"Kişi, yetmiş şeytanın sakalını yolmadan sadaka veremez." diye hadis var mıdır?
- "Kişi, yetmiş şeytanın sakalını yolmadan sadaka veremez." anlamında bir hadis var mıdır? Varsa sahih midir, açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Hadiste geçen ifade sakal değil, iki çene anlamındaki “lehyey”dir. (bk. Ahmed b. Hanbel, 5/350)
Bir kişinin sadaka vermemesi için onlarca şeytan çene patlatır, vesvese verir, tuzak kurar. Bütün bunları aşamayan sadaka veremez. Hadisdeki "sakalını yolmadan" ifadesini, “Kişi, yetmiş şeytanın vesvesesini, hilesini ve tuzağını yenmeden sadaka vermez.” şeklinde, anlayabiliriz.
Buna göre hadis, insan sadaka vermeye kalkışınca, yetmiş şeytan birden çenelerini kırarcasına onunla mücadele edip onu vazgeçirmeye çalışırlar, demektir.
Nasıl ki, "ekmek aslanın ağzında", demekle bunun zorluğunu anlatmak istersek, Peygamber Efendimiz (asm) de sadaka vermenin ne kadar zor olduğunu ve verilmesinin de ne kadar değerli, önemli ve mükafatı bol olacağını anlatmak istiyor. Sadaka vermek, sanki onlarca şeytanın çenelerini kelepçe gibi kapatıp içine aldıkları bir hazineyi ele geçirmek gibidir.
İşte hadiste geçen "sakalını yolmadan" ifadesi, bunun zorluğunu anlatmak için verilmiş muhteşem bir benzetmedir.
Hadiste geçen yetmiş sayısı, çokluktan kinayedir. Ayrıca hadisin sahih olduğu ifade edilmiştir. (bk. Münavi, Feyzü’l-Kadir, 5/504, no: 8124)
Sadaka farz, vacip, nâfile bütün yardımları içine alan geniş bir ifadedir. Bu nedenle sadaka, Allah rızası için verilen mal, para, ilim gibi insanların muhtaç olduğu her şeydir. Bu açıdan zekat, hibe, yardım gibi her türlü iyiliği içine almaktadır.
İşte, bir kişi hangi çeşit olursa olsun sadaka vermek istediğinde onlarca şeytan gelir. Onun eline, ayağına, kalbine yapışıp, sadaka vermesine engel olmaya ve onu vazgeçirmeye, "sadaka veremez" hâle getirmeye çalışır.
Örneğin;
- Malının azalacağını, sonra başkalarına muhtaç olacağını, rahat hayatının kaybolacağını, sıkıntı içine düşeceğini telkin eder.
- Eğer sadaka vermeye karar vermişse, az vermesini veya hoşuna gitmeyenlerden vermesini söyler.
- Zekat gibi farz bir ibadet yapacaksa, başka iyiliklerini öne çıkararak bundan vazgeçirmeye çalışır.
- Bu yardımın Allah rızası için olmadığını, zaten hak eden kişilerin de bulunmadığını, diğer taraftan yeterince yardım da bulunduğunu söyleyerek, değişik bahaneler ileri sürebilir...
Böylece şeytan, binbir hile, vesvese ve desiseyle her türlü yardım ve iyiliğe engel olmaya, kişiyi "sadaka veremez" hâle getirmeye çalışır.
Kur'an-ı Kerîm'de,
"Serveti de düşkünce seviyorsunuz." (Fecr, 89/20)
buyurulur. İşte insanda bulunan bu sevgiden dolayı hemen şeytan harekete geçer, fakirlikle korkutur, cimriliği emreder.(Bakara, 2/268) Oysaki,
"Mal ve servet insan için bir imtihandır." (Zümer, 39/49-52)
Bu imtihandan başarılı çıkmanın yolu da cömertliktir. (bk. Teğâbün, 64/15-17)
Hz. Ebu Zer'e nisbet edilen "Yeryüzünde verilmek için çıkarılmış bir sadaka olmasın ki, yetmiş şeytan onun için ortaya çıkıp o verilinceye kadar onun verilmesini engellemeye çalışmasın."' (Heysemi, Mecmeu'z-zevaid 3/109) anlamındaki rivayet, hem sadakanın önemine hem de bu hayrı engellemek için şeytanların nasıl çalıştığına dikkat çekmektedir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ebu Mahzure kimdir; nasıl Müslüman olmuştur?
- Cinsel ilişkiye girerken neden besmele çekilir?
- Şeytan çocuğa zarar veremez, ne demektir?
- Sakal okutmak gerekir mi?
- Sakal tıraşı olma veya sakal bırakmanın hükmü nedir?
- Hz. Peygamber Efendimizin kırk hadisini anlatabilir misiniz?
- Bir kadın, kocası her isteği zaman onunla beraber olmak zorunda mıdır?
- Korku konusunda gelen vesvese hakkında bilgi verir misiniz?
- Korku için dua tavsiye eder misiniz, hangi dualar okunmalıdır?
- Mahşer yerinde insanlar nasıl birbirlerini bulacak, tanıyacaklar?