Hayırsız, ahlakı zayıf bir eşle devam etmeli miyim?

Hayırsız, ahlakı zayıf bir eşle devam etmeli miyim?
Tarih: 02.10.2024 - 09:25 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir çıkmazın içindeyim son çare buraya sizlere sormak isterim.
- Mutsuz bir evliliğin içerisindeyim bir de kız çocuğumuz var. Eşimle ailemin rızası olmadan evlendim onayı olmadan ama kaçarak değil.
- Eşim maalesef ahlak açısından çok zayıf, kötü konuşur umursamaz dini neredeyse hiç uygulamaz.
- Ben dindar bir aileden geliyorum o da öyle. Fakat ne ailesi ne de kendisi dindarlığa dair bir ahlak sergilemiyorlar.
- Eşim maalesef kötü söz ve düşüncelere sahip olan manipülatif ve olgunlaşmamış birisi. Gerçek bir mümin gibi değil. Onunla mutlu olamıyorum.
- Böyle bir evliliği sonlandırmak mı daha iyi yoksa imtihan diye kabul edip uğraşmak mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kocanız, gayretlerinize rağmen yanlış yolundan dönmüyorsa, hayat sizin için çekilmez hâle geldiyse, bu durum size maddi-manevi zarar veriyorsa, başka bir çözüm de kalmadıysa elbette boşanma hakkınız vardır. 

Ancak bu hakkı kullanmak veya kullanmamak size kalmış.

Bu gibi hayati konularda karar vermeden önce devam etmenin getirisi-götürüsü, boşanmanın getirisi-götürüsü iyice hesap edilmeli, varsa aile büyüklerinden destek alınmalı, gerekirse karı-koca beraber dini bütün bir psikologa gidilmeli… tabiri caiz ise kılı kırk yararak düşünmeli, ondan sonra karar verilmeli.

Anladığımız kadarıyla eşiniz ve ailesi ile ciddi sorunlar yaşıyorsunuz. Muhtemelen bir süre bu sorunlarla mücadele etmişsiniz, sonuç alamayınca da ümitsizliğe kapılmışsınız ve kendinizi bundan dolayı çaresiz ve huzursuz hissediyorsunuz. Eşinize bakışınız olumsuza dönünce de “algıda seçicilik” anlayışından dolayı onunla ve ailesi ile ilgili sadece olumsuz şeylere odaklanmışsınız. İçinde bulunduğunuz gerilimli ruh hâlinin etkisiyle de olumlu şeyleri algılamakta zorlanıyorsunuz.

Bu durum için aşağıda önereceğimiz şeyler inşallah size yardımcı olur:

İçinde Bulunduğunuz Suçluluk Psikolojisinden Kurtulun

Evliliklerde ailelerin rızasını almak dini açıdan, huzurlu bir evlilik açısından ve evliliğin devamı açısından son derece önemlidir. Ancak reşit bir insan olarak böyle bir şeye karar vermiş ve evlenmişseniz, hatta çocuğunuz da varsa, artık yaptığınız hataya odaklanmayın. Bu durum, size kendinizi sürekli suçlu, hatalı birisi gibi algılatıp, “yanlış yaptım şimdi cezasını çekiyorum” düşüncesine götürür. Kendinizi suçlu, evliliğinizi de yanlış tercih olarak gördüğünüz sürece evliliğinize bakışınız sağlıklı olmayacaktır.

Reşit ve sorumluluk sahibi olan bir insan seçimlerinin sorumluluğuna da katlanmalıdır. Bu seçimi siz yapmışsınız, şimdi size düşen şey bunun sonuçlarına katlanmaktır. “Herkes hata yapabilir. Benim de bir hatam oldu. Ama evliliğimin iyi gitmemesi benim bu hatamın cezası değil, ben de cezalı değilim.” Bu ve benzeri düşüncelerle kendinize şefkat gösterip, sorunun kaynağını başka şeylerde arayın.

Geçmişe değil, sorunun çözümüne odaklanın: Yapılan yanlışa değil, bu yanlıştan ders çıkararak, sorunun çözümüne odaklanmak gerekir. Gördüğümüz kadarıyla sorunlarınız sizin zihninizi çok meşgul ediyor. Oysaki bunun yerine, evliliğinizde yanlış giden şeyleri fark edip, sadece çözüme odaklansanız zihniniz eminim çözümü de bulacaktır.

Bu çerçevede sadece eşinize ve ailesine değil de kendi söz, davranış ve tutumlarınızı da yeniden gözden geçirin. Mesela, kendinize şu soruyu sorup cevabını verin:

“Ben hangi davranış ve tutumumu, iletişimimi değiştirsem bu evlilik daha iyi olur?" 

Veya

"Benim hangi davranışım işe yaramıyor, hangi davranışım eşimi ve ailesini benden uzaklaştırıyor?”

Bu ve benzeri sorular sorarak kendi davranışlarınız hakkında farkındalık kazanın ve onları değiştirin. Göreceksiniz ki eşiniz ve ailesi de bir o kadar değişeceklerdir.

Eşinizin İyi Yönlerine de Odaklanın

“Güzel ahlak açısından zayıf,” tabiri göreceli bir tanımdır. Elbette saydığınız özellikler dini ve ahlaki açıdan nahoş olan davranış ve tutumlardır, ancak boşanmayı, ayrılmayı, kişiyi ahlaksız diye damgalanmayı gerektirmeyebilir.

İnsan olumsuza takılırsa, olumluyu algılayamaz, göremez, duyamaz. Onun için bir kalem kâğıt alın ve eşinizin ve onun ailesinin olumlu yönlerini de yazın. Yazdıkça onlara karşı sempatinizin de arttığını göreceksiniz. Sizin onlara karşı olumlu bakışınız arttıkça onlar da sizin isteğiniz doğrultusunda değişeceklerdir.

Güzel Bir İletişimin Açamayacağı Kapı Yoktur

Eşinizle onu eleştirmeden, aşağılamadan, küçümsemeden konuşun. Onu suçladığınız, eleştirdiğiniz sürece kendisini değiştirmeyeceği gibi, yaptıklarında da ısrarcı olacak, hatta savunacaktır. Onun için onu değiştirmek düşüncesi ile asla eleştirmeyin.

Eşlerin birbirinden en son duymak istedikleri nasihat, öğüt, tavsiye ve akıl almaktır. Hiçbir eş, diğer eşten bunları duymak istemez. Hele bunlar sıklıkla yapılıyorsa, o kişiden kaçma isteği duyarlar. Bundan dolayı eşinizin değişmesini istiyorsanız, eleştiri veya nasihati bırakıp, söz ve davranışlarınızla onun kalbini kazanmaya çalışın. Onunla samimi, duygusal, romantik bağlar kurmaya çalışın. Onun iyi yönlerini bulup o yönden takdir edin. “Evimin direği, kocam, iyi ki varsın.” gibi sözlerle onu takdir edin. Çünkü bir erkeğin en temel motivasyonu takdirdir. Erkek takdir gördükçe, takdir edene bağlanır, hatta bağımlı olur.

Anladığımız kadarıyla, eşinizin ailesi ile de aranız iyi değil. Onlarla güzel bir iletişim, sevgi ve saygı çerçevesinde bir ilişki kurarak daha huzurlu olabilirsiniz.

Bu aşamada, boşanma yerine, sorunların çözümüne odaklanmayı tavsiye ediyoruz. Çünkü boşanma gerçekleşirse ne sizin ne de eşinizin durumu şu ankinden daha iyi olmayacaktır.

Ayrıca, sizin de belirttiğiniz gibi, her şey bir imtihandır. Kiminin imtihanı hastalık, fakirlik, yoksulluk, kiminin para kiminin makam kiminin şan ve şöhret kiminin ise karısı veya kocasıdır.

Siz de sabreder, sağlıklı bir iletişimi de benimserseniz inşallah daha iyi olacak.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun