İncil ve Tevrat’ta, bazı ayetlerin müteşabih olduğunu belirten bir ayet var mı?

Tarih: 29.07.2019 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kuran’da Al-i İmran 7’nin bulunduğu gibi İncil’de ve Tevrat’ta da bazı ayetlerin müteşabih olduğunu belirten bir ayet bulunur mu?
- Bulunuyorsa Hristiyanlar ve Yahudiler kitaplarındaki çelişkilerin aslında çelişki olmadığını bu ayeti delil göstererek savunuyorlarsa yani çelişki falan olmadığını lakin ayetlerin derin anlamları olduğundan anlaşılamayacağını söylüyorlarsa onlara nasıl cevap verebiliriz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Kur'an’da, Kitab-ı Mukaddes'te müteşabih ayetlerin olduğuna dair bir bilgiye rastlayamadık.

- Kitab-ı Mukaddes’te teşbih, temsil unsurlarında hasıl olan müteşabihlerin varlığında şüphe yoktur. İncil’deki şu ifadelerden bunu anlamak mümkündür.

“On ikiler’le öbür izleyicileri İsa’yla yalnız kalınca, kendisinden benzetmelerin anlamını sordular. O da onlara şöyle dedi: 'Tanrı’nın sırrı sizlere açıklandı, ama dışarıda olanlara her şey benzetmelerle anlatılır. Öyle ki ‘Bakıp bakıp görmesinler, Duyup duyup anlamasınlar da Dönüp bağışlanmasınlar.’ ” (Markos 4/10-12)

“İsa göl kıyısında halka yine öğretmeye başladı. Çevresinde çok büyük bir kalabalık toplandı. Bu yüzden İsa göldeki bir tekneye binip oturdu. Bütün kalabalık göl kıyısında duruyordu. İsa onlara benzetmelerle birçok şey öğretiyordu. Öğretirken, 'Şunu dinleyin' dedi. 'Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı. Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi. Kimi, toprağı az kayalık yerlere düştü. Toprak derin olmadığından hemen filizlendi. Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler. Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu ve filizler ürün vermedi. Kimi ise iyi toprağa düştü, büyüyüp çoğaldı, ürün verdi. Bazısı otuz, bazısı altmış, bazısı da yüz kat ürün verdi.' Sonra İsa şunu ekledi: 'İşitecek kulağı olan işitsin!'” (Markos 4/1-9) 

“İsa sonra onlara, 'Siz bu benzetmeyi anlamıyor musunuz?' dedi. 'Öyleyse bütün benzetmeleri nasıl anlayacaksınız? Ekincinin ektiği, Tanrı sözüdür. Bazı insanlar sözün ekildiği yerde yol kenarına düşen tohumlara benzer. Bunlar sözü işitir işitmez, şeytan gelir, yüreklerine ekilen sözü alır götürür. Kayalık yerlere ekilenler ise, işittikleri sözü hemen sevinçle kabul eden, ama kök salamadıkları için ancak bir süre dayanan kişilerdir. Böyleleri Tanrı sözünden ötürü sıkıntı ya da zulme uğrayınca hemen sendeleyip düşerler."

"Yine bazıları dikenler arasında ekilen tohumlara benzerler. Bunlar sözü işitirler, ama dünyasal kaygılar, zenginliğin aldatıcılığı ve daha başka hevesler araya girip sözü boğar ve ürün vermesini engeller. İyi toprağa ekilenler ise, sözü işiten, onu benimseyen, kimi otuz, kimi altmış, kimi de yüz kat ürün veren kişilerdir.” (Markos 4 /13, 20)

- Aslında Kitab-ı Mukaddes’te yer alan müteşabihlerin yorumları, “İslam’ın hakikatlerine aykırı olmamak” şartıyla kabul edilebilir. Yoksa Teslis akidesi gibi Kur'an’da açıkça yanlış olduğu bildirilen bazı konuları “müteşabih maskesine büründürmek suretiyle” tasdik edilmesine çalışmak asla doğru bir yaklaşım değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun