Gece yapılamayan nafile ibadet, gündüz yapılabilir mi?

Tarih: 16.05.2022 - 07:45 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Gece yaptığım nafile ibadetler var, bazen onları yapamıyorum. Bu durumda ne yapmalıyım, onları gündüz okusam olur mu, aynı sevabı alır mıyım?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Alışkanlık haline getirdiği gece nafile ibadetleri, uyuyakalıp yapamayan bir kimse, sabah namazından sonra öğleye kadar yerine getirse, gece okumuş gibi sayılır.

Nitekim Hz. Peygamber (asm) Efendimiz şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse, geceleri okuduğu zikir ve duasını okumadan veya tamamlayamadan uyur da sonra onu sabah namazı ile öğle namazı arasında okursa, gece okumuş gibi sevap kazanır.” (Müslim, Müsafirîn 142)

Hadiste geçen hizbten maksat, bir müminin bir gündüz ve gecede yerine getirmeyi alışkanlık haline getirdiği ibadet ve taatler, dua ve zikirlerdir.

Bunlar, farz ibadetler dışındaki nafileler cinsinden olur.

Hizb, namaz kılmak, Kur'an kıraati, dua ve niyaz, tesbihat ve çeşitli zikirler türünden olur. Bunlardan biri veya birkaçı bir arada da olabilir.

Aslolan ve istenilen, hizbin devamlılığı ve ihmal edilmemesidir. Şayet bu ibadetler herhangi bir sebeple yerine getirilemezse, daha sonra vakit geçirmeden telafi edilir. Resul-i Ekrem Efendimiz (asm), bir önceki gecenin sonuna kadar yerine getirilmeyen hizbin, bir sonraki günün öğle namazı vaktine kadar telafisini tavsiye buyurmuşlardır.

Bu ve benzer hadisleri dikkate alan bazı âlimlerimiz, öğleye kadar olan vakti, bir önceki geceye tabi saymışlardır. Bu sebeple, günün orucuna vaktinde niyet etmeyenin, zeval vaktine kadar niyetlenebileceğini kabul ederler. Bazıları bu vakte “büyük kuşluk” adını verirler.

Bu hadis, “Ve o Allah, öğüt almak veya şükretmek isteyenler için, gece ile gündüzü birbiri ardınca getirdi.” (Furkân, 25/62) ayetiyle uyum sağlamaktadır.

 Bu genel hükümden hareketle, gündüzün hizbini yapamayan gece, gecenin hizbini yerine getiremeyen de onu gündüz telafi eder. Bu görüş, Abdullah İbni Abbas, Selman, Katade, Hasan-ı Basrî gibi meşhur zatlardan nakledilmiştir.

Hasan-ı Basrî: “Geceleyin yapacağı ibadet ve taatten aciz kalana gündüzün evveli, gündüz yapacaklarından âciz kalana da gecenin evveli yeterlidir.” der.

Zamanı geçirilmiş ve kazaya bırakılmış ibadetleri, ölüm gelmezden önce yerine getirmekte acele davranmak gerekir. Çünkü ibadetlerdeki gecikmede afetler vardır. 

Özetle:

- Âdet edinilen nafile ibadet ve zikirleri, sürekli hale getirmek gerekir.

- Nafile ibadetlerin de kazası vardır. Herhangi bir özür sebebiyle zamanında yapılamayan ibadet ve taatleri, zikirleri kaza etmede acele davranmak tavsiye edilmiştir.

- Kaza edilerek yapılan ibadetlerin sevabı, vaktinde yerine getirilen ibadetlerin sevabı gibi tamdır. (bk. Riyazü's Salihin - İmam Nevevi Tercüme ve Şerh)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun