İnsanlar neden barışa değil de savaşa ilgi gösteriyor?
- Barış içinde yaşamak varken birbirini öldürmek kanını dökmek neden?
- Geçici dünya menfaati uğruna savaşlar çıkarmak katliamlar yapmak nasıl izah edilebilir?
Değerli kardeşimiz,
Bu soru, insanın dünyaya geliş amacı, doğası, dinin toplum hayatındaki rolü, toplumlar arası dinamikler ve tarih boyunca devam eden çatışmalarla ilgili derin bir konuya işaret ediyor.
İnsanların neden savaşa başvurdukları ve barış yerine çatışmayı tercih ettikleri konusunu anlamak için birkaç faktörü ele almak gerekir:
İnsanın Duyguları Sınırlanmamış
Allah insanı dünyaya imtihan için gönderdiğinden dolayı onun duygularına âdeta sınır koymamıştır.
Ancak bu duyguları nasıl terbiye edeceğini ve yaratılış gayesine yönelik nasıl kullanacağını göstermek için hak dinler ve peygamberler göndermiştir.
Mesela, Kuran-ı Kerim her türlü insani ilişkilerde kuvvete bedel hakkı ölçü alır ve müntesiplerine her zaman başkasının hakkına riayet etmelerini, eziyet ve işkence etmemelerini, barış ve huzur içinde yaşamalarını emreder.
Ölçü, Kuvvet ve Güç Olmamalı
Hakka karşılık insani ilişkilerinde kuvveti ölçü alan Avrupa medeniyeti ise, “İnsan insanın kurdurur.”, “Hayatta kalmak için güçlünün zayıfı ezmesi gerekir.” gibi felsefelerle her zaman zulmü, şiddeti esas tutmuşlardır.
Allah’ın Rızası Esastır
Kuran yapılan her türlü işte, önce Allah’ın rızasının ölçü alınması gerektiğini söylerken, Batı medeniyeti menfaati, çıkarı ölçü almaktadır. Bundan dolayıdır ki, Avrupa ülkelerinde yüz yıl savaşları, otuz yıl savaşları gibi yıllarca süren savaşlar olmuştur.
Ayrıca sürekli olarak da zayıf devletleri şiddetle, zorbalıkla emirleri altına amaya çalışmışlardır.
Çıkar Çatışması
Hak yerine kuvveti esas alan bu yanlış felsefeden dolayı, sınırlı kaynaklar, toprak söz konusu olduğunda, ekonomik çıkarlar gündeme geldiğinde ülkeler ve gruplar arasında çatışmalar çıkabilir.
Bu çıkar çatışmaları, barışçıl yollarla çözülemediğinde savaşa dönüşüyor.
Güç ve Kuvvet Hakka Hizmet Etmeli
Yine bu çerçevede Allah’ın insanoğluna verdiği güç ve iktidar duygusu da kontrol ve terbiye edilmediğinde ve hakka hizmet etmediğinde, şiddete neden olabiliyor.
Tarihte, birçok lider ve imparatorluk, güçlerini genişletmek ve korumak için savaş yolunu seçmişlerdir.
Savunma Amaçlı Savaşlar
Korku, güvensizlik ve tehdit algısı, savunma amaçlı savaşları tetikleyebilir. Bir grup veya ulus, kendi güvenliğini tehdit altında hissettiğinde, savunma veya saldırı yolunu seçebilir.
Aidiyet Duygusu
İnsan psikolojisinde, aidiyet, kimlik ve grup dinamikleri önemli rol oynar. "Biz" ve "onlar" ayrımı, dış gruplara karşı düşmanlık üretir.
Güç ve Zafer Arayışı
Ayrıca, bazı insanlar için güç ve zafer arayışı, çatışmaya girmeye teşvik edici olabilir.
Hakkını Korumak, Haktır
Bunların dışında dinimize göre kişi veya devletler vatan, toprak, namus, can ve dinlerini korumak için gerektiğinde savaşabilirler.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- CİHADIN CEŞİTLERİ
- Peygamberimiz, sadece müdafaa savaşı mı yapmıştır?
- CİHÂD
- CİHAD
- İnanmaya Direnen Birinin Son Soruları
- Dinlerin dünya ve insanlar üzerindeki negatif etkisine ne dersiniz?
- Peygamber Efendimizin yaptığı savaşların nedenleri nelerdir?
- Tanrı, savaş gibi daha önemli olaylar varken benim içkimle, domuz etimle neden uğraşır?
- İslam savaş hukukunda üç gün yağma var mı?
- İslam savaş hukuku, hangi uygulamalara dayanmaktadır?