Haşir meydanında ruhlar bayılır mı?
- Ruh bayılır mı? Bilinci kapalı komada yatan hasta nasıl bilinçli bir şekilde ölecektir?
- Sûr'a üflendiği zaman, henüz dünyada bulunan bütün canlılar derhal ölürler. Fakat, daha önce ölümü tatmış ve bedeninden ayrılmış olan ruhlar ise Sûr'un dehşetinden düşüp bayılırlar. Ruhların içinde Hz. Musa'dan sonra ilk ayılan Hz. Peygamber (s.a.s) olacaktır. (Buhârî, Tefsir, 9; Müslim, Fedail, 10, 161, 162)
- Bu rivayete göre ruh da bayılır mı?
- Komadaki hasta bilincini yitirmişken nasıl ölümü hissedecektir?
Değerli kardeşimiz,
Alimlerin belirttiğine göre, ayette yer alan “saika” kelimesi, genel olarak ölmek anlamına gelir. (bk. Nevevi, Şerhu Müslim, 15/130-131; İbn Hacer, Fethu’l-Bari, 6/443-446)
Ancak İbn Esir gibi bazı alimlerin bildirdiğine göre, bu kelime, -daha sonra ölmek için yaygın olarak kullanılmakla beraber- aslında işitilen korkunç bir sesten dolayı ölen veya bayılan kimse için kullanılır. (bk. Ayni, Umdetu’l-Kari, 12/251)
Ölmek diri olanlar için geçerli olan bir olay olduğuna göre, hadiste Hz. Musa’nın da birinci nefh-i sur ile ölmüş olduğunun bildirilmesi, bir işkaldir / anlaşılmayan bir şeydir. Çünkü Hz. Musa’nın Hz. İsa gibi hayatta olduğuna dair bir bilgi elimizde yoktur.
Kadı Iyaz gibi bazı alimler bu müşkili (problemi) şöyle çözmüşlerdir:
“SAİKA” kelimesi burada ölüm manasına değil, “bayılma” anlamına gelir.
Hadiste Hz. Musa’nın “SA’K”dan sonra normal hale dönmesi, “EFAKE” kelimesi ile belirtilmiş olması, bu manayı güçlendirmektedir. Çünkü, ölümden sonra dirilme için “BUİSE” kelimesi; bayılmaktan sonra ayılmaya “EFAKE” kullanılır. Hz. Musa’nın Tur’daki bayılmasından ayılmasına da “EFAKE” kelimesinin kullanılması ayrıca bu manayı pekiştirmektedir.
Buna göre, buradaki “SA’K” ölümü değil, insanların dirildikten sonra hissettiği korkudan ötürü meydana gelen baygınlığı ifade eder. (bk. Nevevi, a.y; İbn Hacer, a.y; Ayni, a.y)
- Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, bu bayılma insanların dirilip kabirlerden çıktıktan sonra, “artık hesaba çekileceklerini düşünüp korktukları için” meydana gelir.
"Dirilmekten sonra" demek, ruhların bedenlerle birleşmelerinden sonra demektir.
Demek ki, burada yalnız ruh değil, ruh ile bedenden meydana gelen insanların bayılması söz konusudur. Bu zaten hep bilinen ve görülen bir gerçektir.
- Bununla beraber, bu konudaki bir yorum da şöyledir:
Hz. Musa’nın da dahil olduğu peygamberler, berzah aleminde diğer insanlardan farklı bir hayata mazhardır. Peygamberler, ayetle hayatta oldukları bildirilen şehitlerden daha üstündür. Öyle ise onların hayatı da daha kuvvetlidir.
Buna göre, denilebilir ki, “SA’K” kavramı, bütün peygamberler için bayılmayı, daha ölmemiş insanlar için ise ölmeyi ifade etmek için kullanılmıştır. (bk. a.y)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Karun iman etmiş midir, nerede vefat etmiştir ve o da Kızıldeniz’den geçmiş midir?
- Hz. Musa’nın boyu ile ilgili rivayetler sahih mi?
- Hz. Musa Azrail’e tokat vurmuş mudur?
- “Musa Peygamber Mısır'dan çıkış sırasında Kızıl Denizi çok iyi biliyordu, denizin yarılarak geçilmesi olayı sadece Musa’nın gel-git zamanını çok iyi bilmesiydi ve Musa katliam yapan zalim bir kraldı.” iddiasına ne dersiniz?
- Hz. Musa peygamberlikten önce neye inanıyordu?
- Hz. Musa, Firavun’un sakalını çekti mi?
- Kuran, Firavun’un etnik kökeni hakkında bir şey söylüyor mu?
- Kur'an’da İsrailoğullarına neden çok yer verilmiştir?
- Hz. Musa´nın daha önce birini öldürdükten sonra “ben peygamberim” diyerek geri dönmesi, o günün şartlarında inanılabilir bir şey miydi?
- Kasas suresi 15. ayette Hz. Musa neden şeytanın işi, demiştir?