"Bunlardan da ona iman eden nice kimseler vardır." (Ankebut, 29/47) ifadesinden kimler kastedilmektedir?
Değerli kardeşimiz,
İlgili ayetin meali şöyledir:
"Sana Kitap'ı böylece indirdik; işte, kendilerine Kitap verdiklerimiz ona inanırlar; bunlardan da ona inanan bulunur. Ayetlerimizi ancak inkarcılar bile bile tanımazlar."(Ankebut, 29/47)
İnanan kimselerden kastedilen gerek Yahudiler ve gerekse Hristiyanlardan Hz. Peygamber'e (a.s.m) iman edenlerdir. Bunların başında Abdullah b. Selam gelmektedir.
Tefsirlerde bu ayetin Abdullah b. Selam hakkında nazil olduğu belirtilse de İbn Âşûr, âyetteki "yü'minûne" fiilini geniş zamanlı bir fiil kabul ederek burada, o gün İslâm'ı hak din olarak kabul etmiş ve daha sonra da kabul edecek olan Ehl-i kitap mensuplarının söz konusu edildiğini belirtmiştir(İbn Aşur, XXI, 9).
Ve bizim âyetlerimizi ancak kâfirler inkâr eder. Hakkı ve gerçeği örtmeye alışmış gavurluğu âdet edinmiş, inkârcı kâfirler ki, Yahudi Kâb b. Eşref ve arkadaşları gibi... (Elmalılı İlgili ayetin tefsiri, Kuran Yolu, IV, 260)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Neml suresi 21. ayete göre hayvanlara ölüm cezası verilebilir mi?
- Tahrim suresi 12. ayette Rabbin sözleri ve kitaplarının ayrı ayrı anılmasının nedeni nedir?
- Kur'an'da geçen "şüphe" ve "mutmain olamama" aynı şey midir?
- Ankebut 17 ve 25. ayetlerinde geçen "min dûni allâhi evsânen" ifadesi Allah´tan başka putlar anlamına mı geliyor? Eğer öyleyse bu, Allah’ın diğer putlardan farklı bir put olduğu izlenimi uyandırmaz mı?
- Tevbe suresi 30. ayette geçen Yahudi ve Hristiyanların geçmişte sapmış kimselere benzeyerek Allah'a çocuk isnad etmelerini açıklar mısınız?
- Kur'an'da "Ehl-i kitap" ifadesi sadece Yahudi ve Hristiyanlar için mi kullanılmıştır?
- Nisa suresinin 101. ayetinde geçen "namazın kısaltılması" ne demektir?
- Casiye suresi 24. ayette geçen, "Bizi ancak zaman yok eder." ifadesini nasıl anlamalıyız?..
- Talak suresinin 12. ayetinde geçen "emrin, bunlar (yer-gök) arasından inip durması" ne demektir?
- Saffat suresinin 102. ayetine göre, veliler çocukları hakkında kararlar alırlarken onların rızalarını almalı mıdırlar?