Abdest alırken ayakları yıkamayıp, yalnızca çıplak ayağa meshetmek yeterli midir?

Tarih: 22.01.2007 - 18:21 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ehl-i sünnet ve'l cemaat mezhebine göre, ayakları yıkamak abdestin farzlarından biridir; onların tümünü veya bir kısmını yıkamadan abdest alıp namaz kılmak câiz değildir. Ashabı Kiram, fukaha ve müfessirlerin cumhuru bu görüştedirler. Biz, Peygamber (sav)'in izini takip eden bu hidâyet kervanına ayak uydurmak zorundayız.

Kur'ân-ı Kerîm ayakların yıkanmasını ifâde ettiği gibi, hadîs ile fıkıh kitapları da onu ifâde etmektedir.

İbn'i Ömer (ra) şöyle diyor:

"Peygamber aleyhissalatü vesselam bir savaşta geri kalmıştı. İkindi namazının gelip çattığı bir sırada bize yetişti. Biz de o zaman abdest alıp ayaklarımızı mesh etmekle yetindik. Bunun üzerine Peygamber (sav) en yüksek sesle buyurdu ki:

'Ayak topuklarının ateşten vah haline!'

İki veya üç defa söyledi." (Buharî, Müslim).

Cabir (ra) de şöyle diyor:

"Peygamber (sav) abdest aldığımızda ayaklarımızı yıkamamızı emretti." (El- Mühezzeb,  I/18)

Durum böyle olmakla beraber ayakları yıkamanın farz olmadığına inanan bir kimseyi tekfir etmeyiz, çünkü abdest âyetinde "ercül" (ayaklar) kelimesi mansup olarak okunsa ayakların yıkanmasının farz olduğunu kesin olarak ifâde eder. Ama -bir kıraatte olduğu gibi- mecrur olarak okunsa kesin bir şekilde onu ifâde etmez. Çünkü mecrurun cerri, civar için olabileceği gibi hakiki de olabilir. Caferiye, hakiki olarak kabul etmektedir.

Ehl-i sünnet ve'l cemaat imkân nisbetinde tekfire yanaşmamaya kararlıdır. Yani görünüşü küfrü ifâde eden söz veya davranışı, tevili mümkün olduğu takdirde küfre yanaşmıyor. Hatta bir söz veya bir hareketin yüz ihtimali olsa, doksan dokuzu küfrü yalnız biri küfür olmamayı ifâde ediyorsa, küfür olmamak tarafı tercih edilmelidir.

(Halil Gönenç, Günümüz Meselelerine Fetvalar, I/145)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun