Hadiste geçen ateşin kırmızı, beyaz ve siyah olmasının bilimle çelişen bir yanı var mı?

Tarih: 17.09.2014 - 16:08 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Cehennem ateşi bin yıl yakıldı. Öyle ki kıpkırmızı oldu. Sonra bin yıl daha yakıldı, öyle ki beyazlaştı. Sonra bin yıl daha yakıldı. Şimdi o siyah ve karanlıktır."

- Bu hadisde bilimle çelişen bir ifade var mı?
- Bu hadiste cehennem ateşinin ilk önce kırmızı sonra beyaz şuanda siyah olduğu söyleniyor fakat araştırdığım kadarıyla siyah ve beyaz ateşe rastlanmış değil. Güneşten çok büyük dev yıldızların sıcaklığı çok fazla olduğu halde onlar kırmızı halde. Bunu nasıl açıklarsınız? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bu hadisi Tirmizi ve İbn Mace rivayet etmiştir. (bk. Tirmizi, Sıfatu Cehnnem, 8; İbn Mace, Zuhd, 38)

Tirmizi bu rivayetin mevkuf olan (Ebu Hureyre’nin sözü olarak gelen) şeklinin daha sahih olduğunu belirtmiştir. (bk. Tirmizi, a.y)

- Taberani (Evsat) de benzer bir rivayete yer vermiş, ancak Hafız Heysemi senedinde alimlerin ittifakıyla zayıf kabul edilen bir ravinin bulunduğunu belirtmek suretiyle hadisin zayıf olduğuna işaret etmiştir. (bk. Mecmau’z-Zevaid, 10/387)

- Daha uzun bir rivayet içinde bu konuya değinen bir hadisi Gazali de söz konusu etmiştir. (bk. İhya, 2/185) Ancak Zeynu’l-Iraki bu hadisin zayıf olduğuna işret etmiştir. (bk. Irakî, Tahricu ahadisi’l-İhya, 5/273)

- Önce bu açıklamalardan bu hadis rivayetinin “merfu” şeklinin zayıf olduğu ortaya çıkmıştır.

- İkincisi sadece kırmızı değil, beyaz ve siyah ateşin de olduğu bilinmektedir. Nitekim konuyla ilgili bilimsel verilen şu şekildedir:

Güneş gibi bir yıldızda, özekteki sıcaklık karbonu yakacak kadar yükselemez. Yükselen sıcaklık ancak kabuk yanmasını hızlandırır ve genişleyen tüm dış zarfı uzaya atılır, buna gezegenimsi bulutsu denir.

Onbinlerce yıl sonra, bulut çevreye yayılınca ortadaki yıldız açığa çıkar, sıcak (beyaz) ve küçük olduğu için buna beyaz cüce denir. Beyaz cücelerin kütleleri güneşten yüzde almış küçük, yaklaşık Yer küremiz büyüklüğündedirler. Bu, ortalama yoğunluğun yaklaşık 109 kg/m3 olması demektir; yani bir küp şeker boyutlarında beyaz cüce maddesi Yer yüzeyinde 1 ton (1.000 kg) gelir!

Küçük bir yarıçapa sığan bu yoğunluktaki bir beyaz cüceyi özkütle çekimine karşı dengede tutan olağan gaz basıncı değildir. Beyaz cüce maddesi o kadar sıkışıktır ki elektronlar artık belli bir ortama bağlı değildir, daha fazla sıkıştırılamazlar ve yüksek hızlarla özgürce hareket ederler. Kütle çekimine karşı koyan bu yoz (dejenere) elektron gazının basıncıdır. Sıcak beyaz cüceler, enerji kaynakları olmadığı için, zamanla soğur ve kara cüce olarak “gözden kaybolurlar.” (bk. VİKİPEDİ)

Ayrıca, bugün bilim dünyasında çokça konuşulan Ak Delikler, Kara Delikler konusu da, ateşin sadece kırmızı olmadığını, beyaz ve siyah yönlerinin ve konumlarının bulunduğunu göstermektedir.

- Bediüzzaman Hazretleri, beyza ateşin varlığını şu sözlerle ifade etmektedir:

“Evet, hikmet-i tabiiyede nâr-ı beyza (beyza ateş) halinde ateşin bir derecesi var ki; harareti etrafına neşretmiyor ve etrafındaki harareti kendine celbettiği için, şu tarz bürudetle (soğuklukla), etrafındaki su gibi mayi şeyleri incimad ettirip, manen bürudetiyle ihrak eder. İşte zemherir, bürudetiyle ihrak eden bir sınıf ateştir. Öyle ise, ateşin bütün derecatına ve umum enva'ına câmi' olan Cehennem içinde, elbette 'Zemherir'in bulunması zarurîdir.” (bk. Sözler, s. 261)

Madem cehennem bizzat ateşin asıl kaynağı ve mahzeni ve merkezidir. Elbette beyaz ve siyah ateş kısmını da içine alır.

- Aslında mikrodalgalar da siyah ateşin bir örneği olabilir. Bilindiği üzere, Mikrodalgalar ışık hızında hareket eden, çok kısa dalga boyuna sahip elektromagnetik bir enerjidir.  Radar dalgaları, radyo ve TV dalgaları gibi elektromagnetik enerji formları uzay boşluğunda milyonlarca kilometre yol alabilirler. Yani yayılmak için bir ortama ihtiyaç duymazlar. Uzay boşluğunda veya bir boru içerisinde yayılabilirler.

Elektromagnetik dalgaların enerjileri kendi içlerinde saklıdır. Eski bilimde dalga kavramı yoktu. İnsanların güneşte yada yaktıkları ateşte görüp ifade ettikleri ışık ifadesiydi. Dalga kavramının yerleşmesi ise insanların binlerce yılına mal olmuş ve son yüzyıl içerisinde yerini almıştır.

- Mikrodalgaların yakıcı olmaları onların ateş olduklarını, görünmemeleri ise siyah olduklarının göstergesidir.

Bu durum, Peygamber Efendimiz (asm)'in, henüz yeni yeni keşfedilen bu bilgileri 1400 yıl önce haber vermekle, onun peygamber olduğunun binlerce delilden bir tanesidir. Ve ilmin kesin verileriyle, yüzlerce bilim adamı tarafından onun peygamberliğine atılan bir imzadır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Evrende bulunan ak delik hakkında bilgi verir misiniz?
Karadelik, Akdelik, Mecerra yahut, Şemsü'ş-Şumus hakkında Kur'an ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun