İnsanlarca beğenilmeyi, takdir görmeyi amaçlamak, yani kişinin egosu için bir şeyleri yapması nasıl değerlendirilmiştir?
- İnsanların beğenisini kazanmayı istemek, insanların hayranlığını kazanmayı, büyük görülmeyi istemek gibi kişinin egosu için -başkalarını küçük görmek olan kibirden farklı olarak- bir şeyler yapmasında dinimizde sınır nedir?
- Böylesi hissiyatlarımızı köreltmek mi gerekir?
- Mantık açısından bu tarz şeylerin yanlış olduğunu düşünsek bile, hissiyatları değiştirmek mümkün olmadığı için, bu konuda kendimizi nasıl değiştirebilir, nasıl egomuzu alt edebiliriz?
Değerli kardeşimiz,
İnsanların beğenisini, övgüsünü beklemek, duygusal anlamda aciz olan insanlara bir tür bağımlılıktır. Oysa ki aciz insanların beğenisinin size hiçbir katkısı da yoktur. Asıl önemli olan Allah'ın beğenisini, takdirini kazanmaktır. Çünkü her şeyin dizgini onun elindedir ve her şey onun emriyle hareket eder. Duygusal olarak da huzur verici bir tatmin ancak Allah'ın rızasında bulunabilir.
Aksi halde sigara bağımlısı gibi insanların beğenisi için hareket etmek insanı toplumun kölesi haline getirir. Kendiniz için değil toplum için yaşamaya başlarsınız. Her geçen gün kendinizden uzaklaşır, kendinizi tanıyamaz, ne istediğinizi bilemez hale gelirsiniz.
Rabbimiz ayet-i kerimesinde,
"...Kalpler ancak Allah'ın zikriyle tatmin olur." (Ra'd, 13/28)
buyurmaktadır. Yani insanın kalbini tatmin eden yalnızca Allah'ı hatırlamak, Allah'ı anmaktır. İnsanların beğenisi, takdiri insanın kalbini tatmin etmeyecek, aksine daha da tatminsiz hale getirecektir. Allah'ın takdiri beğenisi ise kalbi tatmin edecek tek şeydir.
Önemli olan sergilenen davranışın kendinizle ve Allah'ın rızasıyla bağdaşıp bağdaşmamadığıdır. Rabbimizin emir ve yasakları doğrultusunda hayatımızı programlarsak, o zaman fıtratımıza konulan insanlık programına en uygun bir yaşam tarzını seçmiş oluruz. Böylece insan kendisini tamamlar ve kamil bir insan durumuna gelebilir.
Bu sebeple her zaman ölçümüz Allah'ın rızası olmalıdır. Ölçüyü toplumun değer yargılarına göre ayarlamaya kalkışır toplumun beğeni ve takdirini baz alırsak o zaman fıtratımızın kanunlarından sapmaya kendimizden, kamil insan olmaktan uzaklaşmaya başlarız.
Allah'ın rızasını ölçü alan insanlarla birlikte olmak, bizi toplumun yanlış yönlendirmelerinden de koruyacaktır. Allah'ın rızasını gaye edinen insanlarla birlikte, cemaat ruhuyla hareket etmek, toplumun kınama ve dışlamalarına karşı manevi bir kuvvet oluşturacaktır...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İnsanların övgüsü de hoşuma gidiyor anlamında bir rivayet var mı?
- Allah’ın bana "Maşallah, ne abid, ne alim, ne cömert insan, desinler diye bunları yaptın." demesinden çok korkuyorum. Müslim, İmâre 152 hadisinde belirtilen insanların durumuna düşmemek için ne yapmalıyım?
- Ben merkezli telkinlerin İslam'daki yeri nedir?
- Kader ve kaza, ne demektir?
- Ehl-i sünnet'in kader anlayışı nasıldır? Bu konuda Mutezile'den farkı nedir?
- Cinsellik şehveti ihtiyaç mıdır istek midir?
- Allah insanları, melekleri, cinleri ve şeytanları niçin yarattı?
- İnsanın egosu, benlik duygusu kuvvetli olursa; devamlı kendi zarar ve menfaatlerini düşünürse neler olur?
- İnsanlar ölümü kabullenemedikleri ve yoksulluk için mi ahiret inancını üretti?
- Din istisması nedir?