İslam'da adalet, vicdan, hukuk ilişkisini açıklayabilir misiniz?

Tarih: 09.06.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu üç kavramı bir entegrasyona tabi tutarak değerlendirmek gerekirse;

Adalet: Geniş anlamıyla, her şeyin hakkını vermek, haklar arasında dengeli bir statü kurmak, hakkın küçüğüne-büyüğüne bakmadan hakkın hakkettiği değer ölçüleri kullanmak, sosyolojik açıdan gereken hak-hukuku korumak için kâinatta mevcut olan ontolojik hukuk normlarına riayet etmek anlamında kullanılan bir kavramdır.

Vicdan: Kalbî, aklî ve hissî yanlarıyla fıtrat kanunlarına uygun bir performans gösterdiği takdirde, içsel bir denge ve enfusî bir adalet mekanizmasını oluşturmuş olur. Vicdan, fıtrî olmayan şeyleri reddeder. Adaletin ilk yansıma alanı, insanın yaratılışında var olan iştiha, öfke ve akıl kuvvetidir.

- İştiha kuvvetinin/şehevî  kuvvetin adalet ölçüsü; iki aşırı uç olan fücur (helal-haram demeden nefsin arzu ve isteklerinin peşine takılmak) ve humud durumundan (nefsin yapması gereken işlevlerinden mahrum olmasından) uzak bir çizgide, iffet çizgisinde yürümesidir.

- Öfke kuvvetinin adalet ölçüsü; iki aşırı uç olan tehevvur (Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz, insanlara acımaz bir gaddarlık) ve cebanet (kişinin hakkını savunamaması, korkmaması gereken yerde bile korkaklık gösterme) tavırlarından uzak bir şekilde, şecaat/kahramanlık çizgisinde yürümekten ibarettir.

- Aklın adalet ölçüsü ise; yine iki aşırı uç olan şımarık, demagojik bir zekâ ile geri zekâlılık kulvarından uzak, hikmet çizgisini takip etmektir.

Bu üçlü mekanizmanın sağlam çalışması, adaletin temel harcı olan iç dinamiklerin âdilce harekete geçirilmesi anlamına gelir. Vicdanları adalet anlayışıyla donanımlı olan insanların oluşturduğu toplumlarda adalet mekanizmasının çalışma şansı oldukça fazladır. Yani, insanların yaratılışında var olan adalet ölçüsünün kullanılması durumunda hem vicdanları hem de toplumları huzura kavuşturur.

Her toplumun kendine mahsus bir kamu vicdanı olduğuna göre, -evrensel olmayan değerlendirmelerde- hukuk sistemi, gerçek adaleti yansıtmak için bu maşerî vicdanın kabul ettiği adalet mekanizmasını harekete geçirmek durumundadır.

Hukuk ise: Normatif prensipler ihtiva eden bir mekanizmadır. Söz konusu normatif unsurlar, kamu vicdanını tatmin, kamu güvenini temin ettiği oranda âdil sayılırlar. Bir toplumun sosyolojik dengelerini, psikolojik izdüşümlerini göz ardı eden bir hukuk felsefesinin duayenlik ettiği bir normatif hukuk, gerçek anlamda adaleti sergileyemez.

İlave bilgi için tıklayınız: 

ADALET.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun