Neden çıplak dirileceğiz, hikmeti nedir?

Tarih: 10.08.2024 - 12:52 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir nevi bize haddimizi mi bildiriyor, peygamberleri bile çıplak haşredecektir neden?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, dünyada ağaçlara, bitkilere ve hayvanlara kendilerine uygun birer fıtri elbise giydiren Allah, haşir meydanındaki kullarına da başka bir elbise giymeden önce, fıtri birer elbise giydirmesi Hakîm ve Rahim gibi isimlerinin gereğidir.

İnsanoğlu dünya eşyasını ahirete götürmediği gibi, dünya elbisesini de oraya taşımamaları yeni memlekette yeni mülk edinmesi, yeni hayata daha uygun olur.

“Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız. Hakkınızda (yaratılışınızda) ortaklarımız sandığınız şefaatçilerinizi de yanınızda görmeyeceğiz. Andolsun, aranız açılmış, (tanrı) sandığınız şeyler sizi bırakıp gitmiştir.” (Enam, 6/94)

mealindeki ayette başka işaretlerle birlikte söz konusu yeni hayat tarzına da işaret edilmiştir.

Rivayetlere göre, haşir esnasında insanlar yalınayak, çıplak ve sünnetsiz olacak, fakat o günün dehşetinden erkekler ve kadınlar birbirlerine bakamayacak, izdihamdan ve yaklaştırılan Güneş'in hararetinden ötürü dökülen terler ağızlara ve kulaklara kadar yükselecektir. (bk. Buhârî, Enbiyâ, 8, Zekât, 52)

Cennet elbiselerinden ilk defa Hz. İbrâhim (as) ile Hz. Peygamber Efendimize (asm), ardından diğer peygamberlere ve müminlere giydirilecek ve bunlar haşrin zorluklarından kurtulacaktır (bk. Kurtubî, et-Teẕkire, s. 237)

Bediüzzaman Hazretlerinin şu açıklamalarını beraber okuyalım:

"Cenab-ı Hak, insandan başka ziruh mahlukatına fıtri birer libas giydirdiği gibi, meydan-ı haşirde sun'î libaslardan üryan olarak, fakat fıtri bir libas giydirmesi, ism-i Hakîm muktezasıdır.

Dünyada sun'î libasın hikmeti, yalnız soğuk ve sıcaktan muhafaza ve ziynet ve setr-i avrete münhasır değildir. Belki mühim bir hikmeti, insanın sair nevilerdeki tasarruf ve münasebetine ve kumandanlığına işaret eden bir fihriste ve bir liste hükmündedir.

Yoksa kolay ve ucuz, fıtri bir libas giydirebilirdi. Çünkü bu hikmet olmazsa, muhtelif paçavraları vücuduna sarıp giyen insan, şuurlu hayvânâtın nazarında ve onlara nisbeten bir maskara olur, manen onları güldürür. Meydan-ı haşirde o hikmet ve münasebet yok; o liste de olmaması lazım gelir." (bk. Mektubat, 28. Mektup, Sekizinci Risale)

Bir paşanın omuzuna ve göğsüne takılan yıldızlar ve nişaneler süs olsun ya da eğlence olsun diye değil, rütbesini ve içtimai seviyesini raiyetine bildirmek içindir. Şu hikmet yani rütbe bildirmek manası olmadan, o nişaneleri normal sivil hayatta taksa, gülünç ve komik duruma düşer.

Aynen bunun gibi, dünyada insanların suni elbiseleri de sair mahlukata karşı bir rütbe ve üstünlük bildirme vasıtasıdır. Bu hikmet mahşerde olmayacağı ya da buna lüzum kalmayacağı için, elbiseye de ihtiyaç olmayacaktır. Onun için insan bu suni elbiselerden üryan olarak; ama fıtri bir elbise ile mahşer meydanına çıkacaktır.

Eğer insan mahşer meydanında da suni elbiseler giyse, misaldeki paşanın sivil hayatta nişane takması nevinden, sair şuur sahibi mahlukata karşı gülünç bir duruma düşer.

Bu yüzden Allah, mahşerde insanlara suni elbiseler giymeyi mecbur etmeyecek ve ona münasip fıtri bir elbise verecek ve insanı bizim anladığımız manada avretleri görünen bir çıplaklıkta bırakmayacaktır denilebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun