Evleneceğimiz kişiyi nasıl belirlemeliyiz; mantık mı duygu mu hakim olmalıdır?
Değerli kardeşimiz,
Bu gibi meselelerde kişinin kendisi bir neticeye varamadığı takdirde en sıhhatli yol, o meseleyi münasip olan ehliyetli birisine danışmak, onun fikrini almak, gerekirse meseleyi enine boyuna bütün teferruatıyla konuşmak; kısaca istişare yapmaktır. İstişare yapılacak insanın da tecrübeli, bilgili ve sözüne itimat edilir olması gerekir.
Bir meseleyi kendi aralarında istişare etmeyi, oturup konuşmayı mü’minlerin vasıflarından sayan Kur’ân-ı Kerim,
“... Onların işleri aralarında müşavere iledir...”(Şura, 42/38)
buyururken, istişare ederken ehil kimselerin seçilmesini, fikren ve inanç bakımından yabancı olanlarla istişare yapılmaması hususunda da ikazda bulunmaktadır:
“Ey iman edenler! Sizden olmayan kimseleri içli dışlı dost edinip sırlarınıza ortak etmeyin. Onlar sizi zarara sokmakta kusur etmezler. Size sıkıntı verecek şeylerden hoşlanırlar. Size düşmanlıkları sözlerinden belli olmuştur; açığa vurmayıp da kalblerinden gizledikleri düşmanlık ise daha büyüktür. Biz size dostunuzu ve düşmanınızı böylece gösterip âyetlerimizi açıkladık—eğer akıl ederseniz.”(Al-i İmran, 3/118)
Görüldüğü gibi basiret sahibi mü’min, kendi hususi meselesini, her önüne gelene açmamalı, rastgelenin fikrini almamalı. Çünkü kendisine yardımcı olacak birisini ararken, çok kere onunla konuşması neticesinde yanlış karara varmasından dolayı hatâya düşeceğini hesap etmelidir. Çünkü insanın aldığı bazı kararlar hayatı boyunca kendisini bağlayabilir, tesiri altına alabilir. Tahsil, iş ve evlilik gibi.
Tam ölçüp tartmadan bir iş kuran kimse, öyle ki birgün gelir, işinin ters gittiğini görür, iflâsa gittiğin anlar, neticede sermayesini de kaybedebilir. Bu hal maddî hayatına, hem de mânevî hayatına çok büyük tesir icra eder.
Yine inceleyip araştırmadan bir evlilik hayatı kuran insan, bu aceleciliğin ve tedbirsizliğin cezasını hayatı boyunca çekebilir, dünyasını zehir edebilir. Bunun için istişareyi kendimize alışkanlık hâline getirmeli, en basit meselemizi dahi tecrübeli ve ehliyetli birisine sormadan yapmamalıyız.
Bütün hayat safhalarıyla ümmetine mükemmel bir örnek olan Sevgili Peygamberimiz (asm) her meselesini yakınları ve sahabeleriyle istişare eder, onların da fikrini alır, öyle karar verir, işe başlardı. Halbuki kendisi bir peygamber olması hasebiyle vahye mazhardı; herkesten zeki, akıllı, derin fikirli, sâlim düşünceli bir insandı. Vahiyle sâbit olmayan hemen hemen bütün meselelerde ashabiyle istişarede bulunurdu.
Evlenilecek kişide aranan şartların başında güzel ahlaklı ve dindar olması gelir. Ayrıca ideal birliği de önemlidir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- İstihare namazı ve duası nasıl olmalıdır; istiharenin dinimizdeki hükmü nedir?
- İSTİHÂRE`NİN ŞEKLİ
- İstiharede görülen rüya ile amel edilmezse ne olur?
- İstihare konusunda detaylı bilgi verir misiniz?
- Evlilik Öncesi Tarafların Birbirini Tanımasında Ölçü Ne Olmalıdır?
- Aileden gizli olarak kıyılan nikâh geçerli midir?
- Flört yapmadan evlenenler daha mutsuz oluyor, dinimiz neden flört tarzı ilişkiyi yasaklıyor? İnsanların evlilik öncesi cinsel isteklerini bilmesi, uyumu bilmesi gerekliyken, bu eş adayları için neden günah?..
- Küçük bir çocuğa ölümü nasıl anlatmalıyız?
- İstişarenin kuralları nelerdir? Bizim görüşümüzün alınmadığı ve sadece "bunları yapacaksın" denildiği zaman istişare yapılmış olunur mu?
- Dini nikah kıydığımız nişanlımla beraber olabilir miyiz?