Şafii mezhebine göre orucu bozan haller nelerdir; bilerek orucu yemek kefaret gerektiriyor mu?

Şafii mezhebine göre orucu bozan haller nelerdir; bilerek orucu yemek kefaret gerektiriyor mu?
Tarih: 28.11.2006 - 17:38 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Şafii mezhebine göre bilerek yeyip içmek orucu bozar, ama bunun için keffaret gerekmez. Ancak böyle bilerek yeyip içen kimsenin, günün kalan kısmını oruçlu geçirmesi ve ayrıca bir gün kaza etmesi gerekir.

Ramazanda oruçlu bulunan kişiye, oruçluyken sadece cinsel ilişkiye girmekten dolayı keffaret ve tazir gerekir. Ramazan dışında tutulan nafile, adak, kaza veya keffaret orucu tutanların cinsel ilişkiye girmesiyle oruç bozulsada keffaret ve tazir gerekmez.

Şafi mezhebine göre orucu bozan şeyler şunlardır:

1. Yemek ve içmek.

Oruçlu kasden yer veya içerse, yediği ve içtiği ne kadar az olursa ol­sun orucu bozulur. Fakat oruçlu olduğunu unutarak yer veya içerse, yediği ve içtiği ne kadar çok olursa olsun orucu bozulmaz. Çünkü Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:

"Kim oruçlu iken unutup yer veya içerse, orucunu (bozmayıp) ta­mamlasın. Çünkü ona, ancak Allah yedirmiş, içirmiştir."[1]

2. Gözle görülen bir şeyin insan vücuduna girmesi.

Hadîste geçen "cevf" kelimesi, boğazdan mideye, bağırsaklara kadar olan yol demektir. Açık delikten insan vücuduna giren şeyden maksat da ağız, kulak, ön ve arkadan giren şeylerdir.

Bu bakımdan göze akıtılan bir damla, orucu bozmaz, çünkü göz açık bir delik değildir.

"Şaracıyye" denilen da­mardan vurulan iğne orucu bozar, çünkü bu da açık delik sayılır. Fakat "verid" denilen damardan vurulan iğne orucu bozmaz, çünkü verid, açık bir delik değildir.

Zikredilmeyen şeyler de buna kıyas edilir.

Bütün bun­lar kasden yapıldığında geçerlidir. Eğer unutularak yapılırsa, unutularak yenen yemeğe ve içmeye kıyasen oruca zarar vermez.

İnsan vücuduna giren sinek veya toz orucu bozmaz. Çünkü bunlar­dan korunmak çok zordur. Diş etleri kanayıp tükürüğü necis olur da ağız yıkanıp temizlenmezse -tükürük bembeyaz olsa dahi- bu tükürüğü yutmak orucu bozar.

Normal şekilde mazmaza (ağıza su vermek) ve istinşak (buruna su vermek) yapılırken boğaza kaçan su orucu bozmaz. Ancak mazmaza ve istinşak mübalağalı bir şekilde yapılır, ağıza alınan su gargara yapılırken boğaza su kaçarsa oruç bozulur. Çünkü Ramazan´da böyle yapmak ya­saktır.

Temizlenmesi mümkün olmayan bir yemek kalıntısı, kasıt ol­maksızın tükürükle beraber içeri girerse oruç bozulmaz. Ancak dişlerin arasındaki yemek kalıntısının temizlenmesi mümkün olduğu halde temiz­lenmez de boğaza kaçarsa oruç bozulur.

Yemeye veya içmeye zorlanan kimsenin orucu bozulmaz. Çünkü bunu kendi iradesiyle yapmamıştır.

Boğaza bir şey dönmese de kasden kusmak orucu bozar. Fakat kişi isteği dışında kusarsa, kusmuğun bir kısmı tekrar içeri girmiş olsa da orucu bozulmaz.

Hz. Peygamber (asm) şöyle buyurmuştur:

"Oruçlu iken kendisine kusmak; galebe edip de kusan kimseye kaza yoktur. Fakat kendi kusarsa kaza etmelidir."[2]

3. Menisi akmasa dahi, kasden cinsî münasebette bulunmak.

Bunun delili şu ayettir:

"Fecrin beyaz ipliği, siyah ipliğinden ayrılıncaya kadar yeyin, için. Sonra gece oluncaya (güneş batıncaya) kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta iken hanımlarınıza yaklaşmayın." (Bakara, 2/187)

Ayette geçen ´beyaz iplik´ten maksat, gün ışığı, ´siyah iplik´ten maksat ise gece karanlığıdır. Fecr, ufukta yatay bir şekilde meydana gelen ve gecenin sona erdiğini gösteren ışıktır.

Ayetteki "onlara yaklaşmayın" ibaresinden maksat, itikafta iken kadınlarla cinsel ilişkide bulunmamaktır. Eğer kişi unutarak hanımıyla cinsî münasebette bulunursa orucu bozulmaz. Bu, unutarak yeyip iç­meye kıyas edilir.

4. İstimna

İstimna, kişinin hanımını öpmesi veya dokunması suretiyle veya el vasıtasıyla menisinin akmasıdır. Oruçlu iken bu kasden yapılırsa oruç bo­zulur. Ancak herhangi bir sebepten ötürü isteği dışında olursa oruç bo­zulmaz. Karısını veya kocasını öptüğünde şehveti harekete geçecek olan kişinin bunu yapması tahrimen mekruhtur. Çünkü orucun ifsad olma tehlikesi vardır. Bu, kasden orucu ifsad etmeye çalışmak gibidir. Öpmekle şehveti harekete geçmeyen kişinin de öpmeyi terketmesi evlâdır.

Hz. Aişe (ra)´den şöyle rivayet edilmiştir:

"Hz. Peygamber, oruçlu olduğu halde beni öperdi. Halbuki hanginiz Hz. Peygamber´in nefsine hâkim oluşu kadar nefsine hâkim olabilir?"[3]

Âlimler, Hz. Aişe (ra)´nin sözünün şu anlama geldiğini söylemişlerdir:

"Sizin için hanımlarınızı öpmemek daha iyidir. Vehme kapılarak kendinizi Hz. Peygamber gibi saymaya kalkışmayın. Peygamber için mubah olan şeyin size de mubah olduğunu düşünmeyin. Çünkü Hz. Peygamber nefsine mâlikti; şehvetine kapılmaktan ve cinsî münasebette bulunmaktan emindi. Siz ise bunlardan hiçbir zaman emin olamazsınız."

5. Hayız ve Nifas

Hayız ve nifas, orucun sıhhatine mâni olan özürlerdir. Bu bakımdan günün bir kısmında hayız veya nifas olan kadının orucu bozulur ve daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.

Hz. Peygamber (asm)´e, kadının dininin nasıl noksan olduğu sorulunca, şöyle buyurmuştur:

"Kadın hayız ve nifasîı olduğu zaman namazı terketmez mi, orucunu bırakmaz mı?"[4]

6. Akıl ve şuuru kaybetmek ve dinden çıkmak

Tecennün etmek (delirmek) ve dinden çıkmak (irtidad), orucun sıhhatine manidir, Çünkü bunlar, kişiyi mükellef olmaktan çıkarır. Ayrıca oruçlu kimse, orucu ifsad edecek şeylerden kaçınmalıdır ki orucu sahih olsun. Oruç, fecrin tulûundan başlar, güneşin batışına kadar devam eder. Eğer oruçlu bir kimse, fecrin doğmadığını zannederek orucu bozan şeylerden birini yaparsa, sonra da fecrin doğduğu anlaşılırsa orucu bozulur. Ancak Ramazan ayının hürmetine binaen o gün akşama kadar bir şey yeyip içmemeli ve daha sonra da orucunu kaza etmelidir.

Yine günün sonunda güneşin battığını zannederek iftar eden kişinin -güneşin batmadığı anlaşılırsa- orucu bozulur. Daha sonra orucunu kaza etmesi gerekir.

Orucu bozanlardan cinsel ilişki dışındakiler için sadece bir gün kaza orucu gerekir. Ancak cinsel ilişkiye girenlerin hem kaza hem de iki ay keffaret orrucu tutmaları lazımdır.

Dipnotlar:

[1] Müslim/1155, Buharî/1831, (Ebu Hüreyre´den)
[2] Ebu Dâvud, 2380; Tirmizî, 720 ve başka muhaddisler, (Ebu Hüreyre´den)
[3] Müslim, 1106
[4] Buharî, 298; Müslim, 80, (Ebu Said´den)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

basett

ALLAH razı olsun bizi aydınlatığınız için

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun