Ay güneşten aldığı ışığı yansıttığına ve ay güneşten daha küçük olduğuna göre, neden “güneş” “ay”a tabi olmuştur ve güneş ile ay için "kamereyn/iki ay" denilmiştir?
Bir ateist sitede geçen şu iddiaya nasıl cevap verirsiniz:
- Arapçada "güneş" ile "ay" sözcükleri, birbirlerine oranla "kamereyn" deyimiyle tanımlanır ki Ay'ın, Güneş'e üstün olduğu anlamınadır. Zira "kamereyn" sözcüğü, aslında kamerin (yani ayın) çoğul çekimidir ve "güneş" sözcüğünü ikinci derecede kılar şekilde içerik taşır.
- Başka bir deyimle "taglib" tarikiyle Ay'ın üstün olduğunu anlatır. Bilindiği gibi "taglib" sanatı "iki şeyden birisini, öbürsüne üstün kılarak zikretmektir." Ancak ay güneşten aldığı ışığı yansıtır ve ay güneşten küçüktür?..
Değerli kardeşimiz,
- Evvela, Kur’an’da “kamereyn/kameran” şeklinde bir sözcük yoktur. Onun için bu tabirin İslam’la bir ilgisi yoktur.
- İkincisi, “kamereyn” sözcüğü çoğul değil, tesniye/ikildir. Zaten bir tane Ay, bir tane Güneş’in toplamı ikidir. Bu da iddia sahiplerinin bilgisizliğini, ezberci, intihalcı olduğunu göstermektedir.
- Üçüncüsü, “kamereyn” şeklindeki tağlib sanatı, Ay ve Güneş'in hangisinin ışık kaynağı veya daha parlak olduğunu değil, Arapça dil bilgisindeki bir kuralı ifade eder. O da şudur:
Arapça’da kelimeler ya müzekker/erildir ya da müennes/dişildir. Bu kurala göre, Kamer (Ay) eril, Şems (Güneş) ise dişil bir kelimedir. Tarih boyunca hemen hemen bütün toplumlarda olduğu gibi, Arap toplumunda da -İslam dini gelinceye kadar- erkek kadından üstün kabul ediliyordu. Bu sosyal hayat algısı dil bilgisine de yansımıştır. Bu sebeple, Araplar, Ay ile Güneşi birlikte/bir tek sözcükle ifade ettikleri zaman, ŞEMSEYN, demiyorlar, KAMEREYN diyorlar.
Bu açıklamalardan açıkça anlaşılıyor ki, "kamereyn" sözcüğünün ışıkla/parlaklıkla hiçbir ilgisi yoktur; sadece erlik-dişilikle ilgisi vardır.
- Bununla beraber, Kur’an’da ay için her zaman nur/münir gibi vasıflar; güneş içinse ziya vasfı kullanılmıştır. Çünkü nur dışarıdan alınan aydınlık için; ziya ise ışığın kaynağı olan nesneler için kullanılır.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kur'an'da Yer, Yeryüzü (Dünya) kelimesi geçmesine rağmen Dünya'nın yörüngesinden bahsedilmemiştir. Fatır, 35/41’de “yörüngeden söz ettiğini” söylemek de yanlıştır, iddiasına ne dersiniz?
- Kur’an’da geçen Musa ve Hızır olayının, Gılgamış destanından alındığı iddiasına ne dersiniz?
- Örümceklerin yuva için değil, avlanmak için ağ yaptıkları düşüncesiyle, “yuvaların en zayıfı, örümceğin yuvasıdır” ayetine itiraz edenlere nasıl cevap verirsiniz?
- Hz. Süleyman ile Belkıs’ın aynı tarihte yaşamadıkları, Belkıs’ın tahtının bir anda getirilmesinin ilmin kanunlarına aykırı olduğu iddialarına ne dersiniz?
- Naziat suresinde "O göğün gecesini karanlık yaptı, ışığını da çıkardı." ayetinde geçen “göğün gecesi” karanlık mıdır?
- Peygamberimiz Hz. Muhammed zamanında bazı insanların kılıç korkusuyla Müslüman olduğu doğru mudur?
- Kur’an’daki embriyolojik bilgilerde hata olduğunu söyleyenlere nasıl cevap verebiliriz?
- Hz. İbrahim ile Nemrud'un aynı çağda yaşamadığı konusunda ne dersiniz?
- İnsanların Ay’a taptıkları; Kabe ve haccın Hinduizm'den etkilendiği; Yunan tapınağındaki ve Mısır’daki küplerin Kabe küpüne benzer olduğu iddialarına ne dersiniz?
- Taha suresi 97. ayette belirtilen altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?