Cuma namazı ile ilgili hadis var mı?
“Bir kişi güzelce abdest alır, cuma namazına gider, hutbeyi ses çıkarmadan dinlerse, ...” (Müslim, Cuma 27)
- Bu hadisin tam metnini Arapçası ile verip açıklamasını yapar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:
« منْ توضَّأ فأحَسَنَ الْوُضُوءَ ، ثُمَّ أتَى الْجُمعةَ ، فَاستمع وأنْصتَ ، غُفِر لَهُ ما بيْنَهُ وبيْنَ الْجُمعةِ وزِيادةُ ثَلاثَةِ أيَّامٍ ، ومَنْ مسَّ الْحصا فَقد لَغَا »
“Bir kişi güzelce abdest alır, cuma namazına gider, hutbeyi ses çıkarmadan dinlerse, iki cuma arasındaki ve fazla olarak üç günlük daha günahları bağışlanır. Kim hutbe okunurken çakıl taşlarıyla oynarsa, abesle iştiğal etmiş olur.” (Müslim, Cuma 27. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 203; Tirmizî, Cuma 5; İbni Mâce, İkâme 62, 81)
Hadis-i şerifteki “Camide çakıl taşlarıyla oynamak” tabiri bize garip gelebilir. Zira memleketimizde genellikle cami ve mescidlerin zemini tahta veya beton olup halı-kilim vs. ile kaplıdır. Bu ifade Arabistan gibi sıcak iklim bölgelerinde ve özellikle de Resûlullah (asm) devrindeki mescidlerin zeminlerinin kum ve çakıl taşları ile kaplı olduğu gerçeğiyle ilgilidir. Bizim memleketimizde de namazgâhlar ve yaylalarda mescid yeri olarak ayrılmış yerler için bu durum söz konusudur. Günümüzde de bizi meşgul eden daha cazip çakıl taşları var: Telefon, tablet vs. elektronik cihazlar veya başka teknolojik aletler...
Demektir ki, hutbe okunurken mescidin tabanındaki taş-toprak, halı, kilim, hasır vs. ile oynamak, onlarla meşgul olmak, yanındaki insanların dikkatlerini de çekeceği ve hutbeyi dinleme görevini ihlal edeceği için, cumanın sevabından mahrum kalmaya vesile olabilecek bir lüzumsuzluk ve bir abesle iştigaldir. Zira unutulmamalıdır ki, her zaman ve zeminin kendine has bir işi vardır. O zaman ve zeminde o işin yapılması en isabetli davranış olur. Ondan başkasıyla meşguliyet ise, abesle iştigaldir. Hutbe okunurken yapılacak yegâne iş de susup hatibi dinlemekten ibarettir. Güzellik ve hayır buradadır. Hutbe esnasında başka şeylerle meşgul olmak, sanki hutbenin dinlenmemesini istemek gibidir ve şu ayetteki kötülenmiş tavra benzemektedir:
“Kâfirler; 'Bu Kur’an’ı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki bastırırsınız.' dediler.” (Fussilet, 41/26)
Güzelce abdest alıp camiye cuma namazı için gelen ve emre uyarak hutbeyi dinleyen kimse, üç gün fazlasıyla iki cuma arasındaki -yani toplam on günlük- hatalarından kurtulur. Alimler bu hataların “küçük günahlar” olduğunu söylemişlerdir. Bu durum, bir iyiliğe on sevap ölçüsünün uygulanmasıdır.
Özet olarak;
1. Cuma günü yıkanmak farz değil, fazilettir.
2. Abdesti tastamam, güzelce almak müstehabdır.
3. Hutbe okunurken hiçbir şeyle meşgul olmadan ve konuşmadan hutbeyi can kulağıyla dinlemek gerekir.
4. Hutbe esnasında bir başka şeyle meşgul olmak, abesle iştigaldir ve yasaktır. Bu durum cumanın fazilet ve sevabından mahrum kalmaya sebeptir.
5. Hatibi duymayacak kadar uzakta veya cami dışında olanlar da susmalı, konuşmamalıdırlar.
6. İbadetleri, şartlarına uygun biçimde, en güzel şekilde yerine getirmek ayrıca bir hayır ve iyiliktir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 130)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kişinin iyi Müslüman oluşu nasıl anlaşılır?
- Camide namaz kılmanın önemi nedir?
- Cuma Namazı
- Sadaka verirken nelere dikkat etmeliyiz?
- Hutbe okunurken dinlemek ve amin dememek mi gerekir? Hutbe okunurken Efendimizin ismi dahi geçse salavat getirmemek lazım diyorlar, bu doğru mu?
- Nerede ve nasıl olursan ol, Allah’tan kork ne demek?
- Her eklem için her güne bir sadaka mı gerekir?
- Allah kullarından ne istiyor?
- Günahlarımız nasıl silinir?
- Gerçek yiğit kimdir?