Halid bin Velid sarığı arasında bir sakalı şerif mi taşırdı?

Tarih: 17.08.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Halid bin Velid (ra) sarığı arasında bir sakalı şerifi göstererek "Bütün başarılar bunun sayesinde oldu." dermiş.
- Bunu söylemek dinen sakıncalı değil midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Said b. Mensur’un bildirdiğine göre, Halid b. Velid şöyle demiştir:

“Hz. Peygamber (a.s.m) umre yaptığı sırada başını tıraş etti. İnsanlar onun saçını almak için birbirine yarışmaya başladılar. Ben herkesten önce onun perçeminden kesilen saçı aldım ve şu takkemin içine koydum. Bu takke benimle olduğu her savaşta zafer bana nasip edildi / Allah bana zafer nasip etti.” (İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, 7/101).

Bu davranış ehlisünnetin görüşüne aykırı değildir. Resulullah (asm)’ın saçı-sakalının bereketinden istifade etmek, feyiz almak düşüncesiyle tıraş anında kesilen saç-sakalının kıllarını saklamaları, Resulullah’ın (a.s.m) buna izin vermesi ve bugün İslam aleminde bunun binlerce yerde bulunması tevessülün doğruluğunun en açık belgesidir.

Hz. Halid’in “Bu takke benimle olduğu her savaşta zafer bana nasip edildi / Allah bana zafer nasip etti.” ifadesinin, çok dikkatlice seçildiği ortadadır. Yani, demek istiyor ki, “Benim savaşlarda zafer kazanmam, benim şahsî becerilerimden ötürü değildir. Bilakis Resulullah’ın (a.s.m) bendeki saçlarının bereketi hürmetine Allah bana zafer nasip etti...” 

Şöyle bir soru akla gelebilir:

- Müslümanlar savaşa girerlerken Rasulullahın saçını yanına alır ve öyle girerler. Böylece hiçbir zaman yenilmezler?!.

Halid b. Velid, sebepler dairesinde gereken bütün tedbirleri almış, öyle savaşa katılmıştır. Yoksa, hiçbir silahı almadan “Hz. Peygamber (a.s.m)’in bu saçı zafer kazanmama yeter.” dememiştir. Vesileler maddi olduğu gibi, manevi de olabilir.

Sahih hadiste bildirildiği üzere, üç mağara arkadaşı, mağaranın kapısını kapayan kayalığın kalkması için yaptıkları güzel amellerini şefaatçi yaparak dua etmiş ve kurtulmuşlardır.

Maddî teçhizat bakımından son derece donanımlı orduların mağlup olduklarına tarih çok şahit olmuştur. Çanakkale savaşında yedi düveli mağlup eden askerlerimizin bu zaferini sadece maddî güçlerine vermek mümkün mü? Her yönden mükemmel donanıma ve donanmaya sahip olan düşman ordusunun bu maddî güçleri onların mağlup olmalarına mani olamamıştır.

Kur’an-ı Kerim, Huneyn savaşında Müslümanların ilk dakikalarda hezimete uğrayıp kaçmalarını, onların kendi maddi güçlerine aşırı güvenmelerine bağlıyor.

İşte Hz. Halid de Allah’ın inayetini celp eden manevi bir vesileye işaret etmektedir. “Girdiğimiz her savaşta Allah sevgili peygamberinin saçının bereketi hürmetine bize yardım etti ve zafer kazandık”. Bundan daha masum bir ifade bulunabilir mi?

İlave bilg için tıklayınız: 

Dua ederken vesile kılmak, evliyalardan medet istemek hakkında...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun