Kur´an ve hadislerde mübalağa var mıdır? Varsa mübalağa yalanın bir türü değil midir?
Değerli kardeşimiz,
Mübalağa bir çeşit edebi sanattır. İnsanların kullandığı dil, Kur'an ve hadislerde geçen bazı hususları ifade etmekte eksik ve yetersiz kaldığında mübalağa sigası kullanılmıştır. Haşa bu bir yalan değil, aksine dilin anlatmakta aciz kaldığı manayı akla yaklaştırmak için tercih edilen bir üsluptur.
"Mübalağa"yı, "açıklama amacıyla anlamın dildeki aslî haline göre büyük ve çok olduğunu göstermek" şeklinde tanımlayan Rummânî, Kur'an'da yer alan altı mübalağa şeklini şöylece sıralamıştır:
1. Mübalağa sîgalarıyla. Gaffar, Tevvâb, Rahman, Rahîm, Vedûd, Kadîr, Alîm gibi. Ziyâeddin İbnü'l-Esîr ve Mağribî, bu tür sıfatların Allah hakkında mübalağa ifade etmeyeceğini, çünkü İlâhî sıfatların nihayetsiz bir kemale sahip bulunduğunu, ayrıca mübalağanın artma-eksilme, büyüme-küçülme özelliği bulunan sıfatlarda gerçekleştiğini, Allah'ın sıfatlarının ise bundan münezzeh olduğunu söylemiştir. (el-Meselü's-sâ'ir, III/191; Mevâhibü'l-fettâh, II/558)
2. Özelin yerine genel sîganın kullanılması. Kur'an'da "Her şeyin yaratıcısı" (En'âm 6/102) ifadesi gibi.
3. En büyük olandan haber verme. "Rabbinin varlığının delilleri geldi" yerine "Rabbin geldi" (Fecr, 89/22) denilmesi gibi.
4. Mümkünü mümkün olmayan şeklinde ifade etme. "Onlar, deve (veya halat) iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler." (A:râf, 7/40) âyeti gibi.
5. Tartışmada mutedil bir üslûp kullanmak amacıyla, sözü ihtimalli biçimde söyleme. "O hâlde biz veya siz, ikimizden biri ya doğru yol üzerinde veya açık bir sapıklık içindedir." (Sebe' 34/24) âyeti gibi.
6. Cevap ifadelerinin anlatımdan çıkarılması. Bu durum cevabın farklı yönleriyle düşünülmesini gerektirdiği, ayrıca dinleyici ve okuyucuyu düşünce ve hayal ufkuna yönlendirdiği için mübalağa belirtir. "Ateşin karşısında durduruldukları... zaman onları bir görseydin." (En'âm, 6/27) âyeti gibi.
(bk. TDV, İslam Ansiklopedisi, İstanbul-2006, MÜBALAĞA mad., XXXI/426)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah ezeli, zamandan ve mekândan münezzeh olduğu hâlde “Halim” isminin gereği olarak, hemen ceza vermeyip kullarının isyanlarına karşı zaman tanıması, Onun zamanla kayıtlı olduğunu göstermez mi?
- Tanrı, savaş gibi daha önemli olaylar varken benim içkimle, domuz etimle neden uğraşır?
- Dua ederken Allahım, Rabbim gibi ifadeler kullanıyoruz. Allah´ın diğer isimleriyle de Kerimim, Rahimim şeklinde neden dua etmiyoruz?
- Ahiret olmazsa akıl, geçmişin üzüntülerini geleceğin kaygılarını düşünmekten insana azap veren bir şeye mi dönüşür?
- Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e nerelerde vasıtasız (direk) vahy etmiştir? Nisa/164’te neden sadece Hz. Musa vurgulanmaktadır?
- Hayvanları doğal yaşamından koparıp hayvanat bahçelerinde sergilemek doğru mudur? Hayvanat bahçelerini ziyaret etmekte herhangi bir sakınca var mıdır?
- UĞURSUZLUK
- NÜZÛL
- MÜCRİM
- MESNÛN