Namazdan sonra kime selam vermekteyiz?

Tarih: 03.08.2011 - 08:21 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Namazın sonunda sağa-sola selam verirken, kime selam vermekteyiz?
- Bu selamın manası nedir ve neden selam veriyoruz?
- Meleklere veriyorsak, onların selama ihtiyaçları var mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

a. İmam Gazali’ye göre, namazdan sonra selam verirken, hazır cemaate ve meleklere niyet edilerek yapılır (Gazalî, İhya, 1/162). Diğer bazı alimler bunlara cinleri de dahil etmişler. Bunlara göre,

“Selam verilirken, sağ ve sol taraftaki melekler ile Müslüman insanlar ve cinler niyet edilir.” (V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 1/673).

Müslim’in Cabir b. Semüre’den rivayet ettiğine göre Resulullah (a.s.m) şöyle buyurdu:

“Sizden birinizin elini uyluğuna koyması, sonra da sağında ve solundaki kardeşlerine selam vermesi yeterlidir.” (Müslim, Salat, 120-121).

Tek başına namaz kılan bir kimsenin, yalnız melekleri niyet etmesi uygun görülmüştür. (bk. V. Zuhaylî, a.g.e.)

b. Selamın manası şudur; selam veren kimse âdeta şöyle diyor:

“Benden size bir zarar gelmez. Benden taraf siz selamettesiniz. Allah’ın Selam ismine mazhar olun; selamette kalın! Melek, insan ve cin olarak sizi rahatsız edecek bir günahı, bir yanlışı yapmam. Hepimiz Allah’ın kullarıyız ve kardeşiz...”

Selam, dışarıdan gelenlerin vermesi sünnet olan bir İslam şiarıdır. Namaz müminin miracıdır. Namaz kılan mümin miraca çıkmıştır. Namazın sonuna geldiğinde miraçtan dönmüştür. Böylece dışarıdan gelen birinin konumunda olduğu için selam vermesi uygun görülmüştür.

Ayrıca, İslam dininin unvanı olan İslam “silm” kök harflerinden gelir. Silm barış, emniyet demektir. Cennette dahi İslam'ın bu barış ve emniyetinin bir simgesi, Allah’ın Selam isminin bir yansıması olarak,

“Aralarındaki merhabalaşmaları hep selamdır.” (bk. yunus, 10/10).

Cennetteki selam gibi, cennetin en önemli anahtarı olan namazlardan sonra da

“Allah’ım, sen Selam’sın...” (bk. Müslim, Mesâcid 135)

manasındaki duayı okumak da sünnettir.

Farz namazların farz kılındığı,

“Sidretu’l-müntha'nın yanında, Cennetu’l-Meva vardır." (bk Necm, 53/15).

Bu açıdan da cennetteki selam ile namazdaki selam arasında bir bağlantı vardır.

c. Hz. Peygamber (asm)'in gerçekte bizim salat-u selamımıza ihtiyacı olmadığı hâlde, ona her zaman salat-u selam ettiğimiz gibi, muhtaç olmamalarına rağmen meleklere de selam vermemiz onların ihtiyacını göstermez. Bilakis, bu selam bizim tarafımızdan Allah’ın bütün kullarına bir duamız, bir yalvarışımızdır. Bununla biz en masum olan meleklerle de omuz omuza gelip onlar gibi selam, selamet ve barış-emniyet içerisinde yaşayabileceğimizi ilan etmiş oluyoruz.

Bazı alimlere göre, selam vereceğimiz melekler amellerimizi yazan Hafaza melekleridir (V. Zuhaylî, a.g.e). Buna göre, bu meleklere selam vermek, onları rahatsız edecek günahlardan uzak kalacağımıza dair söz vermek manasına gelir.

Sürekli bizimle beraber olan kâtip melekler ile koruma meleklerine selam vermek; her günahtan çıkan manevî pis kokudan çok rahatsız olan meleklere rahatlatma, rahatsız etmeme sözünü vermek manasındaki selam, önemli bir insanlık ve kulluk simgesi olsa gerektir.

Kim bilir belki de namazların sonunda verdiğimiz selamın karşılığını, büyük bir mescit hükmünde olan dünyadaki salat-ı kübra/büyük namazın sona ermesinden sonra, cennet kapısında melekler,

“Sizlere selam olsun, hoş geldiniz, ebedi kalmak üzere girin cennete.” (Zümer, 39/73)

mealindeki ayette ifade edilen selamla vereceklerdir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun