Cihada gitmek isteyip imkanı olmayan ne yapar?
"Ben gazveye katılmak istiyorum, fakat harb için gerekli olan malzemelerim yok." diyen gence Peygamber Efendimiz (asm) ne demiştir?
Değerli kardeşimiz,
Bu olayı Hz. Enes (ra)'den öğreniyoruz, şöyle ki;
Hz. Enes (ra)’den rivayet edildiğine göre, Eslem kabilesinden bir delikanlı (Peygamber Efendimize) gelerek şöyle dedi:
: يا رسُولَ اللَّه إِنِّي أُرِيد الْغَزْوَ ولَيْس مَعِي مَا أَتجهَّزُ بِهِ ؟ قَالَ :
« ائْتِ فُلاناً فإِنه قَدْ كانَ تَجَهَّزَ فَمَرِضَ »
فَأَتَاهُ فقال : إِنَّ رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يُقْرئُكَ السَّلامَ وَيَقُولُ : أَعْطِني الذي تجَهَّزْتَ بِهِ ، فقال :
يا فُلانَةُ أَعْطِيهِ الذي تجَهَّزْتُ بِهِ ، ولا تحْبِسِي مِنْهُ شَيْئاً ، فَواللَّه لا تَحْبِسِينَ مِنْهُ شَيْئاً فَيُبَارَكَ لَكِ فِيهِ
– E y Allah’ın Resûlü! Ben gazveye katılmak istiyorum, fakat harb için gerekli olan malzemelerim yok. Hz. Peygamber:
“Filan kişiye git; o harbe gitmek üzere hazırlanmıştı, fakat hastalandı.” buyurdu. Delikanlı o kişiye gitti ve:
– Resûlullah (asm) sana selam ediyor ve harb için hazırladığın malzemeleri bana vermeni söylüyor, dedi. Bunun üzerine adam hanımına:
– Hanım! Hazırladığım harb malzemelerinin hepsini bu delikanlıya ver; onlardan hiçbir şey geriye bırakma. Allah hakkı için, onlardan hiçbir şey bırakma ki, berekete nail olalım, dedi. (Müslim, İmâre 134)
Medine İslam Devleti’nde, Peygamber Efendimiz (asm) zamanında, özellikle ilk yıllarda, sahâbe-i kirâmın pek çoğu fakir kimselerdi. Mekke’den gelen muhacirler bütün servetlerini orada bırakmışlardı. Medineli ensar ise, ziraatla meşgul olup geçimlerini temin edecek kadar mülke sahiplerdi. Daha sonraları gelişen ticari hayat, savaşlardan elde edilen ganimet, İslam coğrafyasının genişlemesi sonucu başka bölgelere göç edip yerleşmeler, onların sosyal hayatlarında büyük değişiklikler meydana getirdi.
O zamanlar, cihada katılacak olanlar bütün harp hazırlıklarını kendi imkânları ile yaparlardı. Çünkü devletin bu yönde yeterli bir bütçesi teşekkül etmiş değildi. Zaman içinde bütün bunlar sistemleştirildi ve her şey yerli yerine oturdu.
Ashabın zenginleri, her gazve öncesinde, İslam ordusunu teşkilatlandırmak üzere yardıma çağırılırdı. Bu, en büyük sevaplardan biriydi. Herkes gücünün yettiği nisbette bu katkıyı sağlardı. Herhangi bir meşrû mazeret sebebiyle savaşa katılamayacak kimseler, Allah yolunda bir mücahidi, bir gaziyi techiz etmeyi, yani bütün yol ve cihad masraflarını karşılamayı, cihada sanki kendisi iştirak ediyormuş gibi sevap kazandıracak sâlih bir amel olarak kabul ederlerdi.
Resûlullah (asm), cihada iştirak etmek isteyip de gerekli malzemeyi hazırlamaya güç yetiremeyen fakir Müslümanları, ashabın gücü yeten zenginlerine veya burada olduğu gibi hazırlığını yapıp cihada katılamayacak derecede hastalığı ya da başka mazereti olanlara gönderirdi. Böylece hem onların sevap kazanmalarına imkân hazırlar hem de kendisi hayra vesile olurdu. Bir hayra niyetlenen, fakat bunu çeşitli imkânsızlıklar sebebiyle yapamayan kimseler arasında vasıta olmak, büyük sevaplardandır. Burada vasıta olanla birlikte, her üçü de sevap kazanırlar ve herhangi birinin sevabından da bir şey noksanlaşmaz.
İslam toplumlarında askerlik ve askere yardım anlayışı bir ibadet aşkı hâline geldi. İşte bütün bunların temelinde Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm)'in sünnet ve hadisleri ve bunları din olarak kabul eden Müslümanların engin hissiyatı yatar. İslam toplumları bunu canlı tutmanın ve kaybedileni yeniden elde etmenin iştiyakı içinde olmalıdırlar.
Özetle;
- Müslüman, daima cihad arzusuyla yaşamalı ve cihattan geri kalmayı düşünmemelidir.
- Hayır yapılmasına aracı olmak ve hayrı elde etmeye çalışmak faziletli işlerdendir.
- Bir insan, bir hayra harcama yapmaya niyet edip onu yerine getirmeye güç yetiremezse, o harcamayı başka bir hayra sarfetmesi müstehabdır. Adaklar bunun kapsamı dışındadır.
- Allah yolunda harcamada ve hayra yönelik harcamalarda cimri davranmak, malın bereketini giderir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., H. No: 178 ve 1311)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hayber nasıl fethedildi?
- Bu kılıcı kim almak ister?
- Önceki ümmetler, ganimet alıyorlar mıydı?
- Cennetin kokusunu alan sahabe kimdir?
- Mahsur kalan üç kişi nasıl kurtulmuş?
- Çok sevap kazandıran amel hangisidir?
- Hanzala münafık mı oldu?
- 99 kişi öldüren katil af olur mu?
- Yeni bir çığır açan kişiye karşılık var mı?
- İbni Abbas çocuk yaşta Danışma Meclisine mi katılırdı?