Ahirete imanımızı nasıl artırabiliriz?

- Dünya işlerinde bir iş olduğunda mesela sınav, iş vs. kolayca kalkıyoruz ve o iş için gayret gösteriyoruz. Ancak konu ahiret olunca bu kararlılığı gösteremiyoruz.
- Bu sanıyorum ki ahirete imanımızın kuvvetli olmayışından kaynaklanıyor. Bununla ilgili İslam alimlerinin önerileri nelerdir?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle şunu ifade edelim ki, bu durum her zaman imanın eksikliğinden olmayabilir, insanda gaflet hissi olduğu için yakın gördüğü şeyler önemsiz bile olsa daha ehemmiyetli görür. Bu nedenle, imanı olduğu halde dünyaya ait şeylere daha fazla önem verebilir.

Bu tembelliği üzerimizden atmak için ibadetlerimizde asla hiçbir taviz vermemeliyiz.

Her Müslüman ahirete iman eder, ancak gene de akılla ispatı zor görünen bu meselede aklının ve kalbinin mutmain olmasını ister, bu da gayet doğaldır. Çünkü müspet arayışlar bizi müspet ve hayırlı neticelere ulaştırır ve böylece hem imanımız artar hem de bu konuda istediğimiz cevapları buldukça başkalarıyla sohbet ederken ilmi seviyemiz yükselmiş olacağı için, belki onların da imanlarının inkişafına veya hidayetlerine inşallah vesile oluruz.

Öte taraftan her Müslümanın, -ister alim olsun ister avam olsun fark etmez-, hayatı boyunca iman esaslarının -Allah’a, ahirete, meleklere, kitaplara, peygamberlere ve kadere iman- hepsinin inkişafı konusunda devamlı tefekkür etmesi, kendisini geliştirmesi, bu yönde yazılmış ilmi eserlere ve tefsirlere müracaat etmesi ve iman derecesini basamak basamak tahkiki seviyenin üst makamlarına doğru çıkartması elzemdir.

Ahirete iman konusuna gelince;

Evvela, her şeyden evvel Kuran’a bakabiliriz. Madem Müslümanız Kur'an’a iman ediyoruz demektir. Madem ediyoruz, her bir harfinin değişmeden bize kadar geldiğini kabul ediyoruz demektir. Madem değişmemiş, kıyamete kadar hükümlerinin geçerli olduğunu kabul ediyoruz demektir.

Öyleyse, yaklaşık üçte biri, haşir ve ahiretin varlığından, onun delillerinden ve niceliğinden bahseden Kur'an’ın tevhid ile beraber en ön plana çıkardığı ahiret bahsinde anlattıklarını kabul etmekte hiç zorlanmamamız gerekir.

Saniyen, Peygamber Efendimiz (asm) bütün nübüvveti boyunca ahiret ve haşri anlatmış ve bize kadar bu anlatılanlar aynen gelmiş. Onun (asm) peygamberliğine ne kadar inanıyorsak, ahiretin de aynen varlığına iman etmemiz o kadar kolay olacaktır.

Salisen, bütün peygamberler ve ne kadar tahrif edilmiş olursa olsun, beraberlerindeki kitaplar, ahiretin varlığından bahsetmektedirler.

Rabian, gelmiş geçmiş bütün asfiya, muhakkikin, evliya ve hak dostları, keramatlarıyla, keşifleriyle ahiretin varlığını aynen teyit etmişler.

Bunların dışında aklı iknaya, kalbi mutmain olmaya itecek kati deliller birçoktur.

http://www.feyyaz.tv/category/ahirete-iman internet adresinden ve Risale-i Nur Külliyatı'nın Sözler Risalesindenki Onuncu Söz'de, ahiretin varlığı iki kere iki dört eder katiyetinde ispat edilmiştir.

Buralara da müracaat ederseniz eminiz ki beklediğinizin de fazlasını bulacak ve imanınızı perçinlemiş olacaksınız inşallah.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet