Âl-i İmran suresi 15. ayetinde, "tertemiz eşler ve Allah’ın rızası"nın birlikte zikredilmesi pek uygun gözükmüyor, açıklar mısınız?

Tarih: 23.07.2012 - 01:23 | Güncelleme:

Soru Detayı

Al-i İmran suresinin 15. Ayetinde, “Ayrıca orada kendilerine tertemiz eşler ve Allah’ın rızası bulunmaktadır.” buyuruluyor. Zahiri olarak eş ve Allah’ın rızasının birlikte zikredilmesi pek uygun gözükmüyor. Açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetin meali şöyledir:

“De ki: Size, ihtirasla istediğiniz o şeylerden çok daha iyisini bildireyim mi? İşte Allah’a karşı gelmekten sakınan müttakiler için Rab’leri nezdinde içinden ırmaklar akan cennetler olup, kendileri orada ebedî kalacaklardır. Hem orada onlara tertemiz eşler ve hepsinin de üstünde Allah’ın rızası vardır. Allah bütün kullarını hakkıyla görmektedir.” (Âl-i İmran, 3/15)

Bu ayette takva sahipleri / Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için şunlar vadedilmiştir: İçinden ırmaklar akan cennetler, orada ebediyen kalmaları, tertemiz eşler, Allah’ın rızası.

Ayetten anlaşılması gereken şudur: Allah takva sahipleri kulları için büyük nimetler ve mükâfatlar hazırlamıştır. Bu mükâfatlar -hem cismanî hem de ruhanî tarafı olan- insanların maddi ve manevi arzularını tatmin edecektir. Mesela, cennet ve ırmaklar, insanların yiyecek, içecek gibi arzularını, tertemiz eşler ise insanın fıtrî arzularının başında gelen cinsel arzularını tatmin etmeye yöneliktir ki, bunlar maddi/cismanî lezzetlerdir. Razî’ye göre, cennet, yiyecek, içecek, mesken, tefrişat ve giyim bütün nimetleri kapsar. (Razî, ilgili ayetin tefsiri)

Ebediyete mazhar olmak ise, hem ruhanî hem cismani hayatın lezzetlerinin başında gelir. Çünkü ebedi hayat olmazsa, her şey boşa gider.

İnsanın ruhanî lezzetlerinin temel kaynağı ise, Allah’ın rızasıdır. Zira onun razı olması, hoşnut olması, “aferin kulum’” demesi bütün lezzetlerin üstündedir. İşte bu ayette “Allah’ın rızası” ifadesi sadece tertemiz eşlerin ardından gelen bir unsur değil, daha önce zikredilen diğer bütün lezzetlerle de ilişkilidir ve onların hepsinden daha üstündür.

Taberi’nin de ifade ettiği gibi, bu ayette Allah’ın rızasının her türlü nimetin üstünde olduğuna işaret edilmiştir. (Taberi, ilgili ayetin tefsiri) Nitekim bir hadis-i şerifte ifade edildiğine göre, Allah cennet halkına: “Size verdiğim bu nimetlerden daha üstün bir nimeti vereyim mi?” diye buyurur. Onlar: “Ya Rab! Bize verdiğinden daha büyük bir nimet nasıl olur ki?” derler. Bunun üzerine Allah: “Size -her şeyden daha üstün olan- rızamı vereceğim.” buyurur.” (bk. Taberi, a.g.y)

Bazı alimlerin belirttiğine göre, Allah’ın rızası onun cemalinin tecellisini de ihtiva ettiği için, ruhanî lezzetlerin kaynağıdır. Onun cismanî olan nimetlerden sonra rıza makamına işaret edilmesi, cennetin en üstün lezzeti olan bu ruhanî tarafına işaret edilmiştir. (Râzî, a.g.y)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun