Kıyamet günü insanlara arada bir mil kalacak kadar yaklaşan güneş, insanı yakıp kül etmez mi?

1) “Kıyamet gününde güneş insanlara bir mil mesafe kalıncaya dek yaklaştırılır.” (Müslim).
- Bu durumda insanın bu sıcaklığa dayanabilecek özellikte dirilteceğini söyleyebilir miyiz?
- Ki güneş neredeyse cehennem sıcaklığında olduğuna göre bu durumda cehennemde de ateşe karşı bir dayanıklılık söz konusu olmaz mı?
2) ''Onlar ateşe karşı ne kadar da sabırlıdırlar.''
- Bu ayetini açıklayabilir misiniz? Bu durumla ilgili olabilir mi?

Değerli kardeşimiz,

1) Hayır, söyleyemeyiz. Çünkü, güneşin bu kadar yakınlaştırılması, onu hak edenlere bir cezadır. Eğer insana ona katlanma gücü verilirse, bu cezanın amacıyla ters düşer.

Konuyla ilgili bazı hadisler şöyledir:

“Kıyamet gününde güneş insanlara bir mil mesafe kalıncaya dek yaklaştırılır.” (Müslim, Cennet, h: 2864)

“O günde insanlar dünyadaki amellerine göre ter içerisinde kalacaklardır. Kiminin ter yüksekliği topuklarına kadar, kiminin dizlerine kadar, kiminin ise ter -eliyle ağzını işaret ederek- ta ağızlarına gem vuracak kadar ulaşır.” (Tirmizi, Kıyamet, 6)

“Kıyamet gününde insanlar öylesine terleyecekler ki, onların teri yetmiş arşın derinliğine ulaşır. Ter onların ağızlarına âdeta gem vurur da ta kulaklarına kadar çıkar.” (Müslim, Cennet, 61)

Demek ki ne kıyametteki güneşe karşı ne de cehennemdeki ateşe karşı bir tahammül gücü insan verilmez. Aksi takdirde bir çok ayette ifade edilen cezanın bir azap olması, gazabın tam tecelli etmesi gayesiyle bir çelişki teşkil eder.

Buna göre, onlar ne yok olurlar ne de ateşe dayanıp rahat ederler.

Kâfirlerin milyarlarca seneden sonra, yani cezalarını çektikten sonra Allah’ın rahmetiyle ateşe biraz ünsiyet peyda etmeleri, konumuzun dışındadır.

2) Bu ayette ifade edilen sabır konusu, bir gerçeği değil, cehennemliklerle ilgili bir istihza mahiyetindedir.

Burada “Siz maşallah ne kadar da sabırlısınız… bunu sizden beklemiyorduk. Hakikaten ateş size vız gelir!..” şeklinde bir anlam çıkarmak son derece yanlıştır.

Bu ayette “cehennem azabı, her türlü sabrın ötesinde bir konuma sahiptir. Buna hiç kimsenin tahammül edemeyeceği açıktır. Biz bunu vahiyle size hep anlattık... Buna rağmen siz uyarılarımıza kulak asmadınız. Sizin bu vurdumduymaz tavrınız, âdeta cehenneme karşı bir meydan okuma idi. Demek ki size göre, sizin sabrınız cehennemin azabını bile karşılayan bir kuvvettedir... Şimdi bakın bakalım gerçek öyle mi? Bakın da görün; siz nasıl da sabırlı imişsiniz!” anlamı işlenmiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet