Ehlibeyit kimdir, günahsız mı?

Tarih: 16.07.2024 - 09:17 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ehli beyt ehli sünnete göre 5 kişi midir ve günahsız mı?
- Ahzap suresi 33 ehlibeytin günahsız olduğuna delil mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetlerin meali şöyledir:

“Ey peygamber hanımları! Siz herhangi bir kadın gibi değilsiniz. Eğer günahtan sakınmak istiyorsanız sözü edalı bir tavırla söylemeyin ki, kalbinde çürüklük olan kimse ümide kapılmasın. Ayrıca düzgün söz söyleyin. Evlerinizde oturun ve daha önce Cahiliye döneminde olduğu gibi açılıp saçılmayın, namazı güzelce kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resulüne itaat edin. Ey peygamber ailesi! Allah sizi sadece günah kirlerinden arındırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” (Ahzab, 33/32-33)

Bu ayette “Ey peygamber ailesi! Allah sizi sadece günah kirlerinden arındırmak ve sizi tertemiz yapmak istiyor” cümlesinde iki hüküm önem arz etmektedir:

Birisi, “Peygamber Ailesi / Ehl-i Beyt” Kavramı

Fakat ayette “ehl-i beyt” terkibinden başka bir açıklama yapılmamıştır.

Buna göre, ayetin açık ifadesinden “ehl-i beyt” kimler ve kaç kişi olduğu hususunu öğrenmek mümkün değildir.

İslam alimleri, ayetin açık ifadesinde bulamadıkları manayı, ayetin sibakından, genel İslam kültüründen, başka ayetlerin desteklediği bir kısım muhtemel hakikatlerinden esinlenerek farklı yorumlar yapmışlardır:

Örneğin “Ehl-i beyt” kavramını “Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hasan ve Hüseyin” olduğunu söyleyenler vardır. Ebu Said, Enes, Aişe ve Ümmü Seleme bu görüştedir.

İbn Abbas ve İkrime’ye göre bunlar Hz. Peygamberin (asm) eşleridir. Bu konunun başında “Ey peygamber hanımları!” bu ihtimale imkân vermektedir.

Dahhak gibi bazı alimlere göre, bu ifadede hem Hz. Peygamberin (asm) asıl ailesi olan çocukları hem de eşleri dahildir. (krş Maverdi, Razi, Kurtubi, ilgili yer)

İkincisi, Rics’in Temizlenmesi

Ehl-i beytten “rics’in temizlenmesi” ifadesinde de farklı yorumlar yapılmıştır.

Bunlar genel olarak: günahlar, kötülükler, cimrilik, hırs, dünya sevgisi, kin, nefret beslemek gibi her türlü beşeri olan olumsuz ahlaki değerlerden arınmaları manasına gelir. (Maverdi, Razi, Kurtubi, ilgili ayetin tefsiri)

Tefsir kaynakların genelinden anlaşılan şudur ki:

Bu ayetlerde zikredilen “Rics”ten maksat, maddi-manevi kirlerdir. Temizlemekten maksat sadece iyi olmayan vasıfları izale etmek değil, aynı zamanda onların yerine güzel hasletleri de yerleştirmektir.

Ehl-i beytten maksat, Hz. Peygamberin (asm) eşleri ve çoluk-çocuklarıdır. Hatta bazılarına göre, Hz. Abbas gibi yakın akrabaları da buna dahildir.

Ehl-i beyt içinde olup ayrı bir özellik taşıyan ve Hz. Peygamber (asm) tarafından teyit maksadıyla özellikle ayrı bir konumda gösterilen Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Huseyin ve Efendimiz kendisini de dahil ederek “Ehl-i Beyt”in özel bir dalı olan “Al-i Aba” olarak adlandırmıştır.

Bu konuda Bediüzzaman Hazretlerinin şu ifadelerini nazara vermekte büyük yarar görüyoruz:

“Al-i Abâ hakkındaki cevapsız kalan sualinizin çok hikmetlerinden yalnız bir tek hikmeti söylenecek. Şöyle ki:

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, giydiği mübarek abâsını, Hazret-i Ali (ra) ve Hazret-i Fatıma (ra) ve Hazret-i Hasan ve Hüseyn'in (ra) üstlerine örtmesi ve onlara bu suretle لِيُذْهِبَ عَنْكُمُ الرِّجْسَ اَهْلَ الْبَيْتِ وَيُطَهِّرَكُمْ تَطْهِيرًا ayetiyle dua etmesinin esrarı ve hikmetleri var. Sırlarından bahsetmeyeceğiz. Yalnız vazife-i risalete taalluk eden bir hikmeti şudur ki:

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, gayb-aşina ve istikbal-bîn nazar-ı nübüvvetle otuz kırk sene sonra Sahabeler ve Tâbiînler içinde mühim fitneler olup kan döküleceğini görmüş. İçinde en mümtaz şahsiyetler, abâsı altında olan o üç şahsiyet olduğunu müşahede etmiş. Hazret-i Ali'yi (ra) ümmet nazarında tathir ve tebrie etmek ve Hazret-i Hüseyn'i (ra) taziye ve teselli etmek ve Hazret-i Hasan'ı (ra) tebrik etmek ve musalaha ile mühim bir fitneyi kaldırmakla şerefini ve ümmete azîm faidesini ilân etmek ve Hazret-i Fatıma'nın zürriyetinin tahir ve müşerref olacağını ve Ehl-i Beyt ünvan-ı âlîsine layık olacaklarını ilan etmek için o dört şahsa kendiyle beraber "Hamse-i Al-i Abâ" ünvanını bahşeden o abâyı örtmüştür.” (Lemalar, 14. Lem'a, s. 94-95)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun