Cennet nasıl olacaktır?
- Cennette selamlaşmanın dışında sohbet edemeyecek miyiz?
- Cennette hiçbir boş konuşma olmayacağı, yalnızca selamlaşma olduğu söyleniyor...
Değerli kardeşimiz,
Cennet her türlü lezzetin olduğu bir yerdir. Taşıyla torağıyla hayattar olan cennet, insanın her arzusunun yerine getirildiği sonsuz saadet yerdirir. Böyle bir saadet, sadece konuşmakla olmaz.
Cennet; âhiret âleminin saadet köşesi... Cennet; nimet ve ihsan deryası, lezzet ve huzur ülkesi... Cennet; rıza beldesi, dârüsselâm. Rabb-ı Rahimimizin rahmetine erenlerin karargâhı...Her türlü noksan ve kusurdan münezzeh olan Rabbimiz, bizlere de elimizden geldiğince günahlardan kaçınmamızı, kötülüklerden temizlenmemizi emrediyor. Tâ ki, bizi bütün kötülüklerden ve kötülerden arı olan dârüselâmına erdirsin...
- Kötü inançların orada yeri yok: Küfür, şirk, dalâlet gibi...
- Oraya kötü huylar da giremiyor: Yalan, gıybet, iftira gibi...
- Orada noksanlık da bulamazsınız: Hastalık, yorgunluk, uykusuzluk gibi...
- O beldenin lügatine giremeyen kelimeler var: Ah, of, keşke, eyvah gibi...
- O dârüsselâm bunların hepsinden uzaktır...
Ucuna bucağına nazarımızın erişemediği, büyüklüğünü hayalimizin kavrayamadığı bu kâinat bizim imtihan salonumuz. İnsan, mum ışığında, kuru bir tahtanın üstünde ve elinde bir simitle de imtihan olabilir... O halde bu âlem niçin bu kadar muhteşem... Bu kadar çeşitli sebzeler ve meyveler de ne demek?
Koca güneş imtihan lâmbamız... Bu hal bize geniş bir ufuk açıyor. Keyfiyetini bilemeyeceğimiz âhiret âleminin ne kadar harika olduğunu uzaktan uzağa hayalimize gösteriyor... İmtihan salonu böyle büyük, böyle güzel, böyle muhteşem olursa, saadet ve mükâfat diyarı nasıl olur!?.. İmtihanda bu kadar nimetlere mazhar olursak, kim bilir cennette ne gibi ihsanlarla karşılaşacağız...
"Dünya âhiretin tarlasıdır.” (Aclûnî, Keşfu'l-Hafa, I/412)
buyuruyor Allah Resulü (a.s.m.). Tarla gönül eğlendirme yeri değildir. Tarlada meşakkat vardır, yorulma vardır. Ve tarlada zaman en iyi şekilde değerlendirilir...
Bu hadis-i şerifi ile Resulûllah Efendimiz (a.s.m.) bizlere bu dünya tarlasından en güzel, en verimli biçimde istifade etmemizi tavsiye ediyor. Ve yine, ekeceğimiz şeylerin burada bir çekirdek iken ötede sümbülleneceğini bire bin, yetmiş bin ve daha fazla meyveler vereceğini müjdeliyor bize... Müminin yemesi, içmesi, konuşması, dinlemesi, tefekkür etmesi, hepsi birer çekirdek gibi. Bunlar helâl dairesinde işlenirlerse birer cennet ağacı olacaklar...
Dinî ve ilmî bir sohbete katılan insan, orada, o tarlada çok şeyini ekiyor. O mecliste geçen fâni dakikalarına bedel ebediyet kazanıyor. Dinlediği sözlere bedel, cennet sohbetlerini dinlemeğe aday oluyor. Anlamasına, tefekkür etmesine bedel, cennetteki anlayış ve tefekkür gücüne güç katıyor. Seyrettiği mü’min çehrelere bedel, cennette nuranî simalarla karşılaşmağa dua etmiş oluyor...
Helâl lokma yiyen insan, yemesini cennet hesabına ekmiş oluyor. Daima hakkı söyleyen, doğruyu haykıran insan, söz nimetini cennet namına ekmiş oluyor. Fiil, hal ve söz âlemimizdeki bütün sermayemizi bu mânâda değerlendirebilsek, her amelimize karşılık akıl almaz mükâfatlara erecek, cennetimizi buradan hazırlayacak, oradaki azığımızı buradan göndermiş olacağız...
Rabbimiz bize o beldeyi şöyle müjde veriyor:
“Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaat buyurdu... Orada ebedî olarak kalacaklar. Hem de adn cennetlerinde hoş meskenler var... Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür... İşte asıl büyük saadet de budur.” (Tevbe, 9/72)
Cennet ırmakları için, tertemiz su ırmakları, süt ırmakları, bal ırmakları gibi tefsirler yapılıyor. Ve daha ifade edilemeyen nice ırmaklar... Bu ırmakların küçük misalleri dünyamızda da mevcut. Dünyamızda da her gün bir süt nehri akıyor... Ama biz bu nehrin tamamını birden göremiyor, ancak, memelerden dökülen kısmına vakıf olabiliyoruz... Nil, Dicle, Fırat gibi bu nehirler de, asırlardır bitmeden tükenmeden akıyorlar... Bizi cennet ırmaklarından ve adn cennetlerindeki hoş meskenlerden haberdar eden ve o beldelere hazırlanmaya teşvik buyuran Rabbimiz, âyet-i kerimenin sonunda şu ulvî ders ile kalbimizi rızasına çeviriyor; bütün amellerimizi ihlâsla yapmamızı ders veriyor: “Allah’ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük saadet de budur.”
Babasının sözünü, sadece onun rızasını kazanmak için, severek yerine getiren bir çocukla, bu emri, meselâ, çikolata gözeterek tutan diğer bir çocuk arasındaki fark ne kadar büyüktür!.. Bu inceliği yakalayan ve hayatlarını bu şuurla değerlendiren müminlerin ebedî lütuftan hisseleri, kat kat fazla olacaktır.
Bir de bu ilâhî haberin bütün cennet ehli için geçerli olan şu yönü var: o saadet yurdunun bahtiyar misafirleri bir nimete mazhar olduklarında: “Bu, Rabbimin benden razı olduğunun bir nişanı, bir alâmetidir.” diye düşünerek, ulvî bir haz duyarlar. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Mektubat’ında bu mânâyı ne güzel dile getirir:
"Bir padişah-ı zîşânın sana hediye ettiği bir elma lezzeti içinde yüz belki bin elmanın lezzetinin fevkinde bir iltifat-ı şahane lezzetini sana ihsas ve ihsan eder...”
Demek ki cennette hem maddî nimetlerden istifade edilecek, hem de onların çok üstünde manevî hazlar tadılacak... Bunu böyle değerlendirmeyip cenneti sadece ruhanî telâkki etmek, âhiretle ilgili bütün âyetlerin ruhuna ters düşen yanlış ve noksan bir anlayış olur.
Ruh cennet köşkünü ve hurilerini sadece seyreder... Cennet ırmaklarına bakmakla yetinir... Onların şu veya bu nehir olması onu pek ilgilendirmez. Bu takdirde, dünya nimetlerinden sonsuz denebilecek kadar üstün olan cennet nimetleri, tam tersine dünya nimetlerinden çok aşağı düşmez mi?.. Cennette süt nehrini seyretmektense bu dünyada bir bardak süt içmek daha iyi değil midir?..
Ruh böyle noksan bir cennetle tatmin olmaz... Böyle bir anlayış sadece, haşrin cismanî olmasını aklına sığıştıramayanların vehimlerini tatmin eder; o kadar... Maddî ve manevî her türlü lezzetin asıllarıyla dolu olan cennet yurduna sırattan gidiliyor... Sıratı salimen geçenler cennet kapılarına ulaşıyorlar. Âhiretteki her şey gibi, bu sırat hâdisesinin de çekirdeği dünyada. Bu dünyada bütün işlerini Allah’ın emri üzere yürütenler, dilleriyle daima doğruyu ifade edenler, âhiret âleminde, sıratı salimen geçeceklerdir...
Sıratın sağından da solundan da düşülse altı cehennem. Bu hakikatin da dünyada çekirdeği mevcut... İfrat da insanı helâk ediyor, tefrit de... Yâni aşırılığın her iki cinsi de insana felâket hazırlıyor...Demek ki insan, daima bir eliyle ifratı, diğeriyle tefriti bir kenara itecek ve bir ömür boyu böylece kulaç kulaç yol alacaktır ki, cennete varabilsin; o saadet mahalline ulaşabilsin.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Cennet de olsa, sonsuz hayat sıkıcı olmaz mı?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "Cennette erkeklere huriler var, ama kadınlar için ne var?" denilmekte, bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
- Alışkanlık haline gelmiş bir günahtan nasıl kurtulunur?
- Cennette kadınlara erkek hizmetçi olan gılmanların verilmesinin hikmeti nedir?
- Ölümü çocuklara nasıl anlatmalı? Çocuklara kardeşlerinin öldüğünü nasıl söylenmelidir?
- HABEŞİSTAN HİCRETİ
- İman eder etmez savaşa gidip, hiç namaz kılmadan şehit olan sahabe kimdir?
- "Kişi cennete girdiği zaman, Rabbinden anne ve babasını ve çocuklarını soracak. Allah ona: 'Onlar senin makam ve derecene ulaşamadılar ki!' diye seslenecek. O da: 'Ya Rabbi! Ben hem kendim, hem de onlar için amelde bulundum,.' diyerek (şefaat edecek)."
- Haram yiyen biri namaz kılabilir mi?
- Deccalin alnında kafir yazılması mecaz bir ifade mi? Kıyamete yakın inananların alnında mümin, kafirlerin alnında kafir yazısı olacağı söyleniyor...
- Maide suresinin 60. ayetinde bazı insanların maymun ve domuza dönüştürülmelerinden bahsediliyor. Bunu açıklar mısınız?
Yorumlar
Allah(cc) bizleri Cennetine koysun inşallah ve Cehenneminden bizeri muhafaza etsin.Amin.
Allah razı olsun..
... uzadıkca uzatıyorsunuz...sade olsun bence...az ama öz...
okumaktan üşenmemek lazım kardeşim selametle
allah bizleride bu güzel yere nasip etsin amin
çok açıklıyı çok güzel izah etmişsiniz...
cennet her istediğin şeyin olduğu istediğin şekilde herşeyi yapabileceğin bir yerdir.
Bu siteyi hazırlayanlardan ALLAH binlerce kez razı olsun...SELAM VE DUA İLE...
beni en çok mutlu eden ve umut veren şey her inanan müminin eninde sonunda cennete girecek olması. çok şükür Allaha
bence uzadımı daha güzel açık ve bilgi verici oluyor
herşey için çok sağolun bu siteyi hazırlayanlardan ALLAH binlerce kez razı olsun...SELAM VE DUA İLE...