"Hayâ örtüsünü yüzünden...gıybet değildir" hadisini açılar mısınız?
- "Hayâ (kötülük işlemekten utanma) örtüsünü yüzünden sıyırıp atan kimsenin ardından konuşmak gıybet değildir." hadisini açılar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
“Hayâ (utanma) örtüsünü yüzünden sıyırıp atan kimsenin ardından konuşmak gıybet değildir.”
hadisini, Beyhakî Hz. Enes’ten zayıf bir senetle rivayet etmiştir.(bk. Suyutî, el-Camiu’s-Sağîr, II, 285).
Yüzünden hayâ perdesini atan kimsenin diğer adı "fasık-ı mütecahir"dir. Böyle bir kimsenin kötü bir insan olduğu bilinsin ve kimse ondan zarar görmesin diye, güzel bir amaçla gıybet edilmesi gıybet sayılmaz.
Ayrıca gıybet: arkasında konuştuğunuz şeyi duyduğunda kişinin sıkıldığı şey olarak tarif edilir. Açıktan günah işlemekten sıkılmayan kimsenin durumu zaten gıybet tanımının dışındadır. (bk. Münavî, Feyzu’l-Kadîr şerhu camii’s-sağir, ilgili hadisin şerhi).
İslam âlimlerine göre, dinen güzel sayılan bir gaye uğruna yapılan gıybet, gıybet sayılmaz. Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:
a. Şekvâ suretinde yetkili bir adama şikâyet eder, ta ki kendisine yardım edip o münkeri / kötülüğü ve haksızlığı ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.
b. Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin."
c. Maksadı tahkir ve teşhir etmek değil, tarif ve tanıttırmak için dese: "O topal ve serseri adam filan yere gitti."
d. Gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, yüzünden hayâ örtüsünü atmış, işlediği kötülüklerle iftihar ediyor, zulüm yapmaktan lezzet alıyor, sıkılmayarak âşikâre / açıktan bir surette günah işliyor, bunun da gıybeti caizdir.(bk. B. Said Nursi, Mektubat, Yirmi İkinci Mektup, Hatime; ayrıca bk. İbn Hacer, X, 472-473).
"İşte bu mahsus maddelerde, garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir. Yoksa, gıybet, nasıl ateş odunu yer, bitirir; gıybet dahi a'mâl-i salihayı yer, bitirir."
"Eğer gıybet etti veyahut isteyerek dinledi; o vakit 'Allah'ım, bizi ve gıybetini ettiğimiz zatı mağfiret et.' diye dua etmeli, sonra gıybet edilen adama ne vakit rast gelse, 'Beni helal et.' demeli." (bk. Nursi, a.g.e)
Gıybet kul hakkına girdiği için gıybetini yaptığımız kişiyle helalleşmeliyiz. Mümkünse ona gıybet ettiğimizi söylemeliyiz.
Ayrıca gıybet edilen mecliste bulunmamalı, gıybet yapıldığını duyduğumuzda "Allah'ım, beni ve gıybeti yapılan kişiyi affet." demeliyiz.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Gıybet nedir, hangi konularda gıybet haram olmaz?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Haya (kötülük işlemekten utanma) örtüsünü yüzünden sıyırıp atan kimsenin ardından konuşmak gıybet değildir. Hadisini açılar mısınız?
- İnsanların özelliklerini söyleyerek tanıtmak gıybete girer mi?
- İstişare ortamında, insanların menfaati için onların arkasından konuşmak gıybete girer mi?
- Personelin performansını konuşmak gıybete midir?
- Nisa Suresi 148. ayet bağlamında, zulme uğrayan kimsenin bu durumu anlatması gıybete girer mi?
- Amirlerimizi tenkit kul hakkı mı?
- Günahı açıktan işleyenin gıybetini yapmak caiz mi?
- Hadise göre açık gezenlerin ardından kötü konuşmak günah olmaz mı?
- Peygamber efendimiz teşrik-i mesai yapmış mıdır?
- Gıybet Felaketiyle Savaş