Kuran nereden indi?

Tarih: 21.08.2024 - 10:21 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kuran, gökten mi indirildi?
- Kuran-ı Kerim'in gökten indirilişinden kasıt vahiy midir; yoksa farklı bir mana mı vardır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Kuran’ın nüzulüyle ilgili olarak öne sürülen görüşlerden birine göre Kuran-ı Kerim, Hz. Cebrail’e ve dolayısıyla Hz. Peygamber (asm) Efendimize intikal etmeden önce mahiyeti bizce tam bilinemeyen levh-i mahfûzda yerini almıştır.

‘’Bilakis o yalanladıkları kitap, şerefli bir Kuran'dır. Levh-i mahfuzda (korunmuş bir levhada)dır. (Büruc, 85/21-22)

mealindeki ayet de bu hakikati apaçık bildirmektedir.

Gayb alemine ilişkin bir konu olması dolayısıyla levh-i mahfuz hakkında benimsenecek görüş ayetlere ve sahih hadislere dayanmalıdır. Bu sebeple levh-i mahfuzun, alimlerin belirttiği gibi mahiyeti bilinmeyen ve ilahi ilmi ihtiva eden bir kitap olduğu şeklindeki görüşün kabul edilmesi isabetli görünmektedir.

Yaygın kanaate göre; Kuran-ı Kerim’in tamamı levh-i mahfuzdan Ramazan ayında ve mübarek bir gecede (Kadir Gecesi) dünya semasındaki beytülizzeye toplu olarak inmiş, buradan yirmi üç yıl içinde parça parça gönderilip nüzulü tamamlanmıştır; hatta bu anlayış üzerinde icma olduğu belirtilmiştir. (Kurtubî, 2/297; Zerkeşî, I, 321; Süyuti, 1/129, 131)

Bu hususta İbn Abbas (ra) şöyle demiştir:

“Kuran, zikir makamından (levh-i mahfuzdan) alındı, dünya semasındaki beytülizzeye kondu. Cibril de onu Peygamber’e (asm)  indirir ve ağır ağır okurdu.” (İbn Ebû Şeybe, VI, 144; Hâkim, II, 223)

Hakim bu rivayeti zikrettikten sonra isnadının sahih olduğunu kaydetmiş, Zerkeşî, Zehebî ve Süyûtî gibi bazı âlimler de Beytülizzeden söz eden bu ve benzeri bazı rivayetler için aynı değerlendirmeyi yapmışlardır.

Bediüzzaman Hazretlerinin bu konudaki ifadeleri şöyledir:

“İ'lem Eyyühel-Aziz! Kur'an, semadan nazil olmuştur. Ve onun nüzuluyla semavî bir maide ve bir sofra-i İlahiye de nâzil olmuştur. Bu maide, tabakat-ı beşerin iştiha ve istifadelerine göre ayrılmış safhaları hâvidir. O maidenin sathında, yüzünde bulunan ilk safha tabaka-i avama aittir.” (Mesnevi-i Nuriye, Habbe, s. 120)

“Evet, Kuran-ı Mu'ciz-ül Beyan asırları, meşrebleri, meslekleri muhtelif olan enbiyanın, evliyanın, muvahhidînin kitablarının sırr-ı icma'ını câmi'dir. Yani bütün o ehl-i kalb ve akıl, Kur'an-ı Hakîm'in mücmel ahkâmını ve esasatını tasdik eder bir surette, o esasatı kitablarında zikredip kabul etmişler. Demek onlar, Kur'an şecere-i semavîsinin kökleri hükmündedirler."

"Hem Kur'an-ı Hakîm, vahye istinad ediyor ve vahiydir. Çünkü Kur'anı nâzil eden Zât-ı Zülcelal, mu'cizat-ı Ahmediye (asm) ile, Kur'an vahiy olduğunu gösterir, isbat eder. Ve nâzil olan Kur'an dahi, üstündeki i'caz ile gösterir ki, Arş'tan geliyor. Ve münzel-i aleyh olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın bidayet-i vahiydeki telaşı ve nüzul-i vahiy vaktindeki vaziyet-i bîhuşu ve herkesten ziyade Kur'ana karşı ihlas ve hürmeti gösteriyor ki: Vahiy olup ezelden geliyor, ona misafir oluyor.” (Mektubat, 19. Mektup, On Sekizinci İşaret, s. 189)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun