Haşir meydanında cehenneme koşarak giden kişi ile cehenneme götürülürken arkasına bakıp Allah’ın kendisini cennete koyacağını ümit edeni Allah cennetine göndereciğini bildiren hadis var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
Sorunun ilk sırasındaki “cehenneme koşarak giden kişinin cennete döndürüleceğine” dair bir hadis rivayeti bulamadık. İkinci sıradaki konuyla ilgili hadis rivayeti ise şöyledir:
Beyhaki’nin Hz. Ebu Hureyre’den naklen yaptığı rivayete göre, Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:
“Kıymat günü Allah bir adamın cehenneme girmesine hükmetti. Allah’ın huzurundan alınıp cehenneme sevkedilirken adam geri dönüp bakar ve ‘Benim Allah’a karşı beslediğim ümidim böyle değildi!’ der. Allah: ‘Senin benim hakkımdaki düşüncen nasıldı?’ diye sorar. Adam: ‘Ben Rabbimin Rahim, Gafur (sonsuz merhamet ve mağfiret sahibi) olduğunu düşünüyordum.’ diye cevap verir. Bunun üzerine Allah: ‘Onun benim hakkımda hüsnü zannı var; ben de elbette onu cennete koyacağım.’ diye buyurur.” (Kenzu’l-Ummal, h. no: 5846)
Bu hadiste anlatılan hakikatlerin açılması için aşağıdaki bilgilere bakmakta fayda vardır:
Bu gibi rivayetlerde Allah’a karşı hüsnüzan beslemenin önemine işaret ediliyor. Bilindiği üzere, Allah’ın azabından emin olmamak, rahmetinden de ümidi kesmemek dinin temel esaslarındandır. Bir kudsî hadis-i şerifte Cenab-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Ben kulumun bana olan zannının yanındayım/yani, kulum beni nasıl tanırsa-düşünürse onunla öyle muamele görürüm.” (bk. Buhari, Tevhid 15, 35; Müslim, Tevbe 1)
- “Bir kul bir günah işleyip de ardından –tövbe ve istiğfar ederek- bağışlanmasını diledi. Allah (meleklerine) şöyle dedi:
“Kulum; bir günah işledi, fakat onun bir Rabbinin olduğunu, hem günahları bağışlayacağını hem de ondan ötürü cezalandıracağını bildi… (Sizi şahit gösteriyorum ki), ben onu bağışladım.” (Müslim, Tevbe, 29).
- Adamın biri namaz kılarken, birisi gelip onun boynuna bastı. Boynuna basılan adam, “Vallahi, Allah seni asla affetmeyecektir.” dedi. Bunun üzerine Allah buyurdu ki: “Kulumu bağışlamayacağıma dair sen misin yemin eden!? Muhakkak ki, ben onu bağışladım.” (Mecamau’z-zevaid, 10/194).
- Ayrıca şu ayetler de konumuza ışık tutacaktır:
“Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez." (Yusuf, 12/87)
“İnsanlara bir nimet, bir bolluk tattırdığımızda onunla sevinip şımarırlar. Şayet kendi yaptıkları sebebiyle başlarına bir fenalık gelirse, hemen ümitsizliğe düşerler." (Rum, 30/36)
Yukarıdaki hadis-i kutside ifade edildiği üzere, "Ben kulumun zannı yanındayım/kulum Beni nasıl tanırsa, onunla öyle muamele ederim.” diye buyuran Rabbimize itimat etmeli, rahmetini itham etmemeliyiz.
"Rahmetim her şeyi kuşatmıştır." (A'râf, 7/156)
fermanını hatırlamalıyız.
Ancak bu durum günah işlemeye bir neden olmamalıdır. Ne kadar çok günahı olursa olsun asla ümidini kesmemek; ne kadar ibadeti olursa olsun yaptıklarına güvenmemek, imanın bir gereğidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Mahşer günü ile ilgili hikayeler doğru mu?
- Sahabelerin hepsi cennetlik midir? Sahabelerden cehenneme giden var mı?
- "…Kulum kendisini affetmeyeceğimi düşünür…" kutsi hadisi açıklar mısınız?
- Kafirler Allah'a inanmadıkları halde nasıl Allah'ın rahmetinden ümit kesiyorlar?
- Cahilden bir kimse cennete gitse, siz onunla arkadaş olmayın, anlamında bir hadis var mı?
- Ölümü seven, tebessümle karşılayan, bu dünya darlığından kurtulma, cennete kavuşma vesilesi ve terhis tezkeresi gibi gören kişi-haşa- cennete gideceğinden emin olduğundan mı böyle yapıyor?
- Âl-i İmran suresi 15. ayetinde, "tertemiz eşler ve Allah’ın rızası"nın birlikte zikredilmesi pek uygun gözükmüyor, açıklar mısınız?
- Âhiret hayatının devreleri nelerdir?
- Kabirde imtihan anındaki fitne nedir?
- Cennette çocuk, anne ve babası ile aynı yaşta olacaksa anne ve babasına, nasıl anne ve babası gibi davranabilir?