Peygamberimiz yatmadan önce nasıl dua ederdi?
- Huzurlu bir şekilde yatmak için okunacak bir dur var mı; nasıl dua etmeliyiz?
Değerli kardeşimiz,
En önemli mesele huzur içinde yatmak, huzurlu kalkmak ve öyle yaşamaktır. Bu konudaki bir hadis-i şerif bize yol göstermektedir.
Ebû Ümâre Berâ İbni Âzib (ra)’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:
« يا فُلان إذَا أَويْتَ إِلَى فِرَاشِكَ فَقُل : اللَّهمَّ أسْلَمْتُ نفْسي إلَيْكَ ، ووجَّهْتُ وجْهِي إِلَيْكَ ، وفَوَّضْتُ أمري إِلَيْكَ ، وألْجأْتُ ظهْرِي إلَيْكَ . رغْبَة ورهْبةً إلَيْكَ ، لا ملجَأَ ولا منْجى مِنْكَ إلاَّ إلَيْكَ ، آمَنْتُ بِكِتَابِكَ الَّذي أنْزَلْتَ، وبنبيِّك الَّذي أرْسلتَ ، فَإِنَّكَ إنْ مِتَّ مِنْ لَيْلَتِكَ مِتَّ عَلَى الْفِطْرَةِ ، وإنْ أصْبحْتَ أصَبْتَ خيْراً »
وفي رواية في الصَّحيحين عن الْبرَاء قال : قال لي رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم :
« إذَا أتَيْتَ مضجعَكَ فَتَوَضَّأْ وُضُوءَكَ للصَّلاَةِ ، ثُمَّ اضْطَجِعْ عَلَى شِقِّكَ الأيْمَنِ وقُلْ : وذَكَر نحْوَه ثُمَّ قَالَ وَاجْعَلْهُنَّ آخرَ ما تَقُولُ »
"Ey falân! Yatağına yattığında şöyle dua et:
'Allah’ım! Kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana ısmarladım, işimde sana güvendim. (Rızanı) isteyerek, (azabından) korkarak sırtımı sana dayadım, sana sığındım. Sana karşı yine senden başka sığınak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin peygambere inandım.'
Eğer bu duayı yapıp yattığın gece ölürsen, iman üzere ölürsün, ölmez de sabaha çıkarsan hayra kavuşursun." (Buhârî, Vudû 75, Daavât 6; Müslim, Zikr 56-58).
Buhârî ve Müslim’in Sahîhlerinde (gösterilen yerlerde) yine Berâ İbni Âzib’den rivayet edildiğine göre Berâ, “Resûlullah (asm) bana şöyle buyurdu.” demiştir:
“Yatağına yatacağın zaman, namaz kılmak için abdest alıyor gibi abdest al, sonra sağ tarafına yat ve -yukarıdaki duayı aynen zikrederek- böyle dua et!” Sonra da şunu ilave etti:
“En son sözün bu dua olsun!”
Allah’a tam güven (tevekkül) ve tereddütsüz iman (yakîn), Müslümanın yirmi dört saatini kuşatan bir uyanıklığı gerektirir. Hadis-i şerif bunun delilidir. Zira Sevgili Peygamberimiz (asm) uykudan önce yapılacak işleri ve sözleri belirlerken, Allah’a güven ve teslimiyeti ağırlıklı şekilde vurgulamıştır. Sonucu da çok açık şekilde “Eğer ölürsen, fıtrat (iman) üzere ölürsün; sabaha ulaşırsan, geceyi tevekkül ve yakîn üzere geçirmiş olmanın hayrına ulaşırsın.” sözleriyle belirtmiştir.
“Yatak duası” olarak her akşam okunması tavsiye edilen bu hadis-i şerif, görüldüğü gibi tam bir teslimiyet andıdır. Kulun Allah karşısındaki durumunu pek net şekilde belirlemek, tam bir emniyet çemberi çizmektedir.
Namaz kılacakmış gibi abdest almak, sağ yanına yatmak ve hadiste yer alan ifadelerle Allah’ı anmak, Müslümanı tam bir ibadet havasına sokacak ve uykuyu da ibadetleştirecek üç sünnettir. Her an yaşanması istenen “kulluk”, bundan daha güzel nasıl gündeme getirilebilir?
Abdestli olanın, yatacağı zaman tekrar abdest almasına elbette gerek yoktur. Yukarıda yer alan dua ve zikir cümlelerinin, uykudan önceki son sözler olması Efendimiz (asm) tarafından ayrıca tavsiye edilmiştir.
Hadisin bazı rivayetlerinde Berâ Hazretlerinin son cümledeki Nebî kelimesini Resûl diye söylediği fakat Hz. Peygamber’in (asm) bunu kabul etmeyip Nebî demesinde ısrar ettiği görülmektedir. Resûl-i Ekrem’in bu titizliği, o duanın bu lafızlarla Hz. Peygamber’e öğretilmiş olmasındandır. Ulemadan bazıları bu titizliği dikkate alarak, hadislerin kelimesi kelimesine aynen, yani lafzan rivayet edilmesi gerektiğini, mana ile hadis rivayetinin câiz olmadığını ileri sürmüşlerdir. Ancak mana ile hadis rivayeti, manayı tersine çevirmemek şartıyla ve daha başka kayıtlarla câizdir ve bu ruhsat, hadis rivayetinde kullanılmıştır. Ezan ve tahiyyât duası gibi kendisi ile ibadet olunan hadisler ve aynı kelimelerle edâ olunması gereken rivayetler, mana ile nakledilmezler. Bunlarda lafzan rivayet esastır.
Resûlullah (asm)’in bu düzeltmesi, hadisimizdeki duanın bu lafızlarla okunması gereğine işarettir. Teslimiyet ve tevekkül andının seçilmiş kelime ve cümlelerle yapılması da pek tabiîdir. Tevekkül ve yakîn konusu gibi, onu dile getiren kelimeler de son derece önem arzetmektedir.
“Tevekkeltü alellah”, işlerimi Allah’a ısmarladım, demektir. Ayrılma zamanlarında “Allah'a ısmarladık!..” diyerek vedalaşmak, herhâlde buradan kaynaklanmakta ve her işi Allah’a emanet etmenin Türkçe söylenişi olmaktadır. Bu durumu günlük muâşeret kuralı olarak uygulamamız, sünnet-i seniyyenin kültürümüzdeki müsbet izlerindendir. Bu, bilinçle ve ısrarla sürdürülmeli, “çav” veya “bay bay” gibi yabancı kelime ve ifadelerle asla değiştirilmemelidir.
Buna göre;
1. Abdestli olarak ve sağ tarafına yatarak uyumalıdır.
2. Hadisimizdeki dua cümleleri ile Allah’ı anmak sünnettir.
3. Resûlullah (asm)’ın yaptığı ve öğrettiği dualara (me’sûr dualar) önem verilmelidir.
4. Müslüman, günlük hayatının her safhasında Allah’a iltica edip, tam bir güven ve teslimiyet içinde olmalıdır. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 81)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hüsn-i hatime ne demek?
- İman üzere ölmemiz için önerilen bir dua var mıdır?
- Sadece Allah'a güvenmek ne demektir?
- Yatmadan önce okunacak dualar hakkında bilgi verir misiniz?
- Evden çıkarken nasıl dua etmeliyiz?
- Uyumadan önce ve uykudan uyanınca okunacak dualar nelerdir?
- Berâ bin Âzib (r.a.)
- Nasr suresi indikten sonra Peygamberimizin dua nasıldır?
- Berâ bin Mâlik (r.a.)
- Yatarak dua edilir mi, tesbih çekilir mi, zikredilebilir mi?