"İnsanın ruhunun güzelliği dışına akseder." kaidesini nasıl anlamalıyız?

Tarih: 15.03.2012 - 11:24 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu gibi değerlendirmeleri genel bir kural halinde kabul etmek birtakım yanlış anlamalara sebebiyet verebilir. Çünkü, dış görünüşü fizyolojik olarak pek hoş görünmeyen bazı kimselerin, gerçekte ruhları, iç alemleri, ahlakları son derece güzel olabilir. Buna mukabil, dış görünüşleri itibariyle çok güzel bir durum sergileyen bazı kimselerin kendi iç alemlerinde, gerçekten yırtıcı birer canavar gibi olabilirler. Örneğin tertemiz bir ruha sahip bir zenci  ile tilki gibi kurnaz bir ruh yapısına sahip bembeyaz bir simaya sahip kimseyi karşılaştırdığımızda yanılmamak mümkün değildir.

“Onları gördüğünde kalıpları kıyafetleri senin hoşuna gider, onları beğenirsin. Konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Gerçekte ise onlar, âdeta duvara dayatılan, ruhsuz kütüklere benzerler. İçleri boş, ödlek olduklarından çıkan her sesten pirelenir, her yeni haberi kendi aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın! Allah belalarını versin onların! Nasıl da hakikatten vazgeçiriliyorlar.” (Munafikun, 63/4)

mealindeki ayetin ifadesi, bu konuda önemli ip uçları vermektedir.

Bununla beraber, ruhun güzelliği dışa yansıyan pek çok kimseleri simalarından tanımak da mümkündür. Ağzından güzel sözler dökülen, duruşundan sevgi ve tevazu yansıyan, yüzünden tebessüm akan kimselerin güzel bir ruh haline sahip olduğunu da görebiliriz.

Konuyu bu çerçevede değerlendirmek mümkündür.

İlave bilgi için tıklayınız:

"Onların alameti, simalarındaki secde izidir." (Fetih, 48/29) mealindeki ayet-i kerimede işaret edilen "secde izi"ni nasıl anlamalıyız?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun