Dakik olmak ne demektir? Dakik olmak sünnet midir?

Tarih: 16.12.2013 - 01:16 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Dakik olmakla ilgili hadisler ve Peygamberimiz (asm)'in başından geçmiş olaylar var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Dakik olmak, inceden inceye hesapları yapmak demektir.

Dakik olmak, deyim yerindeyse “kılı kırk yarmak” demektir. Hayatını belli bir disiplin içerisinde tanzim etmektir... Kulluk görevlerine riayet etmektir.. Namaz randevusu gibi, insanlara verdiği randevusuna da vaktinde girmektir.. 

Dakik olmak, dünya ve ahiretle ilgili hesabını kitabını iyi bilmektir.

Efendimiz (asm)'in bütün hayatı böyle dakik bir dikkatle geçmiştir. Efendimiz (asm)'in bu dakik dikkatini gösteren meşhur bir misali hatırlayalım:

Bilindiği üzere, Kureyş müşrikleri, Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm)'in vücudunu ortadan kaldırmak için kesin karar almışlardı ve bunun için faaliyetlerini sürdürüyorlardı. Bu sırada Cenab-ı Hak, Sevgili Resûlüne hicret emrini verdi. Kendisini öldürmek için anlaşan Kureyşlilerin bu komplolarını Hz. Cebrail’den öğrenen Peygamber Efendimiz (asm), Hz. Ali’yi çağırdı ve “Yatağımda bu gece yat, uyu! Şu yeşil, geniş aba hırkamı da üzerine ört! Korkma, sana hiçbir zarar erişmeyecektir!” dedi. 

Ayrıca Hz. Ali’ye, (o gece kendisini öldürmek için anlaşan) insanlardan bazılarının -ona güvendikleri için- kendisine teslim ettikleri emanetleri sahiplerine verinceye kadar da Mekke’de kalmasını emretti.” (bk. İbn Hişam, es-Siretu’Nebeviye, Kahire, 1375/1955, 1/482-485)

Bundan daha “dakik” bir dikkat olabilir mi?

Özel ve toplum hayatında “planlama” ve bu plana uyma son derece önemlidir. Gelişigüzel, plansız, zuhurata tabi olarak yapılan işlerden bir verim alınması düşünülemez. Zira bu hâl, fıtrata zıttır.

Peygamber Efendimiz (asm), programını uygulamakta çok dakiktir. İşleri zuhurâta bırakmak yoktur. Hesapta ve planda olmayan bazı olaylar olsa bile, bunları derhal belli esaslara bağlayarak kendisi programa tâbi kılıyor. Onun hayatında bunun birçok örneği vardır. Ona yapılan ziyaretler var, kendisinin ashaba ziyaretleri var. Aile fertleriyle bile karşılaşmaları programlı. Hiç kimseyi kabul etmediği hususi saatleri bile var. Saat dışı bir ziyaret veya müddeti azıcık uzayan bir ziyaret, şaşkınlığa yol açmakla kalmıyor, vahyin müdahale edeceği gelişmeleri tetikleyebiliyor.

Mesela, ikindi namazından sonra Efendimiz (asm) hanımlarıyla ayrı ayrı görüşüp, problemlerini dinliyor. Bir seferinde bir gecikme oluyor. O da bir validemizin bal şerbeti ikram etmesinden dolayı. Efendimiz (asm) bal şerbetinden hoşlandığı için onun hatırına sohbet biraz uzuyor. Bu arada diğer hanımlar, "Niye gecikti acaba?" diye aralarında konuşuyorlar, hadise büyüyor ve bunun üzerine Tahrim suresi iniyor. Resulullah'taki dakikliğin önemine bakın. 

Bir başka örnek: Efendimiz (asm), dışarıdan gelen heyetler için zaman ayırıyor. Onlara belli saatlerde belli bir müddet içerisinde ilgi gösteriyor. İslam'ı anlatıyor, onların meseleleriyle uğraşıyor vs. Bir gün önemli bir sebepten dolayı Efendimiz (asm) gecikiyor. Ani bir durum ortaya çıkıyor. Geldiği zaman heyet, "Ya Resulullah, siz gecikmezdiniz, bugün neden geciktiniz?" diye soruyorlar. 

Ayrıca, dinimizde erken kalkmak esastır. Günün beş vakte ayrılması zamanı programlamak için bir fırsattır. Onların arasını doldurmak ise bize kalmıştır. Herkes kendi mesleğine ve şartlarına göre bu boşluğu doldurur. Zamanı değerlendirmede temel prensip ise dakîkliktir. İşlerimizi belirli bir zamana göre yapmak ve bunu yaparken hududu asla aşmamak gerekmektedir. 

Peygamberimiz (asm) bizi dakîk olmaya alıştırmak için namazları ilk vakitlerinde kılmayı teşvik ediyor. Kendisine; “En hayırlı amel hangisidir?” şeklinde gelen birçok soru vardır. O (asm) “İlk vaktinde kılınan namaz.” şeklinde cevap veriyor. Namazları ilk vakitlerinde kılmaya alışırsak, dakîkliği kazanmışız demektir. 

Demek ki, gerek özel ve toplum hayatında gerekse çocuk terbiyesinde sıkı bir program uygulanmalı ve “programlı ve programda dakik olma” düsturları çerçevesinde, hayatın düzenlenmesi gerekir.

Bu konularda detaylı bilgi ve kaynaklar için Merhum Prof. Dr. İbrahim Canan'ın, "İslam’da Zaman Tanzimi" isimli kitabına bakmanızı tavsiye ederiz.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun