?
- İnsanı insan yapan ruhu olduğuna göre, insan bedeni biyolojik bir süreçle yaratılmış olamaz mı? Hz. Adem (a.s) nasıl yaratılmıştır?
- "Ruhlar toplanmış cemaatler (gibidir). Onlardan birbiriyle (önceden) tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılırlar." hadisini açıklar mısınız? İnsanın kaderine üç şeyin yazıldığı ve bunun asla değişmediği (öleceği gün, evleneceği insan ve belirli rızkı)..
- Bütün ruhlar aynı yaşta mıdır? Ruhumuzu kemale erdirmek için ne yapmalıyız?
- Ruh çağırmanın dinimizde yeri var mıdır?
- Haşir meydanında ruhlar bayılır mı?
- Öldükten sonra yine eşlerimizle, evlatlarımızla, anne-babalarımızla görüşebilecek miyiz; birbirlerimizi hatırlayacak mıyız?
- Ruhlarımız, ruhlar aleminde ne yapıyordu?