"İmanı elde tutmak kor ateşi elde tutmak gibi olacak." ne demektir?
Değerli kardeşimiz,
Ebu Ümeyye eş-Şa'bânî anlatıyor: "Ey Ebu Sa'lebe, dedim, şu ayet hakkında ne dersin?" (Mealen):
"Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça, sapıtmış olanlar size zarar vermez..." (Maide, 5/105).
Bana şu cevabı verdi:
"Gerçekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben aynı şeyi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a sormuştum: Demişti ki:
"Ma'rufa sarılın, münkerden de kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin (müçtehitleri dinlemeden) kendi görüşlerini beğendiklerini müşahede edersen, o zaman kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zîra (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi (sıkıntılı)dır. O günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir." [Ebu Davud, Melahim 17, (4341); Tirmizî, Tefsir, Mâide, (3060); İbnu Mace, Fiten 21, (4014)]
İnsanlar öyle bir devir yaşayacaklar ki, o devirde dini üzerine sabretmek, elinde ateş tutmak gibi zordur. Çünkü o devirde mümin, (öyle hakaretlere maruz kalır ki) davarından daha zelil, (daha haysiyetsiz bir) duruma düşer. Bu hakaret ve baskıya birçok insan dayanamaz. Zayıf olanlar, fire vererek, beş paralık menfaat için din ve mukaddesatından rüşvet verme durumuna düşer. Gündüz ve gecelerin akması öyle devir getirecektir ki, o zaman biri kalkıp alenen: "Bir avuç menfaati için bize din (ve mukaddesatını) kim satacak?" diye sorar. Bu soruş boşa değildir de: "Birçokları dinlerini çok az bir dünya malı karşılığında satar."
Hz. Peygamber aleyhisselatu vesselam, bu zor şartlar altında dinî tatbikatın diğer zamanlardakine göre çok daha değerli olduğunu ifade eder:
"Herc fitne ve insanların ahvalindeki ihtilat ve karışıklıklar zamanında ibadet tıpkı bana hicret etmek gibi büyük sevaba vesiledir."
Bir başka rivayette Hz. Peygamber (asm), fitne devrindeki şartların ağırlığını ifade için ashabına şu hitapta bulunur:
"Siz öyle bir zamanda yaşıyorsunuz ki, sizden biri emredilenlerin onda birini terketse helak olur. Fakat arkadan öyle bir devir gelecek ki, her kim, emredilenlerin onda birini yapsa kurtuluşa erecek."
Zor fitne şartlarında dinî salabetini muhafaza edebilenlere, normal şartlarda yapılan ibadetin sevapça elli misli vaadediliyor. Hz. Peygamber (asm),
"Siz kendi nefislerinizi (ıslah etmeye) bakın..."
ayetiyle alakalı bir soru üzerine Ebu Sa'lebe'ye yaptığı açıklama sırasında sözlerini şöyle bitirir:
"...Zira, önünüzde "sabır günleri" var. O zaman sabır, elde ateş tutmak gibidir, O vakit, dini tatbik eden bir kimsenin (âmilin) ücreti, onun gibi çalışan elli kişinin ücretine denktir..."
"Bu onlardan elli kişinin ücreti mi?" diye bir kişi sorunca, Hz. Peygamber (asm):
"Bizden elli kişinin" ücreti diye açıklık getirir.
(Prof.Dr. İbrahim CANAN, Kütüb-ü Sitte, XIII/458-459)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hadiste belirtilen fitnelere karşı nasıl tedbir alabiliriz?
- “Hırs, heva, dine tercih edilen bir dünya ve herkesin kendi görüşünü beğendiği bir dönem gelince, kendi nefsinin çaresine bak ve halkı bırak!” anlamındaki hadisin işaret ettiği zaman, bu zaman mıdır?
- Siz doğru yolda olduktan sonra sapanlar size zarar vermez. (Maide, 5/105), ayeti ile herkesin kendi görüşünü beğendiği bir zamanda kendinizi ıslah ediniz, hadisini nasıl anlamak gerekir?
- "İmanı elde tutmak, kor ateşi elde tutmak gibi olacak." anlamındaki hadise göre, az da olsa bir süre bile imanlı kalamayacak mıyız; o zamanda mıyız, nasıl imanlı kalacağız?
- İyilikleri emretmeyen ve kötülükleri yasaklamayan kimseler, hadisi sahih mi?
- Fitne zamanında yaşayan insanların suçu ne, haksızlık değil mi?
- Ahir zamandaki müminler, elli sahabiye denk midir?
- "Benim ümmetimin ömrü 1500 seneyi pek geçmeyecek." ifadesi hadis midir?
- Peygamber Efendimiz / Resulullah döneminden kıyamete kadar gerçekleşecek olan devirler nelerdir?
- “İnsanlar öyle günler görecek ki katil niçin öldürdüğünü, maktul de niçin öldürüldüğünü bilemeyecek...” hadisini açıklar mısınız?