Hz. İsa tüm insanları İslam dini üzere birleştirecek mi?

- Hz. İsa dünyaya geri döndüğünde İslam hariç diğer bütün dinleri ortadan kaldıracağını bütün insanları İslam'a çağıracağını haber veren bilgiler var.
- Ayette ona ehlikitabın inanacağı bildiriliyor. Hadislerde de Allah onun zamanında İslam hariç tüm dinleri yok edecektir deniliyor.
- Böyle bir rivayet varsa teslis akidesine inanmış Hristiyanların ahirette hükmü ne olacak?

Değerli kardeşimiz,

Konuyla ilgili iki ayet meali şöyledir:

Doğrusu Allah onu kendi katına yükseltti. Allah aziz ve hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir). Ehl-i Kitaptan hiç kimse yoktur ki ölmeden ona inanacak olmasın. Kıyamet günü gelince de o, onların aleyhinde şahitlik edecektir. (Nisa, 4/158-159)

İki hadis meali de şöyledir:

“Peygamberler baba bir kardeştirler. Anneleri farklı, dinleri tektir. Ben insanların Meryem Oğlu İsa’ya en yakın olanıyım. Çünkü onunla benim aramda peygamber yoktur. Onu görecek olursanız tanıyın. O, orta boylu, kırmızıdan beyaza çalan açık kırmızı tenli biridir. Başı, ıslak olmadığı halde damlıyormuş gibidir (saçları parlaktır). Haçı kıracak, domuzu öldürecektir. Mal çoğalacaktır. Allah onun zamanında İslam hariç tüm dinleri yok edecektir. Allah onun zamanında yalancı ve tek gözlü olan dalalet Mesih’ini öldürecektir. Yeryüzüne güven hâkim olacak, öyle ki aslan deveyle, kaplan inekle, kurtlar koyunla gezecek; çocuklar yılanlarla oynayacak da birbirlerine zarar vermeyecekler. O (İsa) yeryüzünde 40 sene kalacak sonra ölecek. Müslümanlar onun cenaze namazını kılıp defnedecekler.” (Tayâlisî, Müsned, Daru Hicr, Mısır, 4/301).

“Meryem Oğlu İsa âdil bir imam ve hakkaniyetli bir hâkim olarak inmedikçe kıyamet kopmaz. Öyle ki Kureyş yönetimi zorla alır, İsa domuzu ve maymunu öldürür, haçı kırar, âlemlerin Rabbi Allah için tek bir secde olur.” (Bezzar, Kitabu’l-fevaid. Daru İbni’l-Cevzî, Riyad, 1/621)

Bununla beraber, Hz. İsa (as) ile ilgili hadislerin önemli bir kısmı müteşabihtir. Bazılarında tüm insanların İslam dininde bir araya geleceği ifade edilirken, bir kısmında ise “Din-i Hak”ta birleşecekleri anlatılır.

Fetih suresinin 28. ayetinde özellikle “Din-i Hak” kavramı kullanılmıştır.

Bu konuyu da asrın söz sahibi Bediüzzaman Hazretlerinden dinleyelim:

“Dördüncü sualinizin meali: Ahir zamanda Hazret-i İsa Aleyhisselâm Deccal'ı öldürdükten sonra, insanlar ekseriyetle din-i hakka girerler. Halbuki rivayetlerde gelmiştir ki: 'Yeryüzünde Allah Allah diyenler bulundukça kıyamet kopmaz.' Böyle umumiyetle imana geldikten sonra nasıl umumiyetle küfre giderler?

Elcevab: Hadîs-i sahihte rivayet edilen: "Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın geleceğini ve şeriat-ı İslâmiye ile amel edeceğini, Deccal'ı öldüreceğini" imanı zayıf olanlar istibad ediyorlar. Onun hakikati izah edilse, hiç istibad yeri kalmaz. Şöyle ki:

O hadîsin ve Süfyan ve Mehdi hakkındaki hadîslerin ifade ettikleri mana budur ki: Ahir zamanda dinsizliğin iki cereyanı kuvvet bulacak:

Birisi: Nifak perdesi altında, risalet-i Ahmediyeyi (asm) inkâr edecek Süfyan namında müdhiş bir şahıs, ehl-i nifakın başına geçecek, şeriat-ı İslâmiyenin tahribine çalışacaktır. Ona karşı Al-i Beyt-i Nebevînin silsile-i nuranîsine bağlanan, ehl-i velayet ve ehl-i kemalin başına geçecek Al-i Beyt'ten Muhammed Mehdi isminde bir zât-ı nuranî, o Süfyan'ın şahs-ı manevîsi olan cereyan-ı münafıkaneyi öldürüp dağıtacaktır.

İkinci cereyan ise: Tabiiyyun, maddiyyun felsefesinden tevellüd eden bir cereyan-ı Nemrudane, gittikçe ahirzamanda felsefe-i maddiye vasıtasıyla intişar ederek kuvvet bulup, uluhiyeti inkâr edecek bir dereceye gelir. Nasıl bir padişahı tanımayan ve ordudaki zabitan ve efrad onun askerleri olduğunu kabul etmeyen vahşi bir adam, herkese, her askere bir nevi padişahlık ve bir gûna hâkimiyet verir. Öyle de: Allah'ı inkâr eden o cereyan efradları, birer küçük Nemrud hükmünde nefislerine birer rububiyet verir. Ve onların başına geçen en büyükleri, ispirtizma ve manyetizmanın hâdisatı nevinden müdhiş hârikalara mazhar olan Deccal ise; daha ileri gidip, cebbarane surî hükûmetini bir nevi rububiyet tasavvur edip uluhiyetini ilân eder. Bir sineğe mağlub olan ve bir sineğin kanadını bile icad edemeyen âciz bir insanın uluhiyet dava etmesi, ne derece ahmakçasına bir maskaralık olduğu malûmdur...” (Mektubat, On Beşinci Mektup, s. 56- 57)

Başta verdiğimiz ayete farklı yorumlar yapılmıştır:

a) Ayette “ölmeden önce” ifadesinde Hz. İsa (as) yeryüzüne indikten sonra ölümü olduğu gibi, din mensubu kişinin ölümü de söz konusu olabilir.

b) Ahir zamanda Risale-i Nur başta olmak üzere, konuyla ilgili değişik ilmi çalışmalar sonucu TESLİS akidesinin yanlışlığı ortaya çıkmakla insanlar “Hak dinin” tevhid akidesinde birleşebilirler. Bu husus Hz. İsa (as)’nın beşeri kimliğini de ortaya koyacak ve iman edecektir.

c) Hak Din olan İslam’da birleşenler aynı zamanda teslisin yanlışlarını düzeltmekte de birleşirler. Kaldı ki, bazen “büyük çoğunluk” için “mecaz ve mübalağa sanatıyla “hepsi bir bütün” olarak da kullanılabilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet