"Cennet sonsuza dek mesut yaşanacak bir yer bir yer olsaydı, Hz. Âdem şeytana uyup yasak olan ağaca yanaşmazdı." iddiasına nasıl cevap verebiliriz?
Değerli kardeşimiz,
İnsanın asıl vatanı cennettir. Hz. Âdem (a.s) ise yaratıldıktan sonra cennete konulmakla beraber, Allah onları o haliyle cennette bırakmak için yaratmamış, onları çoğalma ve imtihan vesilesi yapmak gibi büyük bir gaye için yaratmıştı. Bu hikmetten dolayı, onların malum hatayı işlemelerine izin vermiştir.
Allah, asıl vatanın cennet olduğunu, dünyanın ise sadece geçici bir imtihan meydanı olarak yaratıldığını, insanlığın anne ve babasına bizzat göstermek için, hikmetiyle böyle bir uygulama yapmıştır.
Bu konunun izahında, Cenab-ı Hakk'ın, Hz. Âdemi yaratmazdan önce meleklerle olan konuşmasına dikkat edelim. Bakara Suresinde şöyle anlatılmaktadır:
“Hani, rabbin meleklere, ben yeryüzünde bir halife yaratacağım dedi. Onlar, bizler hamdinle sana tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun, dediler. Allah da onlara, sizin bilemeyeceğinizi herhalde ben bilirim dedi.” (Bakara, 2/30)
Ayet-i kerimenin mealinde de görüldüğü gibi, Cenab-ı Hak daha Hz. Âdemi yaratmadan önce insan nevini yeryüzünde var edeceğini haber vermektedir. Yani insanların cennette değil de dünyada yaşayacaklarını bildirmektedir. Şeytanın Hz. Âdemi aldatması, insanın dünyaya gönderilmesine sadece bir sebep olmuştur.
Hz. Âdem (as)’in bulunduğu dönemde cennet bir mükâfat yeri değildi. Ve Hz. Âdem (as) de kulluk yaparak hakkettiği için, bir mükâfat olarak cennete girmiş değildi. Bu sebeple Hz. Âdem'in -hikmet gereği- ordan çıkarılma olayını öldükten sonra iyi insanların bir mükâfat olarak yerleşeceği cennetle kıyaslamak yanlış bir karşılaştırmadır.
Mü'minlerin cennette sonsuza dek mutlu bir hayat yaşayacağına dair bir çok ayet vardır. Bir kısmının meali şöyledir:
"Adn cennetleri vardır ki altlarından ırmaklar akar. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar. İşte günahlardan temizlenenlerin mükâfatı." (Tâhâ, 20/76).
"Canların isteyeceği ve gözlerin hoşlanacağı ne varsa, hepsi oradadır. Siz de orada devamlı olarak kalacaksınız. İşte bu, sizin çalıştığınız ameller sebebiyle mirasçı kılındığınız cennettir. Sizin için orada çok meyveler vardır, onlardan yiyeceksiniz." (Zuhruf, 43/71-73).
"Biz o cennetliklerin kalblerindeki kinleri çıkarır atarız. Hepsi kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşı karşıya otururlar. Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz ve onlar oradan çıkarılacak da değillerdir." (Hicr, 15/47-48).
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Peygamberimiz'e bir rüyasında; "Gördüğün başı yarılan adam ise, Allah'ın kendisine Kur'an öğretip de gece uyuyan, gündüz de onunla amel etmeyendir." buyurmuşlardır. Bu hadiste gece uyumaktan kasıt nedir?
- Ahirette insanın bedeni ile haşr edilmesinin hikmeti nedir?..
- Maddi bir varlığı olmayan meleklerin, maddi varlığı olan cisimleri mesken tutmasını nasıl anlamak gerekir?
- Cenab-ı Allah, anlaşılması imkansız şeyler üzerinde tefekkür etmeyi emreder mi?
- Dünya nimetlerinden yararlanmak, ahiret nimetlerini azaltır mı?
- Hz. Mevlana, Mesnevi'sinde "Kadın Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değil.” demiş midir?
- İsra Suresi 78. ayette, sabah namazının şahitli olduğu belirtilmektedir. Tüm amellerimiz yazıcı melekler tarafından kaydedildiğine göre, diğer vakit namazları da şahitli değil midir?
- Cansızlar, bitkiler, hayvanlar; yeryüzü halifesi olan insan için yaratılmıştır; insanların cinlere de ihtiyacı var mıdır?
- Peygamberimiz Hz. Muhammed, ismet (günahsızlık) sıfatına sahipken "Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir...” (Nisa, 4/79) ayetini nasıl anlamalıyız?
- Kur'an'daki cehennem tehditleri, insanların hürriyetlerini yok etmez mi?