Mehdi Kur’an’da neden geçmiyor, hikmeti nedir?
"Hadis-i Şeriflerde bu kadar Deccal ve Mehdiden bahsetmesine rağmen, neden hiçbir ayette mehdiden bahsetmiyor? Bu kadar önemli bir şey neden Kur’an’da zikredilmemiş?"
- Böyle diyorlar. Hatta bunu mehdiyetle alakalı hadisleri inkar etmeye kadar götürüyorlar. Ne cevap verebiliriz?
Değerli kardeşimiz,
- Hz. Mehdi’nin Kur’an’da açıkça geçmemesinin elbette bir hikmeti vardır. Bu hikmeti bilmememiz, olmadığını göstermez.
- Kur’an’da açıkça yer almaması, onun önemini eksiltmez. Veya ilgili hadisleri toptan reddetmeye bir vesile olmamalıdır. Zira, Namaz’ın rekatları, kılınış biçimi de Kur’an’da yoktur.
Deccal ile ilgili hadisler tevatür derecesinde ve çok daha yaygın olmasına rağmen, onun da Kur’an’da açıkça yer almadığı ortadadır.
Ye’cüc-Me’cüc, Dabbe gibi bazı konular dışında, kıyamet alametleri Kur’an’da yer almamıştır.
Belki bir hikmeti, imtihan sırrıdır. Bu gibi konular açıkça Kur’an’da yer alsaydı, bu konuları yanlış yorumlayarak fitnelere sebep olanlar da olacaktı. Hadislerde yer almaları, mevzuyu biraz hafifletmiştir. Kur’an’da ifade edilseydi, taraftarlar ve muarızlar arasında değişik yorumlarla ümmetin huzurunu kaçıracak olaylara sebebiyet verilebilirdi. Hem de her cemaat kendi büyüğünü daha şiddetli savunacak ve muarızlarını ifşa edecekti.
Halbuki bunların açıkça görülmesi imtihanın sırrına aykırıdır. Bu sır içindir ki, bu konular hadisler bile müteşabih olarak değerlendiriliyor.
Bu sırrın bir hikmetini şu açıklamlarda görmek mümkündür:
“İman ve teklif ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tedkik ve tecrübeye muhtaç olan nazarî mes'eleleri elbette bedihî olmaz. Ve herkes ister istemez tasdik edecek derecede zarurî olmaz. Tâ ki Ebu Bekirler a'lâ-yı illiyyîne çıksınlar ve Ebu Cehiller esfel-i safilîne düşsünler. İhtiyar kalmazsa teklif olamaz. Ve bu sır ve hikmet içindir ki, mu'cizeler seyrek ve nâdir verilir.”
“Hem dâr-ı teklifte gözle görünecek olan alâmet-i kıyamet ve eşrat-ı saat, bir kısım müteşabihat-ı Kur'aniye gibi kapalı ve tevilli oluyor. Yalnız, Güneş'in mağribden çıkması bedahet derecesinde herkesi tasdike mecbur ettiğinden, tövbe kapısı kapanır; daha tövbe ve iman makbul olmaz. Çünki Ebu Bekirler, Ebu Cehiller ile tasdikte beraber olurlar. Hattâ Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nüzulü dahi ve kendisi İsa Aleyhisselâm olduğu, nur-u imanın dikkatiyle bilinir; herkes bilemez. Hattâ Deccal ve Süfyan gibi eşhas-ı müdhişe, kendileri dahi kendilerini bilmiyorlar.” (bk. Nursi, Şualar, s. 579)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hazreti İsa geldi mi, geldiyse kimdir?
- Hristiyan birinin duası kabul olur mu?
- "Her kim inâyet-i ezeliye ile rububiyet-i İlâhiyeyi göz önüne getirip Allah cânibinden kudretin azameti altında bakarsa..." Devamıyla açar mısınız?
- Şualar, Beşinci Şuâ, 709
- Eğer mehdi gelecekse, böyle önemli bir konu neden Kur'an'da yoktur?
- İslam Deccal’ine neden Süfyan denmiştir?
- Hz. Mehdi ile Hz. İsa aynı zamanda mı gelecekler, mesele hakkında bilgi verir misiniz?
- İnsanlığın gidişatına bakıldığında; inmiş olan zâta açıktan "Hazret-i İsa (as)'dır." demenin vaktinin geldiği bir zaman olacak mıdır? İslam'ın zirve olduğu dönemde hala münafıklar olacak mıdır?
- Ye'cüc ve Me'cüc Türkler midir?
- Hz. Mehdi, kırk yıl mı hüküm sürecek?