Parodi din nasıl çürütülür?
- Bernard Russell söylemiş sanırım. "Farz edin ki ben, dünya ve mars'ın arasında, dönüp duran küçücük bir çaydanlık var, lakin öyle küçük ki, en muhteşem teleskoplar bile bunu göremez, en ileri teknoloji bile bunu fark edemez ama bu gene de var ve orada bulunuyor diyorum. Bu önermeye yanlış ya da doğru diyemezsiniz, çünkü bu çaydanlığın varlığı veya yokluğu ispatlanamaz."
- Kısacası, bu yüzdendir ki, örneğin, birinin inandığı hak din ona göre hak dindir, bir başkasına göre değil. Aynı şey tersi için de geçerlidir.
- Allah değil de başka parodi dinlerdeki tanrı fikrini nasıl çürütürüz?
- Mesela biri çıksa dese "beni uçan spagetti canavarı yarattı" dese bu da senin Allah inancın gibidir, dese farkı yok dese, biz Allah'ın doğru olduğunu nasıl kanıtlarız?
Değerli kardeşimiz,
Nesnel ya da soyut anlamda bir şeyin varlık ve yokluğuna yönelik ispatlar mantık işleyişine uygun olarak yapılır.
Buna göre var olduğu iddia olunan şeyin herhangi bir yer ya da zamanda gösterilmesi ile varlığı ispat olunur ve esasen bu şey var ise, onu göstermek gayet kolaydır.
Bu şeyin yokluğunu ispat ise neredeyse imkansızdır. Zira o şeyin tüm zamanlar ve mekanlarda yok olduğunun gösterilmesi gerekmektedir.
“Gezegenler arasında bir çaydanlık vardır.” önermesinde de durum aynıdır.
Eğer bunu Dünya ile Mars arasındaki bir yerde belli bir zamanda gösterirseniz varlığını ispat edersiniz, ancak gösteremezseniz bu o belirlenmiş mekânda ve zamanda yokluğu anlamına gelir. Nihai olarak tüm evrende böyle bir şeyin olmadığı ispat edilemeyeceği gibi, varlığının ispatı da ancak belli zaman ve mekân koşulları ile gözlemcinin algı ve ölçüm koşullarına bağlı olacaktır.
Ancak görmediğimiz ve ölçümleyemediğimiz bir nesne hakkında hiçbir bilgi ve bulguya dayalı olmaksızın bir varlık veya yokluk iddiası varsa bu noktada anolojik mantık işleyişi devreye girer.
Bir benzerine kıyaslama ya da hiçbir benzeri bulunamazsa kıyaslayamama yoluyla bu iddiayı doğrular ya da yanlışlarız.
Esasen somut olarak gördüğümüz ve algıladığımız bir şeyin varlığını tam bir kesinlikle nesnel olarak ispat edemeyiz. Zira sonuçta bu belli koşullara bağlı ve bizim algılarımıza dayalı öznel bir çıkarımdan öteye geçememektedir.
Allah Teala’nın varlığının ispatı ise bu çeşit bir mantık doğasına ait değildir.
Biz ancak düzenli akıl yürütme ile her şeyin fail bir nedene ve bir yaratıcıya olan ihtiyacını ortaya koyabiliriz. Bunun da nedeni etrafımızda gördüğümüz her şeyin sürekli yapılıyor olmasıdır.
Bu şeylerin zaman sürecinde bir başlangıca sahip olmaları da bu yapılma durumunu yaratma olarak ifade etmemize neden olmaktadır.
Allah Teala’nın zatı, sıfat ve fiilleri ispata ya da inkara konu olan nesnel veya soyut alemler cinsinden değildir. Bu nedenle bir yaratıcının olması sonucuna akıl yürütme ile ulaştıktan sonra, onun kendisine özgü olan varlığına ancak iman ederiz.
İşte bu nedenle de peygamberler ve vahy söz konusudur. Bu nedenle ilkel akıl yürütmelere dayalı tanrı anlayışlarını çürütmek demek, aynı zamanda aklın kullanımını bu düşünce sahiplerinde geliştirmek demektir.
Bunun yüzlerce örneği Kur'an-ı Kerim'de mevcuttur. Allah’tan başkasının ilah olamayacağı put ve değişik nesnelerin ilah kavramı ile neden bir araya getirilemeyecekleri sıklıkla anlatılır.
Bu anlatılarda Allah Teala ise tüm akıl yürütmelerden ve yaratılmışlara ait tasavvurlardan münezzeh olarak sunulur ve onun varlığından öteye özellikle kendine özgü tekliğine iman yoluna davet edilir.
Allah Teala’nın bu özel tekliği onun hiçbir şeyle kıyaslanamaz varlığını tanımlar.
Dolayısıyla onun ispatı değil ona iman söz konusu olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Bir şeyi bilmek imanı ortadan kaldırır mı?
- Bir şeyin yokluğunun ispatı gerçekçi olmasına mı bağlı?
- Bertrand Russel’ın demlik argümanına cevap verebilir misiniz?
- Allah’ı eğer ispat ediyorsak, neden hala inanıyoruz?
- Agnostik ve feylesoflara nasıl cevap veririz?
- Neden birden fazla ilah olamaz?
- Transhümanizm nedir, İslam ile çelişir mi?
- YARATILIŞI ANLAMADA "LOGİCAL REASONİNG" (MANTIĞA DAYALI AKIL YÜRÜTME) YÖNTEMLERİNİN YERİ
- Sonsuz kudretin zıttı sonsuz acizlik değil midir?
- Görmediğim bir şeye inanmak ne kadar mantıklı?