Kalpler sadece Allah’ı anmakla mı huzur bulur?

Tarih: 30.03.2022 - 09:30 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Rad suresi 28. ayet: "Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur."
- Burada ancak denmesi başka bir şekilde huzur bulunmaz anlamına mı gelir?
- Ama insanların kalpleri bazı şeylerde huzur buluyor. Bu durumda bu ayeti nasıl anlamalıyız?
- Bu kalpten kasıt nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuda Fahreddin Razi’nin üç yönlü güzel bir mütalaası vardır, şöyle ki:

Birinci Cihet

Bütün varlıklar üç kısma ayrılır. Etkileyip etkilenmeyen, etkilenip etkilemeyen, hem etkileyen hem de etkilenen varlıklar. 

a) Etkileyip etkilenmeyen tek varlık Allah’tır.

Kainat çapında cereyan eden bütün hareketler, sükunlar, her türlü inşaat ve icatların yegane müessiri, hakiki faili Allah’tır ve o, hiçbir şeyden etkilenmez.

b) Etkilenen fakat etkilemeyen mevcutlar ise, cismani varlıklardır.

Bunlar değişik sıfatları ve farklı tesirleri kabul etme kabiliyetine sahiptir. Bu varlıkların dışarıdan gelen hususları kabul etmekten başka hiçbir kabiliyetleri yoktur. 

c)  Hem etkileyen hem de etkilenen mevcutlar ise ruhani varlıklardır.

Bunlar, Allah’a müteveccih oldukları zaman, ilahi meşiet ve irade, kudret, tekvin, icat ve yaratmadan meydana feyizleri, eserleri, tesirleri kabul edecek bir kabiliyet kazanır. Şayet cismani varlıklara müteveccih olursa; bu takdirde de onlarda tasarruf etme ve onları etkileme iştiyakını kazanmış olur. Çünkü ruhani alem cismani alemin müdebbiri hükmündedir (Allah’ın izniyle cismani varlıkların -ilim, kudret, hikmet, irade gibi- ilahi sıfatlarla irtibatını sağlar). 

İşte ruhani âlemden olan kalp, alem-i cismaniye müteveccih olduğu zaman, onlarda tasarruf etmek, onları hegemonyası altına almak ister ve bu durumda kendisinde bir depreşme, bir ıstırap ve sahip olma iştiyakı ve bir nevi hakimiyet coşkusu meydana gelir. Bu sıkıntılar ve sarsıntılardan ancak Allah’ın isim ve sıfatlarını mütalaa etmek, samediyetin nurlarını, rububiyetin tecellilerini bulmak ve ilahi huzura varmakla kurtulur.

İşte “Kalpler ancak Allah'ı anmakla / zikretmekle huzur bulur.” (Rad, 13/28) mealindeki ayetin ifadesi bu hakikate işaret etmektedir.

İkinci Cihet 

Kalp herhangi bir hususta tam arzuladığını bulduktan sonra, ondan daha üstün bir mertebeye çıkmak ister. Hâlbuki cismani alemde her mutluluğun üstünde bir mutluluk, gıpta edilecek her lezzetin üstünde bir lezzet vardır. Bundan ötürü kalp ve akıl bu farklı arzular içerisinde geçirdiği çalkantılardan ıstırap ve sıkıntılar duymaya başlar.

Kalp, maarif-i ilahiyeye, envar-ı samedaniyeye kavuştuğu zaman, üstünde daha başka bir mertebe olmadığı için -değişmez bir konumda- itminan ve huzura kavuşur.

İşte, “Kalpler ancak Allah'ı anmakla / zikretmekle huzur bulur.” (Rad, 13/28) mealindeki ayetin ifadesi, bu hakikate işaret etmektedir.

Üçüncü Cihet

Bilindiği üzere, iksirin bir zerresi cismani bir nesne olan kurşun üzerine dökülürse, asırlarca devam eden bir altın kimliğine dönüşür. Tabir caiz ise, ateşle yüzleştiği erime işlemine karşı çok sabırlı olur.

Bu misalde olduğu gibi, Allah’ın celal iksiri de bir kalbin üzerine dökülürse, o kalp; baki, nurani, değişmez, paslanmaz -24 ayar- saf altına dönüşür.

İşte bu hakikate işaret etmek üzere, “Kalpler ancak Allah'ı anmakla / zikretmekle huzur bulur.” (Rad, 13/28) mealindeki ayetin ifadesine yer verilmiştir. (bk. Razi, Rad, 28. ayetin tefsiri)

Ayrıca ayette yer alan “Allah’ı anmak / zikretmek” ten maksat, sadece bir hatırlama değildir.

Allah’ı Anmak” Ne Demektir?

- Allah’a itaat etmektir.

- Allah’ın verdiği sevabı düşünmektir.

- Allah’ın vadettiği ebedi saadeti tefekkür etmek demektir.

Kalbin huzuru da bunlara bağlıdır. (bk. Maverdi, Kurtubi, ilgili yer)

Denilebilir ki, ayetin ilk cümlesinde zikredilen “Allah’a iman edenlerin kalpleri Allah’ı zikretmekle huzur bulur.” mealindeki ifadeden da anlaşılıyor ki, buradaki kalbin tatmin ve huzurundan maksat, iman etmektir.

Küfürde devam eden bir insanın değişik yönlerden içine doğan tereddütlerden ötürü kalbi hep sıkıntı, ıstırap, telaş ve stres gibi çalkantı ve kararsızlık içerisinde huzursuz bir konumdadır.

İman etmekle bütün tereddütleri gider, sıkıntıları kalkar, çalkantıları durur, kazandığı istikrardan dolayı huzura kavuşur.

İşte ilgili ayette bu gerçeğin altı çizilmiştir. (krş. Meraği, ilgili ayetin tefsiri)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun