İnsanın zihninden geçenleri okuyan aletin icadı mümkün olabilir mi?

Tarih: 21.10.2013 - 02:16 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bilim insanları insanın zihninden geçenleri, yani beynini okumak için üniversitelerde çalışmalar yapıyor. Sizce dinen bunun olması mümkün müdür?

- Dinimizde "Kalbimizden geçenleri ancak Allah bilir." ifadesi var mıdır?

- Böyle bir teknoloji gün yüzüne çıkabilir mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kur’an’da, "Kalbimizden geçenleri ancak Allah bilir." şeklinde bir ifade söz konusu değildir. Bu konuyla ilgili bir çağrışım yapabilecek tek ayet aşağıda meali verilen ayettir.

“Ey iman edenler! Allah ve Resulü size hayat verecek hakikatlere sizi davet ettiğinde ona icabet edin. Bilin ki Allah insan ile kalbi arasına girer (dilediği takdirde arzusunu gerçekleştirmesini önler) ve siz dönüp O’nun huzurunda toplanacaksınız.” (Enfal, 8/24)

Bu ayetin ifadesinden, “Allah’tan başkasının kalpte geçenleri bilmez.” manası çıkmaz. Burada anlatılan şey, Allah’ın ta insanların kalbinde geçenleri de hatta daha kalbine gelmeyen müstakbel hatıralarını da bildiği, istediği takdirde kalbin arzuları ile kişinin arasına engel olabileceği / yani kişinin kalbi isteklerini pratiğe dökmesine mani olabileceği hakikatidir.

Alimler ayette yer alan “Allah insan ile kalbi arasına girer.” mealindeki ifadeyi farklı yorumlamışlardır. İbn Abbas, Said b. Cubeyr gibi bazı alimlere göre, bunun manası, “Allah Kâfir ile iman arasına, mümin ile küfür arasına girer.” demektir. (Taberi, ilgili yer) Yani Allah özgür iradesiyle küfrü imana tercih eden bazı kâfirlerin artık imana gelmelerine müsaade etmez. Keza, özgür iradesiyle imanı tercih eden bazı kullarının da bir daha geri küfre girmelerine izin vermez. Daha geniş bir mana ile, “Allah dilerse böyle bir şey yapabilecek kudrettedir.” demektir.

Özetlersek; peygamberlerin gösterdikleri mucizeler ve bu mucizelerin bir uzantısı olan kerametlerin olduğu her alanda, teknolojinin de oralara uzanmasında dini hiçbir sakınca yoktur. Bazı evliyaların keramet olarak -Allah’ın izin verdiği ve bildirdiği kadarıyla- bazı kimselerin kalbinden geçenleri okuduklarının yüzlerce misali vardır.

Telepati sanatıyla da bu keşiflerin yapıldığı bilinmektedir.

Bu sebeple, kalbe geldikten sonra bir bilgiye vakıf olmak, teknolojik bazı çalışmalarla böyle bir kapı aralamakta dinen bir çelişki veya bir sakınca yoktur.

Tabii ki, nasıl yağmur mugayyebattan (gaybi şeylerden) olduğu halde, mutlak gayıptan çıkıp alem-i şahadete gedikten sonra bazı işaretlerle vakti anlaşılıyor, öyle de kalbe gelmeden önceki hatıralar Allah’ın mutlak ilminde bir gaib iken kimse bilemez. Fakat mutlak gaipten çıkıp bir nevi şahadet alemi olan kalbin zahirinde tezahür ettikten sonra bazı şeyler bilinebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun