Gizli bir günahı ifşa etmek bizi mesul eder mi?
Birisinin yanlışını veya günahını ifşa etmek bizi mesul eder mi? Mesela namaz kılmak için iş yerinde uygun bir yer arıyordum ve başı kapalı birisini görünce ona sordum. Ama o namaz kılmadığını söyledi. Kendimi kötü hissettim.
Değerli kardeşimiz,
Hayır, sizin yaptığınız başkasının gizli olan günahını ifşa etmek değildir, sorunuz da onun namaz kılıp kılmadığını araştırmak ve sorgulamak değil, mescidin nerede olduğunu öğrenmektir.
Bu nedenle endişe edecek bir durum yoktur.
Ayrıca, bu duygunuz çok kıymetli, çünkü vicdanınızın hassas olduğunu gösteriyor.
1. Başkasının günahını ifşa etmek meselesi
Kur’an ve sünnet, müminin başkasının günahını gizlemesini teşvik eder.
Cenab-ı Hak şöyle buyurur:
"Müslümanların ayıplarını (ve gizli şeylerini) araştırmayın..." (Hucurât, 49/12)
Resulullah (asm) da bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:
"Her kim bir Müslüman kardeşinin ayıp ve kusurlarını, kimsenin görmediği ve görmesini istemediği şeylerini örterse, Allahu Teâlâ da kıyamet gününde onun ayıplarını örter. Her kim Müslüman kardeşinin meydana çıkmasını istemediği bir şeyini ortaya çıkarır ve dile verirse; Allah da onun ayıplarını, kimsenin bilmesini istemediği hallerini meydana çıkarır. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeşinin ayıplarını örten, bir ölüyü diriltmiş gibidir. " (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58; Tirmizî, Birr ve Sıla, 85)
Dolayısıyla başkasının günahını araştırmak, anlatmak veya yaymak dinen caiz değildir.
Ancak sizin durumunuz gizli bir günahı ifşa etmek değildir. Çünkü o kişi kendi ağzıyla “ben namaz kılmıyorum” demiştir ve bu onun kendi beyanıdır. Siz bu bilgiyi isim vererek başka kimseyle paylaşmazsanız, ifşa etmiş olmazsınız.
Ancak isim vererek bunu başkalarına aktarırsan, örneğin “şu kişi namaz kılmıyor” diye söylersen, bu gıybet ve ifşa olur, mesuliyet doğurur.
2. O anda hissettiğin üzüntü
Kendini kötü hissetmen aslında imanının bir yansımasıdır.
Çünkü Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyuruyor:
“Kim bir kötülük görürse eliyle düzeltsin; buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin, bu, imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İman, 78)
Sen, o kişiye kötü davranmadın, hakaret etmedin, sadece kalbinden üzüldün. Bu en doğru tavırdır.
Allah, başkasının eksikliğini görünce kibirlenenleri değil, üzülen ve dua edenleri sever.
3. Ne yapmak gerekir?
Yargılamak yerine dua etmek: “Allah’ım onu da hidayete erdir, namazla buluştur.” diye dua edelim.
Kendini üstün görmemek: Belki sizin başka bir zaafında o senden daha iyidir.
İfşa etmemek: Onun bu halini kimseye anlatmayın; gizli kalması sizin için bir sevap olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- AYIP ÖRTMEK
- AYIP ÖRTMEK
- Sahabelerin, "Affetmek, ama ne kadar?" demeleri üzerine Peygamberimiz Hz. Muhammed'in "kıyamet gününde Allah'ın sizi ne kadar affetmesini istiyorsanız öyle, o kadar?" dediği şeklinde bir hadis var mıdır?
- Günahlarımın gizli kalması için ne yapmalıyım?
- Gazze ve Sumud Filosu hakkında ne dersiniz?
- Hz. Peygamber Efendimizin kırk hadisini anlatabilir misiniz?
- Ayıplamak veya kınamak tam olarak nasıl oluyor?
- İnsanların, halktan gizleyerek özel mekanlarda işledikleri günahlar ve ayıpları görenler ne yapacaklar?
- Gıybetin hükmü nedir? Nasıl olsa helalleşiyorum, diyerek, gıybete devam etmek doğru mudur? Ahirette bu helallikler nasıl alınacak?..
- AYIP ARAŞTIRMAK