ÂL-İ ABÂ

Hz. Peygamber'in ehl-i beyti ile ilgili bir terim. Peygamberimiz (s.a.s.) ve onun kızı Fâtıma, damadı Hz. Ali, torunları Hz. Hasan ve Hüseyin'den meydana gelen kişilerdir. Bunlara "Penç-âl-i abâ " ismi de verilmektedir.

Tirmizî, Beyhakî ve Hâkim'in rivayetlerinde Peygamber'in zevcesi Ümmü Seleme'den: "Ey Peygamber ailesi! Allah sizden sırf günahı gidermek ve sizi temiz yapmak ister" (el-Ahzâb, 33/33) meâlindeki ayet, benim evimde nazil olmuştur. Hz. Fâtıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hüseyin orada idiler. Resulullah üzerinde bulunan bir örtüyü (abâyı) onların üzerine örtüp, "İşte bunlar benim ehl-i beytimdir.* Allah bu sebeple onlardan günahı götürdü ve onları temiz kıldı" buyurduğu rivayet edilmektedir. Bir başka rivayette ise Resulullah'ın ellerini örtüden çıkarıp göğe doğru kaldırdığı "Allah'ım bunlar benim ehl-i beytim ve yakınlarımdır. Onlardan günahı, kötülüğü gider, onları temiz kıl" diye üç defa dua ettiği ifade edilir.

Bu konuda Hz. Âişe'den de bir başka hadîs rivayet edilmiştir. Fakat mana farklı değildir. Şiîler'in bu hadisleri delil getirerek, Âl-i Abâ dışındakileri ehl-i beytten saymadıkları bilinmektedir. Bu arada Ahzâb suresinin ehl-i beyt hakkındaki otuzüçüncü ayetinde Peygamberimizin zevcelerine de hitap edilmesi, onların ehl-i beytten sayıldığına bir işaret kabul edilmiştir. Ayrıca bir başka hadiste Resulullah'ın: "Selman, ehl-i beyt olarak bizdendir" demesi örnek gösterilerek, ehl-i beyt dairesinin biraz daha geniş tutulduğu söylenebilir.

İA

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun