Peygamberimiz Hz. Muhammed zamanında bazı insanların kılıç korkusuyla Müslüman olduğu doğru mudur?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle belirtmek gerekir ki, başlangıçtan itibaren Müslümanlar; İslam’ı kılıç zoruyla kabul etmemişlerdir. Hz. Peygamber (asm) hem Mekke hem de Medine döneminde insanları öğütle, delille, ikna yoluyla Kur’an okuyarak İslama davet etmiştir. Dolayısıyla İslam toplumu, zor kullnılarak bir araya getirilen insanlardan değil, Resulullah tarafından tatlı dille, ikna yoluyla Allah’a çağrılan ve hür iradeleriyle İslam’ı seçen insanlardan oluşmuştur.
İslâm’a göre hiçbir kimse, bırakın kılıç zoruyla, başka yollarla bile iman etmeye zorlanamaz.
"Dinde zorlama yoktur." (Bakara, 2/256)
ayetinde ifade edildiği gibi, İslâm'ı seçmek kişinin serbest iradesine bağlıdır. Hiç kimse İslâm'a girmesi için zorlanamaz.
İslâm'a karşı ön yargılı olan bazı kimselerin, "İslâm'ın kılıç zoruyla yayıldığı" şeklindeki düşünceleri tarihi gerçeklere uymamaktadır. Esasında zor kullanmak İslâm'ın davet metoduna aykırıdır.
Ayrıca Hz. Peygamberin (asm) kılıç zoruyla insanları islama davet ettiğini söylemek, ona iftradır. Onu, Kur’an ayetlerine aykırı hareket etmekle itham etmektir.
İnsan, hür bir varlıktır. Kendisinde bulunan iradeyi, istediği yönde kullanabilir. Dilerse iman eder, dilerse kafir olur. (bk. Kehf, 18/29) Dilerse şükreder, dilerse inkar eder. (bk. İnsan, 76/3)
Peygamberimiz (asm.), bir terbiyeci olarak gönderilmiştir. Kimseyi kılıç zoruyla İslâm’a davet etmemiş,
“Din nasihattır.” (Buhari, İman, 42) demiş,
“Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin.” (Buhari, Cihad, 164) buyurmuştur.
İslâm'ın yayılış tarihini inceleyen bilginler bu dinin yayılmasını etkileyen faktörleri şöyle özetlemişlerdir:
İslam'ın hoşgörüsü; fethedilen topraklarda şiddet kullanmaktan kaçınması; İslâm'ın gönüllere hitap eden, sâde, kolay ve akla uygun (fıtrî) bir din oluşu; Allah'la kul arasında -Hristiyanlıkta olduğu gibi- ruhban sınıfının bulunmaması; güzel ahlâk, insan sevgisi, sosyal yardımlaşma ve dayanışmadır. (Geniş bilgi ve örnekler için bk. Ebu'l-Fazl İzzetî, İslam'ın Yayılış Tarihine Giriş, İstanbul 1984).
Kuvvete dayanan hükümdarların, insanlar üzerindeki tesiri geçicidir. Korkutarak bir zaman saltanatlarını devam ettirseler bile, sürekli devam ettiremezler.
İlave bilgi için tıklayınız:
- İslamın ilk yayıldığı yıllarda yapılan fetihler, dinde zorlama olduğunu göstermiyor mu?..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Süleyman ile Belkıs’ın aynı tarihte yaşamadıkları, Belkıs’ın tahtının bir anda getirilmesinin ilmin kanunlarına aykırı olduğu iddialarına ne dersiniz?
- İnsanların Ay’a taptıkları; Kabe ve haccın Hinduizm'den etkilendiği; Yunan tapınağındaki ve Mısır’daki küplerin Kabe küpüne benzer olduğu iddialarına ne dersiniz?
- Kur’an’da geçen Musa ve Hızır olayının, Gılgamış destanından alındığı iddiasına ne dersiniz?
- Hz. İbrahim ile Nemrud'un aynı çağda yaşamadığı konusunda ne dersiniz?
- Kur'an'da Yer, Yeryüzü (Dünya) kelimesi geçmesine rağmen Dünya'nın yörüngesinden bahsedilmemiştir. Fatır, 35/41’de “yörüngeden söz ettiğini” söylemek de yanlıştır, iddiasına ne dersiniz?
- Ay güneşten aldığı ışığı yansıttığına ve ay güneşten daha küçük olduğuna göre, neden “güneş” “ay”a tabi olmuştur ve güneş ile ay için "kamereyn/iki ay" denilmiştir?
- Örümceklerin yuva için değil, avlanmak için ağ yaptıkları düşüncesiyle, “yuvaların en zayıfı, örümceğin yuvasıdır” ayetine itiraz edenlere nasıl cevap verirsiniz?
- Naziat suresinde "O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı." ayetinde geçen “göğün gecesi” karanlık mıdır?
- Kur’an’daki embriyolojik bilgilerde hata olduğunu söyleyenlere nasıl cevap verebiliriz?
- İdealizme göre madde diye bir şey yok mu?