Öteki zihinler problemi nedir, doğru mu?

Tarih: 14.06.2024 - 09:44 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Zihin felsefesinde bu konular çok tartışılmıştır İslamiyet’in bu meseleye yorumu nedir?
- Benim de kafamı yoran adeta doğruymuş gibi geldiği düşünmesem bile öyleymiş gibi gelen konulardandır.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Felsefede "Öteki Zihinler Problemi” kısaca, başkalarının zihinsel deneyimlerinin ve düşüncelerinin doğasını anlamanın zorluğunu ifade eden bir kavramdır.

Burada temel çıkış noktası ise bir kişinin başka insanların duygularını, düşüncelerini, niyetlerini veya inançlarını nasıl anlayabileceğini veya tahmin edebileceğinin sorgulanmasıdır. Felsefe bu konuda net cevaplar vermek yerine konu ile ilgili sorular ortaya atar ve tartışmaya açar. Mesela:

- Başka birinin zihinsel durumunu nasıl ve ne ölçüde anlayabiliriz?

- Başka birinin deneyimlerini, duygularını veya düşüncelerini nasıl bilebiliriz?

- Başkalarının zihninden geçenleri gözlemlerimizle nasıl bağdaştırabiliriz?

İşte bu sorunlardan dolayıdır ki, “öteki zihinler problemi” denmiştir.

Kavram aynı zamanda psikolojide de kullanılmaktadır. Psikolojide kavram, empati kurma yeteneği, diğer insanların zihinlerinde neler olduğunu anlama veya tahmin etme yeteneği, insanın iletişimi ve toplumsal ilişkiler çerçevesinde ele alınır.

Burada temel kavram ise empati ve deneyimdir. İnsanlar empati geliştirerek iletişimde, iş ilişkilerinde, aile içi ilişkilerde ve diğer birçok alanda, diğer insanların zihinlerini anlayabilir ve anlamlandırabilir. 

Bir kişi, empati yeteneği ile eşinin veya çocuklarının ne hissettiğini, nelere ihtiyacı olduğunu anlayabilir.

Bir kişi, kendisini iyi ve kötü anlarında arkadaşının yerine koyarak onun o anda neler hissettiğini ve düşündüğünü anlamaya çalışabilir. 

Mesela, bir okul arkadaşıyla konuşurken, onun duygularını, düşüncelerini veya niyetlerini anlamaya çalışır. Onun endişeli olduğunu fark edip ona destek olmaya çalışabilir veya bir arkadaşının sevincini paylaşabilir.

Bu tür durumlarda, diğer insanların zihinlerini anlamak veya en azından tahmin etmek zor değildir. Zengin bir insan fakirin, sağlıklı bir insan hasta ve engellinin neler hissettiğini pekala anlamaya çalışabilir.

Bu, zor bir konu olmadığı gibi insanüstü bir yetenek isteyen bir şey de değildir. Çünkü hepimiz insanız ve aynı durumda benzer düşünceler ve duygular geliştiririz. Buna biraz da gözlem, deneyim, bilgi, ilgi, aktif dinleme alışkanlığı, özellikle duygusal ifadeleri iyi analiz etme, insanların neyi niçin söylediklerini, neden ve nasıl davrandıkları üzerinde düşünerek öteki zihinleri daha iyi okuyabiliriz.

Mesela, insanların davranışları, beden dili ve sözlü ifadeleri, duyguları, düşünceleri ve niyetleri hakkında ipuçları sağlayabilir. Davranışları dikkatlice gözlemleyerek, kişinin ne hissettiği veya ne düşündüğü hakkında tahminlerde bulunabiliriz.

Veya insanlarla açık ve samimi bir şekilde iletişim kurarak, sorular sorarak ve aktif bir şekilde dinleyerek, onların ne hissettiklerini ve ne düşündüklerini daha iyi anlayabiliriz.

Felsefe ve psikolojinin üzerinde durduğu bir diğer soru ise, bu empati yeteneğini ne kadar geliştirebiliriz, diğer insanlarının zihninden geçenleri hangi oranda doğru anlayabiliriz, anladığımıza nasıl güvenebiliriz? Çünkü her ne kadar birbirimize benzesek de sonuçta her insan farklıdır ve her zaman tam olarak anlamak mümkün olmayabilir.

Bu sorular üzerinde düşünmek de empati yeteneğini geliştirerek insanların zihninden geçenleri anlamak da insanın kemale ermesinin bir durağıdır. İnsan, yüce yaratıcının kendine verdiği yetenekleri sonuna kadar geliştirebilir, hatta geliştirmelidir de. Bu anlamda diğer insanları anlamaya çalışmak, İslam ile de bağdaşır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 63
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun