Oruç tutan ama akrabayla ilişkiyi kesen nereye gider?

Tarih: 29.11.2024 - 16:25 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Cennete mi yoksa cehenneme mi?
"Allah yolunda bir gün oruç tutan hiçbir kul yoktur kî, o gün sebebi ile Allah onun yüzünü yetmiş sene cehennemden uzak etmesin." (Müslim, Siyam, 31)
"Akrabalarıyla ilişkiyi kesen cennete giremez." (bk. Buhârî, Edeb, 11)
- Bir insan hem oruç tutmuş hem de akrabasıyla ilişkisini kesmişse cennete mi girer, cehenneme mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, sahih hadisler arasında bir çelişki olmaz; bu iki hadis de sahihtir. Bir Müslüman hem oruç tutup cennete girme ümidinde olmalı hem de cehennem girme korkusuyla akraba ile ilişkiyi kesmekten sakınmalıdır.

Bu iki hadis bu iki manayı vermeye yöneliktir ve büyük bir hakikati ifade eder.

Eğer her ikisini de yapan birisi olursa, akrabayla ilişiği kestiği için cehenneme gidecek kişi, orucu vesilesiyle cehennemden 70 yıl önce çıkabilir, sonunda yine cennete girmiş olur.

Bu kısa bilgiden sonra detaya gelince:

Sahâbî Ebû Said el-Hudrî’den gelen bir rivayette Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:

"Allah yolunda bir gün oruç tutan hiçbir kul yoktur ki, o gün sebebi ile Allah onun yüzünü yetmiş sene cehennemden uzak etmesin." (Müslim, Siyam, 31)

Müttefekun aleyh olan bu hadisi İslam âlimleri iki şekilde yorumlamışlardır:

Bir kısım alimler buradaki orucun, umumi değil Cihad’da tutulan nafile oruç olduğunu ifade etmişlerdir.[1] Yani bu kişi hudutta beklemekte ve düşmana karşı İslam beldesini korumaktadır. Ancak herhangi bir savaş durumu yok, düşmanla karşılaşma yoktur. İşte o zaman bir gün oruç tutana sözü edilen mükâfat verilecektir.

Diğer bazı alimler ise buradaki mananın umumi ve herkes için olduğunu ifade etmişlerdir. Ancak bunun da bazı şartları olduğunu açıklamışlardır. Buna göre muayyen bir sebep veya herhangi bir karşılık olmaksızın yani Arafat’ta tutulan ve mükâfatı iki seneye kefaret olan oruç, aşure günü tutulan ve bir seneye kefaret olan oruç ya da Şevval’den altı gün ve Ramazanla birlikte tutulan bir yıla denk gelen oruç, her aydan üç gün tutulan ve belirli bir sevap verileceği belirtilen oruçlar gibi gerekli bir sebep olmaksızın günlerden bir gün bir kişinin kendini dinç hissederek "Yarın Allah yolunda oruç tutacağım" diyen mümin için bu hadisteki mükâfatın verileceğini ifade etmişlerdir.[2]

İkinci rivayete gelince yine müttefekun aleyh olan bu rivayet sahabî Cübeyr b. Mutim’den gelmektedir. Buna göre Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:

“Sıla-ı rahmi kesen cennete giremez.” (Buhârî, Edeb, 11)

Bir kısım âlimler bundan muradın, akrabayla ilişki kesmeyi helal kabul etmesidir demişlerdir. Yani haram olduğunu bildiği hâlde sebepsiz bir şekilde ilişkinin kesilmesini helal saymasıdır. Bu kâfirdir ve ebedi olarak cehennemde yanacaktır. Cennete giremeyecektir.

Bir diğer yorumda ise normal olarak inkâr etmeksizin ilişkiyi kesenler demektir. Bunlar hesabını vermeden, suçları dolayısıyla cezasını çekmeden cennete giremez demektir. Burada şunu da ifade ederler yani ilk olarak cennete girenlerle birlikte giremeyecektir. Allah’ın murad ettiği kadar bir gecikme ile cezasını çektikten sonra cennete girebilecektir.[3]  

Her iki rivayetle ilgili değerlendirme olarak şunlar ifade edilebilir;

1. Cihad esnasında da oruç gibi zor bir amel yapan elbette ki sılayırahimin de ehemmiyetini bilmektedir. Onun için cehennem, 70 sene uzaklıktadır.

2. Bu ifade, muayyen belirli bir mümin kul hakkındadır. Akrabaları onun bu durumunu affetmişlerdir. Allah da kendi hakkını bağışlamıştır ve böylece cehennem ondan 70 sene uzaklaşmıştır.

3. Teşvik ve terğib anlamında söylenmiştir. Bazı zaman ve mekânlarda bir günlük nafile oruçta böyle bir sevap ve kazanç ihtimali vardır. Şayet tutarsan o kişi sen olabilirsin anlamında sevap işlemeye yönelik teşvik edici mahiyettedir.

4. “Bir insan hem oruç tutmuş hem de akrabasıyla ilişkisini kesmişse cennete mi girer, cehenneme mi?” sorusuna gelince elbette ki bunu en iyi bilen Allah’tır. Ancak Kuran ve sünnetin bildirdikleri ışığında şunu söyleyebiliriz:

Böyle bir durumda mizandaki sevap ve günahlarının durumuna göre muamele görür. Bir kişi öyle bir sevap işler ki hadiste anlatıldığı gibi kendisini cehennemden 70 sene uzaklaştırır. Aynı kişi bir günah da işler, onu cehenneme bir o kadar yaklaştırır. Dolayısıyla günahların ve sevapların tartıldığı terazide şayet sevaplar ağır gelirse cennete, şayet günahlar ağır gelirse de cehenneme girer.

Şurası da unutulmamalıdır ki: Bazen bir günah keyfiyet açısından milyonlarca sevabı götüreceği gibi, bazen de bir sevap milyonlarca günahı siler ve galebe çalabilir.

Mahşerde kurulacak o hassas terazi amelleri sadece sayı ve kemiyet açısından değil, kalite, değer ve keyfiyet açısından da tartıp değerlendirecektir.

Dipnotlar:

[1] Abdu’l-Hakk ed-Dehlevi, Lemeâtü’t-tenkîh fî şerhi Mişkati’l-Mesâbih, IV, 485. 
[2] Atiyye b. Muhammed Salim, Şerhu Bülûği’l-Merâm, II,154.
[3] Nevevî, Şerhu Müslim, XVI,113.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 52
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun