Ahiret olmazsa akıl, geçmişin üzüntülerini geleceğin kaygılarını düşünmekten insana azap veren bir şeye mi dönüşür?
- Ahiret olmazsa akıl gibi bir nimet, rahmet eseri geçmişin üzüntülerini, geleceğin kaygılarını düşünmekten insana azap veren bir şeye dönüşür, deniyor.
- Ahiretin olması bunu nasıl ortadan kaldırır açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
- İnsandaki akıl, geçmişi düşünür. Geçmişte, her insanın gördüğü binler lezzet vardı ve şu anda kaybolmuş. Zeval-i lzzet elem olduğu için, insan akıl vasıtasıyla o lezzetlerin yokluğunu düşünüp üzülür.
Ahirete iman olduğu zaman, o kaybolan lezzetlerden bin kat daha fazla lezzetlerin cennette bulunduğuna inandığı için bu üzüntüsü gider.
- Her insanın başından bir sürü elem ve musibetler geçmiştir. İnsan akıl vasıtasıyla bu acıları düşünür ve üzülür.
Ahirette iman şuuru, bu acıların bir sevabı, bir karşılığı var der, o kederleri lezzete çevirir.
- Her insanın anası, babası, kardeşi, evladı veya benzeri çok sevdiği bazı kimselerin ölmesi, insanda çok ağır şoklar ve ebedi ayrılıktan kaynaklanan müthiş travmalar meydana getirir. İmansızlık cihetiyle geçmişi bir mezar-ı ekber görür ve sürekli üzülür.
Ahirete iman şuuru, böyle ebedi bir ayrılığın olmadığını, birkaç gün sonra o çok sevdiği kimselerle yine karşılaşacağı ve beraber olacağını hatırlattığı için, bütün üzüntüleri lezzetlere çevirir.
- Bu pencereden meseleye baktığımızda, detaylara dair daha pek çok misali düşünebiliriz.
- Hayvanın dünyası, sadece bulunduğu andan ibarettir; geçmiş ve gelecek diye bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle, geçmişin üzüntüsünü ve geleceğin de kaygısını taşımaz, lezzetini tam alır.
Ama insanın aklı ve duyguları olduğu ve çok geliştiği için, hem mazi ve hem de gelecek, onu çok meşgul eder. Hayvan gibi duyarsız olmak istese de başarılı olamaz. Duyarsız olmak için tek çare sarhoşluk ve eğlencelerdir. Bu ise geçici bir unutkanlığı sağlar. Uyandıktan sonra, daha şiddetli bir şekilde ızdırap çeker. Ağzını sonuna kadar açmış olan kabri unutmak istese de unutamaz.
Zira insan istikbalini düşünen bir varlıktır. Gerçek ve daimi istikbal ise kabir sonrasıdır. Fakat hazırlığı olmayan insanlar için kabir bir ejderha ağzı olarak ona dehşet veriyor.
Dolayısı ile insan istese de hayvan gibi rahat ve duyarsız olamaz. Zira geçmiş ve geleceğe gidip gelen bir aklı ve etkilenen duyguları vardır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kur´an ve hadislerde mübalağa var mıdır? Varsa mübalağa yalanın bir türü değil midir?
- Hayvanları doğal yaşamından koparıp hayvanat bahçelerinde sergilemek doğru mudur? Hayvanat bahçelerini ziyaret etmekte herhangi bir sakınca var mıdır?
- Tanrı, savaş gibi daha önemli olaylar varken benim içkimle, domuz etimle neden uğraşır?
- Allah ezeli, zamandan ve mekândan münezzeh olduğu hâlde “Halim” isminin gereği olarak, hemen ceza vermeyip kullarının isyanlarına karşı zaman tanıması, Onun zamanla kayıtlı olduğunu göstermez mi?
- Ahiret olmasa akıl insanın başına bela mı olur?
- Dua ederken Allahım, Rabbim gibi ifadeler kullanıyoruz. Allah´ın diğer isimleriyle de Kerimim, Rahimim şeklinde neden dua etmiyoruz?
- Allah, Peygamberimiz Hz. Muhammed’e nerelerde vasıtasız (direk) vahy etmiştir? Nisa/164’te neden sadece Hz. Musa vurgulanmaktadır?
- "Hüzne yapışın. Zira hüzün, kalbin anahtarıdır." rivayetini nasıl anlamalıyız?
- Ahirete iman rüknünün, diğer iman rükünlerinden farkı nedir?
- İnsanlar ölümü kabullenemedikleri ve yoksulluk için mi ahiret inancını üretti?