Allah, kimseyi helak etmezse, bazı kimselere neden ceza verir?

Tarih: 14.02.2015 - 15:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

EN’AM 131- “Haberleri olmaksızın zulümleri sebebiyle, senin Rabbinin ülkeleri helak etmediği gerçeğinden ileri gelmektedir.”
İSRA 17/16. “Artık o şehir yok olmayı hak eder. Biz de onu yerle bir ederiz.”
- Kendi kendini yalanlayan bir Allah!!

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Gerçek şu ki: Halkı habersizken, Rabbin, haksız yere ülkeleri helâk edici değildir.” (Enam, 6/131)

mealindeki ayette, kendilerine peygamber gönderilip de onlar hakka davet edilmediği sürece, ne kadar haksız ve yanlış bir yolda giderlerse gitsinler, Allah’ın onları bu haksızlıkları yüzünden helak etmeyeceği ifade edilmiştir. (bk. Taberi, ilgili ayetin tefsiri)

- Bu ayetin ifadeleri, bir önceki ayetin ifadelerini desteklemek ve açıklamak içindir. İlgili ayetin meali şöyledir:

“(Kıyamet günü kâfilere şöyle hitap edilir:) 'Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size ayetlerimi anlatan ve bu gününüzle karşılaşacağınıza dair uyaran peygamberler gelmedi mi?' Onlar da: ‘Kendi aleyhimize şahitlik ettik.’ derler. Dünya hayatı onları aldattı ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ettiler.” (Enam, 6/130)

“Biz bir ülkeyi yok etmek istediğimiz zaman, oranın bolluk ve refah içinde şımarmış kişilerine (hakka uymalarını) emrederiz. Fakat onlar (bu emri) dinlemeyip yoldan çıkarlar. Böylece o ülke yok olmayı hakkeder, biz de onu yerle bir ederiz.” (İsra, 17/16)

mealindeki ayette ise, kendilerine peygamber gönderilmiş olmasına rağmen, bu emri dinlemeyen zalim insanların eczasından söz edilmiştir.

- Bu ayetten bir önceki ayette: “Biz bir peygamber göndermedikçe kimseye azap edecek değiliz.” (İsra, 17/15) buyurularak, peygamber göndermeden kimseye ceza verilmeyeceğine dair bilgi verilmiş, bu ayette ise, gönderilen Allah’ın elçilerini dinlemeyen ateist ve deist olanların hak ettiği cezaya çarpılacağına işaret edilmiştir.

İslam alimlerinin büyük çoğunluğu İsra suresinin 15. ayetine dayanarak, Allah’ın peygamber göndermediği hiçbir topluluğa ceza vermeyeceğini bildirmişlerdir. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)

- Özetlersek:

Enam suresindeki ayette, peygamberlerden ve dolayısıyla Allah’ın vahyinden, emir ve yasaklarından habersiz ve gerçekten o günkü peygamberin tebliğ ettiği dinin mesajını alma imkânını bulamamış kimselerin sorumlu tutulmayacağına vurgu yapılmıştır.

İsra suresindeki ayette ise, kendilerine peygamber gönderilen kimselerin artık sorumlu tutulacaklarına, zulüm ve haksızlık ettikleri takdirde cezaya çarpılacaklarına, çünkü  bunu hak ettiklerine işaret edilmiştir.

- Bu kadar açık bir şekilde birbirini teyit edip destekleyen bu iki ayet arasında çelişki olduğunu söyleyen kimseye bizim tavsiyemiz bir an önce tövbe etmesidir. Allah’ın rahmeti sonsuzdur.

Bu tür saygısızlıklarda devam edenler ve bunu meslek haline getirenler için temennimiz şudur:

Allah ıslah etsin, ıslahı mümkün değilse, hak ettiğini versin... Versin ki bu hastalığı başkasına bulaşmasın!..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun