Dinde tasavvufun yeri var mıdır?

Değerli kardeşimiz,

Dinde Tasavvufun Yeri

لَيْسَ الْبِرَّ اَنْ تُوَلُّوا وُجُوهَكُمْ قِبَلَ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنْ اٰمَنَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ اْلاٰخِرِ وَالْمَلٰٓئِكَةِ وَالْكِتَابِ وَالنَّبِيّ۪نَۚ وَاٰتَى الْمَالَ عَلٰى حُبِّه۪ ذَوِى الْقُرْبٰى وَالْيَتَامٰى وَالْمَسَاك۪ينَ وَابْنَ السَّب۪يلِ وَالسَّٓائِل۪ينَ وَفِى الرِّقَابِۚ وَاَقَامَ الصَّلٰوةَ وَاٰتَى الزَّكٰوةَۚ وَالْمُوفُونَ بِعَهْدِهِمْ اِذَا عَاهَدُواۚ وَالصَّابِر۪ينَ فِى الْبَاْسَٓاءِ وَالضَّرَّٓاءِ وَح۪ينَ الْبَاْسِۜ اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ صَدَقُواۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُتَّقُونَ

“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, takva sahibi olanların ta kendileridir.” (Bakara, 2/177)

Cebrail (as) Hz. Peygamberin (asm) bulunduğu bir topluluğa insan suretinde gelir, Hz. Peygambere iman, İslâm ve ihsan gibi bazı soruları sorup cevaplarını alır. İhsan ile ilgili sorusuna Hz. Peygamber şöyle cevap verir:

“İhsan, görüyormuşçasına Allah'a ibadet etmendir. Sen O’nu görmesen de O seni görüyor.” (bk. Buhârî, İman 1; Müslim, İman 1)

Bu hadiste geçen iman, dinin akaid (inanç) yönünü, İslam ibadet ve muamelat yönünü, ihsan ise tasavvuf ve ahlak yönünü ifade eder. Mesela, fıkıh ilmi şekil olarak namazı nasıl kılacağımızı anlatır. Tasavvuf ise namazı kılarken nasıl huşu duymamız gerektiğini, nasıl ubudiyetkarane bir tavır sergilememiz gerektiğini öğretir.

Keza fıkıh ilmi hangi maldan ne kadar zekât vereceğimizi bildirir. Tasavvuf ise, bize severek zekât verdirecek bir kalbi kazandırır. Mahiyetimizde yer alan cimrilikten bizi kurtarır, içimizden gelerek fazla fazla zekât vermemizi sağlar.

Kaliteli bir mümin, sahih bir iman ve salih bir amelle beraber, dini ihsan boyutuyla yaşayabilen, sanki görüyor gibi Allah'a ibadet edebilendir. Bunun da yolu dinin ihsan boyutu olan tasavvufu iyi bilmek ve gereklerini yapabilmekten geçer.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet