Alak kelimesi, hadiste Kuran'daki manasından farklı mı kullanılmıştır?

Tarih: 26.09.2018 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Alak kelimesi aşağıdaki hadiste Kuran-ı Kerim’deki manasından farklı mı kullanılmıştır, hadis sahih midir?
​- Ebû Hureyre başkasının soramayacağı şeyleri Rasûlullah’a (s.a.s.) sormakta cesaretli birisiydi. Bir keresinde “Yâ Rasûlellah, nübüvvetle alâkalı olarak gördüğün ilk şey nedir?” diye sordu. Rasûlullah oturdu ve “Sen öyle bir soru sordun ki” dedi (sanki onun cesaretini te’yid ediyordu). “Ey Ebâ Hureyre” dedi “Ben on yaşından bir kaç ay almışken sahrada bulunuyordum. Başımın üzerinde bir adamın diğerine “Bu o mu?” dediğini duydum. Sonra daha önce hiç kimsede görmediğim yüzler, daha önce hiç duymadığım kokular ve hiç kimsede görmediğim giysilerle bana doğru geldiler. Pazularımdan tuttular (öyle ki) hiçbirinin dokunuşunu hissetmedim. Sonra onlardan biri arkadaşına “Onu yanı üzerine yatır.” dedi. Çekmeden ve zorlamadan beni yan yatırdılar. Yine arkadaşına “Göğsünü yar” dedi. O da göğsüme doğru eğildi ve onu yardı. Görebildiğim kadarıyla bu yarma kansız ve acısız oldu. Sonra ona “Kin ve hasedi çıkar” dedi. O da kan pıhtısı/aleka şeklinde bir şey çıkartıp attı. Daha sonra ona “Şefkat ve merhameti yerleştir” dedi. Çıkardığı şey gümüşe benziyordu. Sonra sağ ayağımın başparmağını sallayıp “Salim olarak kalk.” dedi. Artık onunla küçüklere karşı şefkatli, büyüklere karşı merhametli olarak koşuyorum. (İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm, IV, 556–7)
- Bu hadisteki alak kelimesinin farklı manada kullanılmasından hareketle bazı sapıklar haşa Kuran‘da anlatılan embriyonik sürecin spermle kan pıhtısından birleştiğine inanıldığından kaynaklandığı gibi, buna kılıf olarak da -haşa- Resulullah (sav) döneminde yaşamış hekim olan Haris Bin Kelede’den öğrenmiş, o da başka bir yerden öğrenmiş diyorlar. Cümlenin devamındaki sapkınlıkları ayetler karşısında kimsenin bizden öğrendi demek gibi bir iddiada bulunmaması ile çürüyor.
- Yalnız ilk iddialarının haksız olduğunu bilmemize rağmen cümledeki ‘alak’ kelimesinin yapışkan şey anlamında kullanıldığını düşünüyorum, bununla benzer hadisler var mı, ayrıca bu hadis sahih midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Hafız Heysemi, rivayetin senedinin sağlam olduğunu belirtmiştir. (Mecmau’z-Zevaid, 8/222-223)

Buna göre hadis sahihtir.

- Alak kelimesi, lügatte, “kan pıhtısı, çok kırmızı, katı, camid, yapışkan, bir yere yapışan, sülük” gibi manalara gelir. (bk. Cevheri, Zubeyri; Lisanu’l-Arab A-L-K maddesi)

Demek ki, alak kelimesinin hadiste, bir kan pıhtısına benzetilmesi, ayette onun rahmin duvarına asılan bir sülüğe benzetilmesi arasında bir çelişki yoktur.

- Kur'an her asra, insanların her tabakasına hitap ettiği için, ifadelerinde kullandığı kelimelerin birçok manaya gelmesi zorunludur. Çünkü, her asırdaki insanlar ve farklı seviyedeki insanların bilgisi, görgüsü aynı kelimeden / ifadeden farklı manalar anlayabilir. Bütün bu manaların hepsi de doğru olabilir. Bu da Kur'an’ın ifadelerindeki geniş kapsamıyla alakalıdır.

Bu sebeple, Kur'an’da ifade edilen “Alak” kelimesinin farklı zamanlarda farklı şekilde anlaşılması ve manalarının hepsinin doğru olması söz konusudur.

Risale-i Nur’da bu konunun pek çok misalleri verilmiştir. Biz de bir misal olarak aşağıdaki ifadeleri numune olarak takdim ediyoruz:

“Evet Kur'an, bu kâinat Hâlık-ı Zülcelalinin kelâmı olarak rububiyetinin mertebe-i a'zamından çıkarak, umum mertebeler üstüne gelerek, o mertebelere çıkanları irşad ederek, yetmiş bin perdelerden geçerek, o perdelere bakıp tenvir ederek, fehm ve zekâca muhtelif binler tabaka muhatablara feyzini dağıtıp ve nurunu neşrederek kabiliyetçe ayrı ayrı asırlar, karnlar üzerinde yaşamış ve bu kadar mebzuliyetle manalarını ortaya saçmış olduğu halde kemal-i şebabetinden, gençliğinden zerre kadar zayi' etmeyerek gayet taravette, nihayet letafette kalarak gayet sühuletli bir tarzda, sehl-i mümteni' bir surette, her âmiye anlayışlı ders verdiği gibi; aynı derste, aynı sözlerle fehimleri muhtelif ve dereceleri mütebayin pek çok tabakalara dahi ders verip ikna' eden, işba' eden bir kitab-ı mu'ciznümanın hangi tarafına dikkat edilse, elbette bir lem'a-i i'caz görülebilir.” (bk. Sözler, s. 390)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun