Dualarımızda, bizim için imkansız olan şeyleri Allah'tan isteyebilir miyiz?

Tarih: 30.03.2007 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Dua bir ubudiyettir. Duanın ilk mükafatı: insanın aczini hissedip kudret ve kuvvet sahibi bir zata yönelmesidir. Bu durumda kendisi sahipsiz ve başıboş olmadığını, hem onun aczi ve fakrı zillet ve hakaret sebebi olmadığını, aksine aczi ve fakrı kendisini Allah’a yaklaştırdığını hissetmesidir. İnsan, “Beni benden daha iyi bilen ve merhamet eden bir rabbim var.” fikrini her dua edişte hisseder.

Madem bir insanın aczini hissedip kendisine yalvarmasını Cenab-ı Hak istiyor. Ve madem “Vermek istemeseydi istemek vermezdi.” hakikati var. Yani, Allah bize istediğimizi vermek istemeseydi isteme duygusunu da vermezdi. Öyleyse elimizin yetişmediği her türlü meşru ve müspet şeyi Allah’tan isteyebiliriz. Ama bu isteklerimizin de ibadete dönüşmesini istiyorsak niyetimizi de tashih etmek durumundayız. Yani, mal ve mülk isterken niyetimizde fakir fukarayı gözetmek ve din-i İslam’a bu yolla hizmet etmeyi murat etmek gerektir. Ta ki isteklerimiz elimize geçse de geçmezse de bu duamız ibadet olsun. Tabi dua sadece dil ile yapılmaz. Fakat asıl tesirli olan dua, fiili dua dediğimiz çalışmaya dayanan duadır.

Peygamberimiz (a.s.m), dünyevi şeyleri istememesi onların kötü olduğu anlamına gelmez. Çünkü ümmetinin sıkıntı çekmemesi yönünde de duaları vardır. Hem bir Müslüman dünyayı kesben değil kalben terk etmesi gerekir. Yani çok çalışıp kazanacağız. Yüksek makamlara geleceğiz. Ama bunları kalbimize koymayacağız. Kalbimiz Allah ile beraber, ahiret aşkıyla dopdolu olacaktır. Yoksa -Allah muhafaza- dünyayı kalbimize koyup her şeyimizi mal - mülk bilsek, o zaman kazandığımız şeyler bizi Allah’tan uzaklaştırır.

İmkansız olan şeyleri istemek iki şekilde olur:

1. Bizim açımızdan imkansız olan ancak dünya da olabilmesi Allah'ın adetullah kanuna aykırı olmayan şeylerdir ki, bunları istemek caizdir.

2. Bu dünyada olmasını istediğimiz şey, Allah'ın kainata koyduğu kurallara zıt olmasıdır ki, böyle bir şeyin olması mümkün olmadığı gibi istemek de doğru değildir.

Allah her şeye kadir olduğu gibi her şeyi bir hikmet ve maslahata binaen yaratıyor. Bir şeyi en güzel şekilde yaratması gibi isimleri vardır. Bu nedenle bir şeyden en güzel istifade nasıl olacaksa öyle yaratması onun hikmet, adalet, rahmet ve merhametinin neticesidir. Bununla beraber "bir şeydan her şey yaratma ve her şeyden bir şey yaratmak" gibi fiillerini de görmekteyiz. Böyle olduğu halde hiç bir şeyde bir karışıklık görülmüyor. Örneğin bir tek su damlası olan insan suyundan bütün azaları yaratmak, bir tek ruha sevgi, korku, ümit, inat, endişe, huzur gibi sayılamayacak kadar özellikleri takmak onun en çok gördüğümüz fiilleridir. Demek ki yarattığı her şeyde değişik özellikler olmasına rağmen hiç birinde bir abes yoktur.

Eğer Allah dediğiniz anlamda bir şeyde sadece kudretini izhar etseydi ve hikmeti tecelli etmeseydi, o zaman kulaklarımız sürekli büyür ve maslahatsız olurdu. Demek ki kudret ve iradesi hikmet ve maslahata göre yaratıyor. Allah kadir olduğu gibi hakimdir ve adildir de.

Güneşin ışığını gösteren bir aynada bütün güneşin ışığı içinde olabilir mi diye bir soru sorulsa, aynanın bu kabiliyeti yoktur diye cevap verirdik. Çünkü ayna ancak ayna kadar ışık alma kabiliyetindedir. Yani eşyanın kabiliyeti ne kadar ise Allah o kadar yaratıyor.

Bu nedenlerden dolayı bir şeyin aynı anda hem kare hem de daire olarak yaratılması hikmetsiz olurdu. Demek ki dualarımızda istediğimiz şeyler hikmete uygun olmalıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 100.000+

Yorumlar

emos2012

Bizi bu konuda aydınlatığınız için allah razı olsun,dua; müminin silahıdır,dua ederken hep hayırlısı istemek lazım..

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun